https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HAZIR MIYIZ?

Okunması Gerekenler

2 tane ömür lazım derler; biri tecrübe elde etmek için, diğeri de edindiğin tecrübeyi kullanmak için.

Ali Koç da bu gerçeği tüm samimiyetiyle itiraf etti 4 senelik koca bir fiyaskonun ardından katıldığı TV programında ama sonra dedi ki iki tane adayımız var.. Biri Jesus, diğeri İsmail Kartal. Haydaa dedik mi? Ben dedim..

Bu ne yaman ikilem Allah’ım?

Courtois mı, Altay mı gibi bir dilemma değil de ne bu?

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak İsmail Kartal ile devam edecek diye son ana kadar korktum çünkü Ali Koç’a olan güvenim sıfırdı. Öyle bir ikilem mi olur Allah aşkına!

Dalgasız denizde herkes kaptan mottosuyla baktım İsmail Kartal’ın son hikayesine. Beklenti yok, stres yok, tüm oklar başkana çevrilmiş durumda, üstüne ne koysan etkisini gösterecek zaten gibi bir durumdayken geldi göreve.

Eski hoca zaten normal bir insan değildi, yerine kim gelse sevilecekti futbolcular tarafından.

Bunun transfer dönemi var, hazırlık kampı var ve bu konuda İsmail Kartal ne seviyede iyidir emin olan var mı harbiden?

En önemlisi CV’si boş ve 10 haftada 3-4 mağlubiyet alsa arkasında durman çok zor.

Ki eminim İsmail Kartal bile şaşkın..

Ben neymişim be abi demiyorsa namerdim.

5-6 hafta sonra başladı zaten ben ikinci adam olmam falan demeye.

Her demecinde ben, ben, demesi ayrı bir iticilik, son maçın son dakikasına kadar camiayı, genç oyuncuları değil ikbalini düşünmesi, istatistik kasmak için verdiği uğraş ayrı bir soru işaretiydi ve maç sonu demeçlerindeki benle devam edin mesajlarının dozunun giderek artması ve direkt söylemese de yalvarış ve dilenişe evrilmesi çok daha büyük bir problemdi gözümde..

Istikrarcı tayfa pek bu gözle bakmadı, ille de İsmail Kartal diyorlardı sosyal medyada. Hocaya o kadar para vereceğine santrfor alırız kafasındaki bir güruh da destek çıkıyordu.

Guardiola 20M£ alıyor, Klopp 16M£. Salak mı bu adamlar? 1M pound verip, camia çocuğu eski bir sağ beki getiremiyorlarmıydı
takımın başına? O kadroyu şampiyon yapmaya ne var diye düşünen kimse yok muydu ki?

Ve Ali Koç başarısızlık ardından “nasıl olsa eleştirileceğim, şu takıma adam gibi bir hoca getirmedin diyeceklerine İsmail Kartal’la devam etmedin desinler” diye düşündü ve Jesus’u kaptı geldi ve 4 senelik başkanlık dönemi fiyaskosunda ilk defa futbolcu odaklı değil, hoca odaklı bir başlangıç yapmış oldu..

Al Hocam, eti senin kemiği benim demiş, bu belli. 1 yıllık sözleşme sadece bir sigorta niteliğinde, ihtiyat diyelim adına ve hoca kolları sıvamış..

Açık konuşmak gerekirse Emre Belözoğlu sezonu bitişinde dedim ki iki transfer yap yeter, 2 tane Edin var, al ikisini de iş bitsin. Edin Dzeko ve Edin Visca, 15 tane futbolcu aldılar.

Şimdi de diyorum ki 2 tane kimsenin itiraz edemeyeceği, herkesin tanıdığı, bildiği oyuncu al, olursa olur, olmazsa olmuyor demektir.

