https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HEP SONLAR HATIRLANIR

Okunması Gerekenler

Maç başlamadan önce sorsalar, ”Beşiktaş’ı 2-1 yeneceksin, razı mısın?” diye, çoğumuz kabul ederdik herhalde. İstediği kadar sıkıntılı bir dönem geçiriyor olsun, Beşiktaş Beşiktaş’tır. Son yıllarda Kadiköy’de aldıkları galibiyetler de ortada. Canımızı ne kadar yaktıklarını biliyoruz. Ayrıca bu işlerde küçümseme diye bir şey olmaz. Derbi galibiyeti değerlidir her zaman. Ancak maçtan çıkarken çoğunluğun surat ifadesi çok ta mutlu değildi.

Bu da son derece doğal. Rakibin maçın büyük bölümünü 10 kişi oynamış. Kendisi için de çok önemli bir Türkiye Kupası Yarı Finali’ne çıkacak hafta arası. Bu rakibe karşı 2-0 öne geçmişsin. Artık fişi çekip rahat rahat maçı bitirmen lazım. Ama olmuyor işte. Biz Fenerbahçe’liler en kolay gözüken anlarda bile strese girmek zorunda kalıyoruz. İlla bi ecel terleri dökmemiz gerekiyor. Fazla sevinmek, mutluluk duymak, keyiflenmek bize iyi gelmiyor. Ne oluyorsa oluyor, kendimizi bir şekilde sıkıntıya sokmayı başarıyoruz.

Oysa ki o kadar iyi başlamıştık ki maça. Sağlı sollu geldik. Müthiş bir baskı kurduk. Rakibi sahasından çıkartmadık. Gerçek anlamda iyi oynayan bir Fenerbahçe vardı sahada. Olympiakos ve Sivas şoklarından sonra psikolojik olarak hazır, konsantre, iyi motive olmuş futbolcular vardı. Hakikaten keyif verdi maçın başındaki futbol. Ancak maalesef maçın başı değil son kısmı hatırlanacak. Göreceksiniz ilk dakikalardaki üstün oyun değil, maçın sonunda 10 kişilik rakibe karşı yediğimiz baskı konuşulacak. Hep sonlar hatırlanır. Eskiden de böyleydi, bundan sonra da böyle olacak.

Yine de Fenerbahçe adına güzel şeyler de vardı sahada. Onları dile getirmezsek haksızlık yapmış oluruz. Son haftaların iyileri Fred ve Irfan Can yine aynı etkili futbollarına devam ettiler. Fred’in topu alışlarına özellikle dikkat etmek lazım. Rakibi oyundan düşürüyor ve topun akışını hızlandırıyor. 2.gol öncesi onun top kontrolüne dikkat edin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.Hocanın Batshuayi tercihi de Beşiktaş’ın fizikli ama ağır stoperleri karşısında doğru bir tercih gibi gözüktü. İyi oynayan İsmail Yüksek sakatlanınca hoca bir tercih daha yapmak zorunda kaldı ve 3 Türk kuralı yüzünden bu kez zorlandı. Kruniç’i alırken bir değişiklik daha yaptı ancak biz Kruniç’ten yine Ismail’in dinamizm ve sertliğini alamadık. Eğer bu değişiklik olmasaydı 10 kişilik rakipten baskı yer miydik emin değilim. Bence topları daha çabuk geri kazanabilir, rakibin ataklarını başlamadan bitirebilirdik.

Bu detayın yanında Livakoviç’in bir kaç kritik kurtarışını ve Osai-Semih ikili mücadelelerini de keyifle izledik. Tadiç’in ilk gol öncesi göğüs pası da üst düzeydeydi.Dzeko ise son zamanlardaki durgunluğuna bugün bir de yediğimiz gol öncesi yaptığı pas hatasını ekledi. Bir kaç maç kötü oynadı diye Dzeko’yu gömmek ayıp olur. Ancak gelecek sezonun kadro mühendisliğini yaparken santrafor pozisyonu ile alakalı çok dikkatli olmamız gerekiyor.

Yine de gelecek sezonu düşünmeden önce bu sezonu bitirmek zorundayız. Bir kaç hafta daha mucizenin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Son haftalarda Galatasaray’ın etkili oyunu ve kolayca kazandığı maçlar konuşuluyor. Dedik ya, hep sonlar hatırlanır. Sezon başı zorlanarak kazandığı maçlar ve özellikle Avrupa Kupası maçları dönüşlerinde hakemlerin verdiği omuzlar konuşulmayacak. Konuşulan yine son haftalardaki performanslar olacak. Bir bakmışsınız bu sezon bambaşka bir mucize hikayesi ile hatırlanacak.

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular