https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

JAMAİKALI ATLETLER NEDEN BU KADAR HIZLI?

Okunması Gerekenler

BURAK BELGENOlimpiyatlar ve sprint yarışları dendiğinde, aklımıza tabii ki ilk gelen siyahi sporcular ve 21.yüzyıl itibariyle de; Usain Bolt.

Son 100 metre şampiyonu olan beyaza gitmek için, bundan tam 36 sene öncesine, 1980 Moskova’da Britanyalı atlet Allan Wells’e kadar dönmemiz gerektiğini belirtip, “ABD dev turnuvada yoktu” diye de ekleyerek!

Jamaika dendiğinde tüm dünya genelinde bundan 10-15 sene öncesinde bir anket yapılsa, efsane şarkıcı Bob Marley ve birbirinden güzel yerel romları akla gelen ilk’ler olsa da, günümüzde Bolt popülarite olarak ilk sıraya yerleşmiş gibi..

Bugünden tam 10 gün önce “21 Ağustos” 30 yaşını deviren, tam adıyla Usain St. Leo Bolt’la, sadece son 3 Olimpiyatı kazanıp, 9.58’le Dünya (2009), 9.63 ile de Olimpiyat (2012) rekorunun sahibi olmakla kalmayıp, kadınlarda da 3 Olimpiyattır zirveyi bırakmıyor Jamaika..

Özellikle Bolt sonrası birçok bilim adamı tarafından araştırılan ama üzerinde 10’larca teori üretilmesine rağmen, tam bir sonuca varılamayan; “sprint yarışlarında neden hep Jamaikalılar kazanıyor” sorusuna çıkan cevapları sizler için bir kalemde toplayalım istedik.

Bu arada erkekler ve kadınlar son 3 Olimpiyat şampiyonu sadece Jamaikalılar dedikse de, herkes en popüleri diye spot ışıklarını Bolt üzerine çevirmiş durumda ama özellikle kadınlarda sadece kazanmakla kalmayıp, son 9 madalyanın 7’sinin sahibi olduklarını da hatırlatmak gerek!  AMA ondan öncesine gittiğimizde de, tarihlerinde bir tane bile altın madalyaları olmadığını da belirtmiş olalım..

Bilim adamlarınca “neden siyahi atletler, beyazlardan çok daha hızlı” sorusuna verilen cevaplar içinde hemfikir olunan maddeler ise şöyle;

Anjiyotensin dönüştürücü enzim, yani “actn3” geni diye bir şey var ve bu özellik siyahi insanlarda beyazlara nazaran çok daha fazla. İçindeki “allele” denen (Turkcede Alel) varyantı ile de gücü çok daha artıyor ve kaslara yüksek oksijen içeren kanı daha hızlı şekilde pompalamanızı sağlıyor. Bu gen siyahi insanlarda beyazlardan fazla demiştik ama Batı Afrika’lilarda da diğer siyahilerden fazla ve Batı Afrika içinde de köken olarak Jamaikalılar da, biraz daha..

ACTN3 üzerinde kafanızı fazla şişirmeden, biraz daha durmak gerekiyor çünkü yapılan araştırmalar der ki; kasların güçlü ve tekrar eden kasılmalar oluşturmasına yardımcı olan alpha-act’inin-3 adlı bir protein oluşturmasını sağlıyor ve farkı yaratan da bu..

Devam edelim; bir sprinter için ideal olan varyant; 577rr. Bu bilimsel varyant, dünyanın hemen herşeyde olduğu gibi, sporda da bir numara olan ülkesi olan Amerikan atletlerin % 70’inde bulunuyor. Ama bu atletlerin inanılmaz geniş kapsamlı, organize ve profesyonel bir tarama ile seçilip 300 milyondan 300’e yani 1/1.000.000’a indirildiğini belirtmiş olalım.. Asıl bomba veri ise Jamaikalılarda.. Çünkü bu ada ülkesi vatandaşının, atlet, sporcu demiyorum, normal vatandaşının !?!?, %75’inden fazlasında bu gen mevcut durumda!

Bununla birlikte, özellikle sprint yarışları gibi patlama gücü yüksek spor dallarında, kaslarımızın hızla enerji yenilemesini sağlayan en önemli enzimlerden biri olan CK’nın (Kreatin Kinaz) siyahi sporcularda, bu gen yapısında açık ara birinci sırada bulunan beyaz ırk Kafkaslardan bile daha fazla olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda..

Peki neden Jamaikalılar diğer siyahilerden farklı sorusuna ise uluslararası köle ticareti dönemlerinde Afrikadan zorla götürülen insanların içinde 10 milyona yakın ölüm yaşandığı  ve Karayip köle gemilerinin son durağının Jamaika olması gösteriliyor. Yani hem özgürlükleri için savaşan, hem de köle olarak çalıştırılan ve sonunda hayatta almayı başarıp, karaya varabilenlerin çok çok güçlü insanlar olduğu söyleniyor.

Ayrıca Jamaika toprağında, özellikle bazı bölgelerde bolca aluminyum bulunuyor. Bilim adamları hamileliğin ilk üç-dört ayında aluminyum açısından zengin gıdalar tüketmenin, bebeğin hızlı kasılan kas sayısını arttıracağı konusunda hemfikir..

Yapılan araştırmalara göre de, sadece Bolt değil, son 10 seneye damgasını vuran, kadınlı-erkekli 7-8 sprinterin de hemen hepsi bu tarz bölgelerde doğup büyümüşler.

Bir diğer teori de, Ekvator bölgesi daha sıcak ve nemli bir alan. Bu nedenle burun delikleri ve akciğerleri daha geniş yapılı. Basınç farkından dolayı kan basınçları da yüksekse, adeta rüzgarı arkasına almış gibi bir tetikleme oluyor ve ciğer sistemi beyazlardan çok daha farklı şekilde çalışıyor.

Bir başka tez de Amerika’dan, Duke Üniversitesinden geliyor. Yapılan araştırmaya göre; orijin olarak “özellikle” Batı Afrikalı sporcuların göbek deliği ve de ağırlık merkezi, beyaz sporculara göre, belirgin biçimde daha yukarıda..

Bu da siyahi atletlerin koşarken yere düşme hızlarını arttırıyor ve en az % 10’luk bir avantaj sağlıyor. Ayrıca bacak boyları beyazlara göre “ortalamada” % 10 civarı daha yüksek ve aynı boydaki bir beyazın 100 adımda aldığı mesafeyi 90’larda alabiliyorlar.

Tabii ki genetik olarak; iskeletin sağlamlığı, yukarıda bahsetmeye çalıştığımız farklı kas yapısı, refleks ve akciğer kapasitesi gibi doğuştan gelen siyahi özellikler de işin kreması..

Neden sorusunun cevabı tam olarak kanıtlanabilmiş değil ve bu verilere daha eklenecek çok şey yazılıp çizilebilir ama ben kendimce aklıma yatanları sizlerle paylaşmak istedim. Tabii ki herkesin görüşü kendine.. Sizlerce belki biri ya da ikisidir, belki de hepsi. Ya da seneler sonra bilim geliştikçe hep beraberce öğreneceğiz ki nedeni bambaşka bir şey yani hiçbiri..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: burak.belgen@abcspor.com

twitter: @BurakBelgen

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular