Merhaba sevgili ABC SPOR okurları. Bundan böyle imkanlar el verdiğince Beşiktaş yazıları ile birlikte olacağız.
İlk yazı için biraz şansız bir maç oldu. Zira ligin en iyi kadrosuyla, muhtemelen en mütavazi kadrosunun karşılaştığı, üstelik Beşiktaş’ın ev sahibi olduğu bir maça denk geldi ilk yazımız.
Ben başka yönden anlatacağım size maçı. Öncelikle hakemle başlamak istiyorum. Uzun süre sonra ilk defa maç oynatmaya izin veren bir hakem izledik. Ofsayt golünü bir kenara atarsak – ki zaten bu hata yan hakeme yazar- oldukça iyi maç yönetti. Yalandan düşen ne Karabüklü ne de Beşiktaş’lı oyunculara pirim vermedi. Oynatmayı ön plana aldı. Şampiyonlar Liginde bu sene o kadar iyi hakemlere alıştık ki, hep ligimizdeki hakemlere bakarak iç çektik, “niye bizde böyle hakemler yok” diye. Yıldırım biraz da olsa umut verdi.
Karabük de gücünün farkında, ama asla oyunu çirkinleştirmeden, zamandan çalmadan oynadı. Malesef kadroları çok yetersiz. Seneye Süper Lig’de oynamaları için mucizeden daha fazlasına ihtiyaçları var.
İkinci güzel nokta ise Vagner’in gollerinden sonra çalan müzik. Haddaway’in meşhur “What is Love” şarkısı çaldı gollerden sonra. Vagner de dans falan etti. Beşiktaş şüphesiz PR ve Show aktivitelerinde rakiplerine büyük fark attı. Statda çalınan her müziğin bir anlamı var. Come to Beşiktaş müziğinden, What is Love şarkısına kadar herşey çok güzel ve profesyonelce planlanıyor. Neredeyse bütün oyunculara özel parçalar var.
Dediğim gibi maçın anlatılacak fazla bir tarafı yok. 2-1 gibi bir skorla bitse ancak konuşurduk maçı. O yüzden işin biraz magazin tarafını yazmayı tercih ettim. Önümüz çok yoğun bir trafik. Ve bu trafikte, böyle bir maç da bir daha olmayacak zaten.
mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com
twitter: @cyuzak