UÇURABİLEN HOLLANDALI !
“Bu da dahil, bütün genellemeler yanlıştır” der, Nietzsche.
Geçmişte yaşamış olduğumuz iyi veya kötü tecrübeler bizi böyle bir önyargıya itiyor ister istemez ama Nietzche’ye ben de katılıyorum, bu da dahil, bütün genellemeler yanlıştır.
Afyon’dan çıkmış adam gibi adam çok kişi vardır, Çorumlunun yaptığını yapmayan pek çok Çorumlu vardır, çok iyi yahudiler vardır, adamın dibi diyebileceğimiz Ermeniler vardır, melek gibi de Rumlar vardır ve bir yıl içinde kadın döven 135.000 erkek müsveddesi Türk vardır ve 365 tanesi de kadın katilidir. Her güne bir kadın cinayeti.
Hollanda menşeli, tanınmış her oyuncu da gelip takımı sırtlayacak diye bir kural da yoktur ve Robin Van Persie en fazla hayal kırıklığı yaratan oyuncu olmuştur.
Baştan bu yana beni heyecanlandırmayan bir transferdi zaten. Ben de bir Ortega, Anelka, Carlos etkisi yaratmadı gelişi. Nani daha fazla heyecanlandırdı. Herkes kafasında bir dünya karması yapar, aklıma bile gelmezdi Robin Van Persie’yi yazmak oraya. Bir yönüyle tutulması imkansız bir forvet tipi değil çünkü. Şu yönüyle dünyanın en iyisi de diyemedim ve ben kuvvetli pivot santrforları çok beğenirim. Ben hala Jan Koller derim, Anthony Yeboah derim, George Weah derim, Didier Drogba derim. Benim tercihim bu, Robin Van Persie’nin de hayranları var tabii ki.. Adamın Twitter takipçisi sayısı Fenerbahçe’nin resmi Twitter hesabının takipçi sayısından 3 milyon fazla !!
Şüphesiz bu hayal kırıklığında uzun süredir futbol oynamamasının payı vardır. Sakatlıkların yaratmış olduğu tedirginlik de bir etkendir ama daha önemli iki etken var bence.
Az pozisyon bulan, yavaş oynayan bir futbol takımında oynuyor olması bence baş etken. Beşiktaş forması giyse, Gomez’in attığından fazlasını atardı ama o gollerin Gomez gollerinden de fazla bir farkı olmazdı. Boş kaleye yuvarlardı. Çünkü bu adam bildiğin Premier League topçusu. Ceza sahasının dışında topla buluşacak, topu çekecek, ikiye bir yapacak, şeytanın aklına gelmeyen yerden pas atacak, şeytanın aklına gelmeyen yerden vuracak, bacağını açacak, asist olacak, uçacak falan. Bizim ligin üç büyüklerinde hiç bir santrfor o şekil toplar alamaz. Diego-Topal-Josef üçlüsü de hiç bir santrfora bundan fazlasını yaşatmaz.
İşte biz buna transfer yanlışı diyoruz. Yanlış ligden oyuncu transferi. O ligden stoper al, gıkım çıkmaz ama o ligden her santrfor alınmaz. Crouch, Carroll, Arnautoviç gibi daha kuvvetli, daha pivot özellikli oyuncular bu lige daha uygun. Ya da Radamel Falcao gibi18 içi vuruş ustası bir tilki kalabalık defanslar arasında daha çok iş yapar.
Van Persie topu ayağına aldı mı yapması gerekeni yapmaya çalıştı, hakkını yiyemeyiz ama ceza sahaları alışkın olmadığı kadar kalabılktı ve istediklerini yapamadı. Peş peşe toplar kaptırdığı, tepki aldığı da oldu. Ligi hafife alıyor diye de yorumlandı. Rize’de yaptığı gibi halı sahavari golleri de oldu ancak tek santrforlu sistemde de pivot özellikleri bireysel direnç anlamında vasat kaldı diyebiliriz. Her şeye rağmen oyun zekası ve kalitesiyle ilk yarıda faydalı oldu.
Oyun zekası yüksek, pivot özellikleri bir arada bulunduran da fazla oyuncu yok zaten. Ona da Lewandowski diyoruz, Drogba diyoruz yani.
Yeterince performans gösterememesinin bir diğer sebebi de Pereira ile girmiş olduğu ego savaşıdır. Bilinçli olarak oynatılmadı ama yine aynı şeyi söylüyorum, kalitesi bile yeter. Fernandao bir Webo’dur, işini mutlaka görür ama kah ıskalayan Hollandalı derler, kah iten Hollandalı derler ama sonuçta o bir uçan Hollandalıdır ve uçurabilen Hollandalıdır, yeterince oynarsa kesinlikle seni uçurur !
İlk yarı performansı için 6 veriyorum kendisine 10 üstünden ama ikinci yarıda bu notun yukarıya çıkacağından eminim. Şampiyonluk Nani ve Van Persie’nin ayaklarından geçer, Pereira’nın kağıda karalayıp oyuncuların eline tutuşturduklarından değil.
Ha bir de şu notu eklemem lazım, her sene bir şovmen çıkıyor piyasaya. Bir ara Haldun Üstünel’di, bir ara Süleyman Hurma çıktı, şimdi de Beşiktaş’ta bir tane var. Van Persie’yi bonservissiz alacaklarmış da Fenerbahçe devreye girmişmiş de…
Mişmişmiş de mışmışmış !!
Hadi len, adam futbol oynamak için Manchester’dan alacağı primi bıraktı, yarı parasına Fenerbahçe’de top oynuyor. Bu bile çok büyük fedakarlık, Manchester’ın 4.5 milyona bonservisini vermesi bile bir mucize. Nasıl alacaksın bedavaya ?? O kadar mı basit topçu ?? Haa, küçükken Beşiktaşlıysa, iki taş koyup sokakta maç yaptığı yıllarda Feyyaz oluyorsa, Ali oluyorsa onu bilmem.
İşte bunlar var ya bunlar, hep kuyruk acısı !!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907