https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

İÇ SAHA YETMEZ

Okunması Gerekenler

3.kez Kadiköy’de 5 gollü galibiyet aldık bu sezon. Güzel futbol, bol pozisyon, basketboldan gelen galibiyet haberi. her şey istediğimiz gibi gitti bu akşam. Keyfimiz yerinde doğrusu. Ancak şunu söylemem gerekiyor, ne yapıp ne edip bu coşkuyu, bu hücum zenginliğini deplasmanlara da taşımamız lazım. İşte o zaman sadece iç saha galibiyetleriyle ayakta kalmaz, deplasmanlarda da 3’er puanı alırız. Şampiyonluğun anahtarı deplasmanlarda gizli, açılacak ilk kilit te haftaya zorlu Sivas maçı.

Neyse hemen haftaya geçmeden önce bu akşamı konuşalım. Tabii ilk sırada da Vedat Muriç’i. Ne desem, nerden başlasam bilemiyorum. Önce maçı çeviren golü attı, daha sonra da yoktan varettiği golle hepimizi rahatlattı. Üstelik bu adam, kendi ağzıyla söyledi, ayak bileği bağlarının bir kısmı kopuk bir kısmı yırtık olarak oynuyor. Böylesine bir özveriye şapka çıkartılmaz da ne yapılır? Allah nazardan saklasın Vedat’ı. İnşallah oyundan çıkmasına neden olan sakatlık ciddi değildir. Kabul edelim onsuz kolumuz kanadımız kırık oluyor.

Bir diğer vazgeçilmez oyuncu gitgide Gustavo olacak gibi gözüküyor. Maçın ilk devresinde topları çok olumlu kullandı. Ataklarımız hep onun ayağından başladı. Bunun yanında topların geri kazanılmasında da başroldeydi. E bir de üstüne jeneriklik bir gol atınca alkışları topladı. Gustavo ikinci devre defansa geçince Gençlerbirliği daha çok top yaptı, üstümüze daha rahat gelebildi. Benim Gustavo ile ilgili tek küçük eleştirim, bazen final pası atacak fırsatları buluyor, bir ara pasıyla forvetleri kaleciyle karşı karşıya bırakacağı pozisyonlar oluşuyor ama o genellikle çekingen davranıyor, pek risk almıyor. Oysa ki öldürücü paslar atacak yeteneği ve oyun görüşü var. Yeter ki denesin, kredisi çok Gustavo’nun.

Kredisi en çok olan oyuncumuz Emre tabii . Yine pas trafiğinin merkezindeydi. Hırsını sahaya yansıttı. 1-0 yenik duruma düşmeden önce de fena değildi takım, 1-0 sonrası da telaşlı oynamadı. Bunda Emre’nin payı büyüktü, çokça top ta kaptı 39 yaşında olmasından beklenmeyecek şekilde. Yine de Ersun Hoca’nın 55. dakikada onu oyundan çıkartması doğruydu. Özellikle deplasman maçlarında daha ekonomik kullanmamız şart Emre’yi bence.

Belki Emre yaşının dezavantajını mümkün olduğunca sahaya yansıtmamaya çalışıyor ancak fizik olarak kuvvetli olmayan oyuncularımızın varlığı bazen sıkıntı yaratıyor. Örneğin Kruse belki geçen haftaya göre biraz toparlamıştı ama yine de tam olarak fit değil. Onun kuvvetlenmesi Fenerbahçe’nin gelecek haftalardaki performansı için çok kritik. Hasan Ali de belki sakatlıktan dönmesine rağmen iyi mücadele etti ama halen eski çizgisini yakalamış değil. Onun da alıştığımız gibi hücuma vereceği katkıya çok ihtiyacımız var.

Ancak hücumdaki en büyük zenginliklerimizden biri tartışmasız Rodriguez. Öyle enteresan bir oyuncu ki, zaten en hızlı ismin o olduğu kesin. Bunun yanında çok hareketli olması , sürekli koşu göstermesi ve birebirde adam geçebilmesi Fenerbahçe için çok değerli. Böyle bir oyuncu tipine uzun zamandır ihtiyacımız vardı. Büyük bir açığı kapattı. Öte yandan son vuruş ve son pas tercihlerinde de bir o kadar savruk. Olmayacak pozisyonlar harcıyor, zaman zaman saç baş yolduruyor. Her şeye rağmen Rodriguez şu kadro yapısında vazgeçilmez oyunculardan biri. Son golde Kruse’ye verdiği pas ta aslında iyi bir takım oyuncusu örneğiydi.

Takım oyuncusu demişken Sadik için de iki çift laf etmek lazım. Uzun süre bekledi. Hiç küsmedi,kendini belli ki hazır tuttu.Türkiye Kupası maçlarında elde ettiği fırsatları ciddiyetiyle iyi kullandı. Bugün de son derece konsantreydi. İlk devre Serdar ile ikinci devre ise Gustavo ile uyum sorunu yaşamadı. Bir diğer fırsatını iyi kullanan oyuncu da tabii ki Ferdi oldu. Haftalardır bu satırlarda ”Bırakın Moses’in yerine hata yapacaksa Ferdi yapsın, daha kötü olamaz” diye yazıyordum. Moses’in yapamadıklarını yaptı. Adam geçti,çizgiye indi,rakip defansın dengesini bozdu , bir de üstüne muhteşem gol attı, daha ne olsun? Demek ki Ferdi sürekli bu takımda olmalı. Bazen sonradan girer, bazen ilk 11 çıkar ama artık takımın değişmez parçalarından biri diye düşünüyorum.

Son olarak ta yine hem Kadiköy’ü hem Ataşehir’i dolduran Fenerbahçe seyircisini bir kez daha tebrik ediyorum. Bir tebrik te Fenerbahçe’nin 2. golü öncesi avantaj kuralını çok iyi uygulayan hakem Ali Şansalan’a. Muhtemelen Fenerbahçe’nin golüne olan katkısından dolayı MHK tarafından bir süre dinlendirilecektir. Fazla üzülmesin , doğru bildiğini yapmaya devam etsin.
Fenerbahçe’miz de bu güzel futboluna haftaya Sivas’ta devam etsin. İhtiyacımız olan ”havayı” hepimize geri getirsin.

 

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

LA QUINTA DEL BUITRE, AKBABA BEŞLİSİ

80'lerde İspanyol futboluna damgasını vuran, zamanın ünlü Real Madrid efsanesi Emilio Butragueno'nun başını çektiği, Manolo Sanchis, Martin Vazquez, Michel...

Benzer Konular