Sonrasında kısa bir süre rahmetli Naim Süleymanoğlu için kullanılsa da onun lakabı kısa süre içinde Cep Herkülü’ne dönmüştü.
Teniste 1,59 cm boyuna rağmen agresif stiliyle çoğu kişinin desteklediği Dominica Cibulkova Cep Roketi lakabını almıştı ama benim ve hatta dünyanın gözünde Küçük Dev Adam deyince akla gelen ilk ve tek isim Arjantin’li Diego Schwartzman.
1992 doğumlu Diego adını Maradona’dan alsa da diğer kardeşleri Alman isimlerine sahip. Adını Maradona’dan alsa da, Diego’nun idolü Juan Riquelme.
1.67 cm boyuyla ATP Turdaki en kısa oyuncu olan Diego 12-13 yaşında tenis konusundaki yeteneğini göstermeye başlar, ona yatırım yapma konusunda kararsız kalan Arjantin Federasyonunun da ısrarıyla bir doktor tarafından muayene edilir ve kendi ifadesine göre hayatının en kötü gününde, boyunun 1.70’i geçmesinin mümkün olmadığını öğrenir. Tenisi bırakma kararı almasına rağmen annesi onun özel olduğuna inanmaktadır ve onu bu rüyadan vazgeçmemesi konusunda ikna eder.
Sırada ikinci engel vardır, boyu kısa olduğu için federasyondan gerekli desteği alamayan Diego, ailesine ait mücevher dükkanın da iflas etmesiyle iyice zor durumda kalır. Annesi yine onu yalnız bırakmaz, ucuz otellerde kalarak, maç aralarında kendi yaptıkları bileklikleri satarak bir şekilde onu tenis dünyasına sokar.
Koç olarak kendisi gibi toprakçı Juan Ignacio Chela ile çalışan Diego, şu an Dünya sıralamasında 9 numara ve her turnuvada en azından yarı finali zorluyor. Kendisinden 37 cm uzun Kevin Anderson’u yendiği için bu konuda da bir rekora sahip.
Boks otoriteleri, İngilizlerin deyimiyle ‘Pound for Pound’ olarak bütün boksörleri aynı ebata indirebilsek, Sugar Ray Robinson’ın herkesi yeneceğini iddaa ederler. Aynı teoriyi tenis için düşündüğümüzde, bence Diego Schwartzman da yenilmez bir raket olabilirdi.
İşin ironik tarafı ise Diego’nun kız kardeşinin de ondan uzun olması.
mail: emrah.seber@abcspor.com
twitter: @SeberEmrah