Nazım Hikmet 15 yaşında henüz, bir sevgilisi var mahallede, kız ondan yaşça çok büyük..Bebe avutmaktan bıkmış olsa gerek kız, terkediyor üstadı, hem de bir daha hiç barışmamacasına. Umudunu tamamen yitiren Nazım, bir şiir yazıp kapısının altından atarak veda ediyor kıza.
Bir kadına edilebilecek en ağır hakareti, en naif bir şekilde o yaşında mısralara döküyor, yetenek işte böyle bir şey:
Artık sen de herkes gibisin,
Ait olduğun gri kalabalığa geri dönebilirsin !!
Beraber acı-tatlı çok anılarımız oldu. Beraber çok gözyaşı döktük ama görüyorum ki, taraftar için de artık GG77 diye bir şey yok, o da artık herkes gibi biri ve ait olduğu gri kalabalığa dahil oldu çoktan..Ve gözler şimdiden yeni transfer Van Der Wiel’e döndü.
Van Der Wiel’e 28 yaşında esmer Hollandalı’lardan. PSG gibi çok önemli bir takımdan geliyor bir kere. Dünyanın en iyi sağ bek adayarından biri olarak Ajax’tan Fransa’ya transfer oluyor, hayal kırıklığı yaratmıyor, işini yapıyor ama o büyük patlamayı da yapamıyor ama bu durum kendisine olan ilginin azalmasına sebep oluyor, mutsuz oluyor derken, Sergei Aurer’in yedeği pozisyonuna düşüyor.
Bu çaptaki takımların asını, öyle kolay kolay getiremezsin zaten. David Luiz’i al hadi kolaysa !
Serbest bırakılma sebebi bizim eski kaleci Mert’in hikayesiyle biraz benzerlik gösteriyor.
Aurier hocayla kavga ediyor, forma Van Der Wiel’e geliyor ama bu fırsatı kötü değerlendiriyor. Volkan’ın sakatlığı sonrası Kaleci Mert de 9 maç forma şansı bulup hatalı goller yemişti ve başkan silmişti Mert’i defterden, bundan bi cacık olmayacak diye hani.
Van Der Wiel’le ilgili önce bu konuya açıklık getirelim, kalitesi belli, kariyeri düşüşte ama çok üst düzey bir takımda oynuyor hala..
Bazı oyuncular duygusaldır, oynadıkça ritm bulur, şu hali bile Gökhan’dan fazladır ve burada kendini bulma ihtimali de çok yüksektir, Bunu da ilave etmem lazım.
PSG de 4 sezon oynamış, 132 maç, 4 gol, 22 asistlik bir istatistik yakalamış, rakamlar ortada!
Rakamlara derinlemesine girmeden biraz da oyun tarzından bahsedelim, Gökhan’dan farklı. Şener’den de farklı. Topu alıp süratli sprintler atan değil, ceza sahasının oralara topsuz gelip, iş bitiren, net, keskin, kavisli ortalar yapan bir hücum beki. Diğer konuşulan isim Montoya ise Gökhan tarzı.
Bitiriciliği Gökhan’dan çok daha fazla, carprazdan şutları çok daha
Gelelim biraz da rakamlara.
İstatistik sitelerini alt üst ettim. Puanları çok yüksek Wiel’in. Toplam performans puanı 578.
Ortalama pas mesafesi 14 metre, garantici bir oyun anlayışı var demek bu. Pas yüzdesi 90. İkili mücadele kazanma oranı %53. Şut yüzdesi %71. Maç başına ortalama 5 kritik top kesiyor, sıfır hata ile oynuyor, maç başına ortalama 1’den az demek bu, ortalama 12 kere de hücum girişiminde bulunuyor.
Pasor yönü çok çok güçlü deniyor ayrıca, kilit pas ve top kontrolü yine güçlü yönleri olarak kaydedilmiş, zayıf yönü yok denmiş..
Takımın as sağ beki Aurier 623 total puanda mesela. Aurier in farkı ise, hücum aksiyonu ortalaması 1 fazla, Yani 13. Ortalama 7 kritik top kesiyor, Bu rakam da maç başına iki fazla. Top kapma %52. Şut yüzdesi ise sadece 23.
Gökhan Gönül Türkiye ligi istatistiklerine bakalım mı ?
Total 375 puan. Şut yüzdesi, 33. Maç başına ortalama 20 hücum girişimi var, bu rakam çok yüksek ama asist sayısı çok düşük tabii ki. Gökhan’in pas yüzdesi 71, ortalama pas uzunluğu 18 metre, maç başına 5 kritik top kesiyor, ortalama 1 defansif hatayla oynuyor, ikili mücadele kazanma oranı da yüzde 52.
Liglerin kalite baz puanları total rakamlara etki ediyor haliyle.. Gökhan’ın Avrupa Ligi total skoru 43..
Montoya’nın da sadece total skorunu vereyim, 177.. Daha zor bir lig tabii ki. İkili mücadele kazanma oranı %45. Bu rakam çok düşük.. Maç başına ortalama 1 hata ile oynuyor.
Montoya da aman aman bir adam değil, Dani Alves gitti, bir as ve iki yedek sağ bek lazım uzun maratonda, hâlâ daha kiraya vermeyi düşünüyorlar, düşünün ki kaçıncı sırada Barcelona için ?
Ne olursa olsun Fenerbahçe yanlış bir transfer yapmadı. Güvenilir bir adam aldı, daha hızlı ve daha isabetli orta açan bir sağbeke sahip olacak, mutlu olursa, patlama da yapar.
O zaman biz de çocuklarımıza abuk sabuk isim koyarız kim bilir ?
Kız olursa Van der, erkek olursa,Wiel deriz.
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
