https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

LABORAL KUTXA ANALİZİ

Okunması Gerekenler

BURAK BELGENVe Fenerbahçe için yeni bir Final Four serüveni daha geldi çattı.

Bugün itibarıyla sarı-lacivert ahali “şafak 3” derken, 13 Mayıs akşamı Berlin O2 Arena’da, tribünlerde yer alacak 6000’e yakın FB seyircisi ve TV başındaki milyonlar şimdiden soluklarını tutmaya başladı bile…

Peki Laboral Kutxa kimdir, nedir ? Ne yer, ne içer, kim atar, kim tutar, savunması-hücumu nasıl, hangi oyunculara dikkat etmeli, kara delikleri neler, kafanızı şişirmeden kısa bir analizle, Bask ekibini kendimizce anlatmaya çalışalım…

labo 6554Öncelikle bir gelenekten ve sadece Vitoria şehri değil, tüm Bask Bölgesinin bayrak takımından bahsediyoruz.

Hemen her basketbolsever biliyordur ama 2009 sonrasında önüne ve arkasına sırasıyla Caja ile Kutxa isimlerini almış olsalar da, onları tarihe geçiren seneler 1987-2009 arası ve tabii ki Tau Ceremica…

Bu sezona gelirsek; diğer F4 oynayacak hatta F8’de turnuvaya veda eden Real-Barca-Khimki gibi ekiplere nazaran, maddi açıdan oldukça mütevazi bir 12 kişilik rotasyona sahip, Velimir Perasovic önderliğindeki Baskonia ekibi, bütçe-kadro kalitesi bazında ise tam bir kadro mühendisliği örneği.

Laboral Kutxa’nın kadrosunda, Avrupa Basketbolunda “en çok kazanan ilk 50 basketbolcu içinden 1 oyuncu bile olmaması” ne demek istediğimizi çok net anlatıyordur diye düşünüyorum!

51 yaşındaki Hırvat coach, Ibon Navarro‘dan görevi devraldığında, kadroya 3-4 nokta vuruşu denebilecek hamle ile sezona başladılar.

Bu hamlelerin tepe noktası da, sadece takımın değil sezonun en başarılı isimlerinden olan Ioannis Bourousis. Adeta ikinci baharını yaşayan 32 yaşındaki Yunan pivot, F4’e gelene dek 14.6 sayı, 8.9 ribaund ortamaları tutturdu.

Daha da önemlisi oyun zekası ve bir pivot için hiç de azımsanmayacak şekilde toplamda 62, maç başına da 2.3 asist ortalaması. Bunun yanına 28 tane üç sayı isabeti de ekleniyor ki, dışarı kaçtığında match up’ındaki oyuncunun takip zorunluluğu ve boyalı alanı boşaltıp, takım arkadaşlarına koridor açması da cabası…

labo 32Ve iki Amerikalı guard Mike James ile Adams’a dikkat! Bu iki dengesiz, deli dolu guard klasik 1 numara özellikleri taşımasalar da, mesafe tanımaksızın şutları, delici özellikleri ve patlama gücü yüksek süratleri ile Bask ekibinin atar damarları.

Özellikle Darius Adams’a ayrı bir parantez açmak lazım çünkü normal sezon ve TOP16 genelinde de 10 sayı altına düşmeyen bir ortalamaya sahip olmasına rağmen, onlara F4 kapısını açan Pana serisindeki 3 maçta attığı 68 sayıyla, tam anlamıyla alev aldı diyebiliriz.

Yine de ben Adams’ı “tabii ki kalite olarak yanından geçemez ama” oyun formatı olarak Russell Westbrook’a benzetiyorum. Aynen iki ucu kesin bıçak gibi günündeyken takımı uçurup, kötü bir 40 dakika geçirdiğinde de negatif anlamda fazlasıyla zorlayıp, tek kelimeyle kayışı kopartan bir stile sahip!

Sloven şutör Blazic ve Letonaylı forvet Bertans ofans, “Macaristan doğumlu olması kimseyi şaşırtmasın”, Ekvator Gineli babasından aldığı elastikiyet genlerini fazlasıyla hissettiren Adam Hanga da defans temelli oyuncuları…

İki oyuncudan Blazic sadece dış atış değil, drive sonrası ve perde çıkışı bulduğu potaya yakın şutlarda da çok etkili ama Bertans yer aldığı 13 maç genelinde; kullandığı 2 sayının 5 katından fazla üç sayı denemesi yapmış (9-48) ve smaçla bitirdiği hızlı hücumlar haricinde potaya yaklaşmayı bile düşünmeyen bir isim. Ve de Laboral savunmasının bence en zayıf halkası, kara delikleri! Gününde bir Datome’yi tutma ihtimalini sıfıra yakın olarak görüyorum ve dış atış yüzdesini de törpüleyebilirsek, ister 3 ister 4 oynasın, ZOC’un onun bölgesini, biz hücumdayken nakış gibi işleyeceğini düşünüyorum.

KIM TILLIE4 numara pozisyonunda Fransız Kim Tillie ilk opsiyonları. Hanga ile birlikte takımın en sert savunmacısı… İstatistiklere baktığımızda çok atan, çok tutan ya da asist gücü fazla, oyun zekası çok yüksek bir isim olmasa da basketbol tabiriyle pis işleri yapan tam bir görev adamı.

Siyahi atletik uzun Diop ve Hırvat pivot Darko Planinic ise bazen 4 alternatifi olsalar da, genel anlamda Yunan pivotu dinlendirmek ya da faul problemine girdiğinde devreye giren, F4 şampiyonluğu hedefindeki takımlar için kapasiteleri sınırlı oyuncular.

Aslında tek tek oyuncu analizi yerine, takımı tartıya koymak çok daha mantıklı çünkü belli bir skorer üstüne odaklanmış oyuncu grubundan bahsetmiyoruz. Maç başı ortalamaya vurduğumuzda; 7.9 sayı üstü 8, 10.4 sayı üstü de 4 ayrı oyuncu bulunuyor.

Laboralı ikiye ayrımak lazım; Bourousis’li-Bourousis’siz! Bu takımın gerçek oyun kurucusu o dersek abartmış olmayız. O oyundayken top ona iniyor ve ya o fiziğini kullanıp pozisyonu kendi bitiyor ya da ikili sıkıştırma geldiğinde boştaki adamı radar gözleriyle görüp, asisti yapıştırıyor.

O dışardayken ise hücumların %80’inde, yay gerisinden birebir hücumlarla sonuca gitmeye çalışan ve her şut sonrası en az 3-4 kişi hücum ribaundlarına saldıran, savunmada da her alınan ribaund sonrası, geçiş hücumlarını atletik oyuncuları sayesinde iyi yapabilen bir oyun şablonu görüyoruz.

Perasovic bence iyi bir coach ama Laboral’ın üç aşağı beş yukarı ne oynadığı belli, bize karşı nasıl oynayacağı da… ZOC’un ise sadece kariyer, kalite ve tecrübe olarak degil, ne yapacağı anca yaptıktan sonra anlaşılabilen, fırından yeni çıkmış 1001 ayrı set kurgusu ile kantarda ağır kaçan taraf olduğu aşikar.

laboral 4Yine de delici guard’ları ve ana rotasyonunda hemen her oyuncunun dış şut tehdidi olması, beyaz-kırmızı-koyu mavilileri “özellikle iç saha maçlarında motoru ısıttıklarında” zaptetmesi oldukça güç bir takım yapıyor. Ama bir hatırlatma; burası 14 maçta sadece 1 kez kaybettikleri (7 Ocak 2016-Olympiakos 76-82) Fernando Buesa Arena değil, Berlin!

Onları tarif ederken ilk aklıma gelen iki kelime; tempo ve atletizm…

Bu takımın panzehiri hızlı hücumlarını kesmek. Buna bir de iç-dış bağlantısını minimize etmeyi eklediniz mi çok net bir irtifa kaybı yaşasalar da, normal sezonda 4, TOP16’da da 5 kez kaybetmelerine rağmen, sıralamadaki yerlerini değiştirmeyecek Brose Baskets ile oynanan (69-89) gazozuna, demotive son TOP16 maçı haricinde, hiçbir karşılaşmada sürklase olmamaları önemli bir ayrıntı…

Ve ribaundlar… Maç başına 37.93 ortalama ile bu istatistiğin Euroleague lideri olan Laboral’ın, bu başarıya tek 1 oyuncunun sırtına binerek değil, tam 6 oyuncudan 3.3 ve üstü ortalama yakalayarak ulaşmış olması çok ama çok önemli!

Bir yıldız olmasa da NBA’de 2 ayrı takımda (Nets-Bulls) 3 sezon geçirmiş genç Gürcü forvet Shengelia ve Fransız guard Causeur sakatlıkları nedeniyle büyük galada yok deniyor ve bu haber doğruysa bence bizim için büyük avantaj.

Hızlı hücum ve potaya dalışları saymazsak, boyalı alandan ekmek yiyebilecek tek isimleri Yunan pivot. Onu kilitleyip, bu sularda ilk kez yer alacak, kaliteli ama kariyersiz iki pırpır guard’larına topa baskı ile tempo izni vermez, ribaund’larda da geri düşmezsek işimiz fazlasıyla kolaylaşacaktır.

blazicSon 2 lig maçında, oldukça iyi istatistiklerle iyileşmiş gözüken Vesely, Berlin’de de tam randımanla yer alabilirse, tabii ki maçlara sahada kazanılır ama maçın favorisi bence Fenerbahçe!

Hem coach hem kadro kalitesi, hem de kendi evi sayılabilecek Berlin’de oynayacak olmak da sarı lacivertlileri bir adım öne çıkartan bir diğer detay ve kadrolarında Bourousis haricinde kariyer olarak “amiyane tabirle kaşar oyuncu olmaması” da bir diğer artı.

Hele de Real serisinin 3 maçının da bazı dakikalarından dünya atmosferinden çıkıp başka bir gezegene geçiş yapan sarı lacivertliler, Vesely katkısıyla da bunu bir parça daha arttırabilirlerse, sadece Laboral maçının değil, şampiyonluğun da çok net favorisidir Fenerbahçe!

Tabi bu iki ucu keskin bıçak ters de tepebilir çünkü üzerlerinde inanılmaz da bir baskı olacağı aşikar. Geçen sezon hedef sadece katılmaktı, bu sezon ise kazanmak. Bu sene herkes onlardan sadece boy gösterme değil, çok net şekilde bir şampiyonluk beklentisi içinde…

Evet 13 Mayıs akşamı tüm Türkiye Fenerbahçe’den, ülkeye erkek basketbol tarihinin ilk Euroleague finalini getirmesini bekliyor. Sonrasında da 15 Mayıs’ta asıl tarihe geçecek başka bir ilki..

Başarılar Fenerbahçe!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail : burak.belgen@abcspor.com

twitter : @BurakBelgen

Son Haberler

PL, LA LIGA, BUNDESLIGA, SERIE A 2024-25 EN ÇOK KAZANANLAR

*** PREMIER LEAGUE  Kevin De Bruyne, Manchester City: £20.8 million Erling Haaland, Manchester City: £19.5 million Mohamed Salah, Liverpool: £18.2 million Casemiro, Manchester...

Benzer Konular