Bence çok genç, dinamik ve kaliteli bir kadro var, Jorge Jesus da benzer 5-6 oyuncu daha getireceğini söyledi. Kulağa hoş geliyor, Crespo’ya bayılıyorum, Kim Min Jae muhteşem bir stoper, Rossi tilkisine hayranım eyvallah. Arda’ya bakınca bir dünya yıldızı görüyorum, Ferdi şahane bir sol bek oluyor, İsak geliyor, Jo Jin Ho’yu siz de çok beğeneceksiniz, İrfan var daha ama bu tip oyuncuların sayısı yeterli diye düşünüyorum, 2 tane level atlatacak oyuncu şart diyorum, yaşı da o kadar önemli değil diye düşünüyorum, işte bu konuda bir soru işareti var kafamda.

Jesus tecrübeli hoca, takımın kimyasıyla oynamayacak, hücum futbolu oynatacak ama ligin üstünde santrfor almazsan hakemi, federasyonu üst üste koyamayabilirsin, 2 tane lider, tecrübeli ve kaliteli oyuncu şart bana kalırsa.. Başka da bir kaygım yok..

Şampiyonlar ligi ön elemelerindeki muhtemel rakiplere baktım, imkansız bir durum yok, iki transfer şansı çok artırır, 15, belki 30M Avro çok düşük bir ihtimal değil. Bir iş adamının risk alacağı, bir borsacının tam da zarı atacağı yerde diye düşünüyorum Fenerbahçe..

Diğer taraftan Jorge Jesus’a inanıyorum. 2.5 aydır takımı izliyor olması çok önemli. Ön bölgeye transfer tespiti zaten doğru, Mesut konusundaki net tavrı güven verici ama eldeki kadroyu muhafaza edebilmek de çok önemli..

Kim çok önemli bir stoper ama sonuçta stoper, giderse de yeri bir şekilde dolar ama kritik oyuncu Crespo. Aslında İsmail Kartal’a sükse yaptıran sebeplerin en büyüğü de Crespo. Satılamaz tek oyuncu, Crespo’yu satan şampiyonluğu satar..

Aurelio ve Emre’nin gitmesiyle ne olduysa aynısı olur, takımı geriden oynatan oyuncu çok önemli..

Geri dörtlü bu haliyle bu lig için mükemmel. Çok gol atmasına rağmen Zajc biraz soru işareti kafamda, İrfancan’a güvenmiyorum sık sakatlanıyor diye, Mert Hakan’ı da kafamda tam oturtmuş değilim, Rossi fizik olarak yetersiz ve dar alanda kaybolabiliyor ama dediğim gibi her türlü idare ederler, iki büyük isim gelecekse harbiden de idare ederler, yedek sol bek falan da istemez hani..

Jorge Jesus’un şapkadan bir 10 numara çıkaracağını tahmin ediyorum. İçeriden mi, dışarıdan mı onu bilemiyorum.

Başkanı en çok eleştiren hatta en ağır eleştiren kişilerden biriyim. Takıntılı asla değilim. Doğru olduğunu düşündüğüm ne varsa yazarım, överim de..

Ben bir Fenerbahçe taraftarı olarak Jesus kararından mutluyum, 3 Temmuzdan bu yana ikinci kez bir sezon başı heyecanlıyım, nezdimde bitmiş olan kredisine ilave yaptım..

Ali Koç için destek verdiğimiz seçim kampanyasında beklentim tam da bu yöndeydi, hayal kırıklığı olmuştu, şu anda beklentimi karşılayan çizgiye geldi.

Fenerbahçe’de bir model peşinde olduğunu gördüm, küçük çaplı bir Ajax modeli, mantıksız değil.

Ülke şartları ortada, dünya kadar borç var ve ülke döviz ve enflasyon sarmalında, vatandaşının koca bir ay 3 depo benzin için çalıştığı bir ülke, Gel Nani, Carlos, Van Persie deme lüksün yok nihayetinde, yayın gelirin bile düşmüşken..

Sonra efendim ben Fenerbahçe Spor Kulübü başkanını Portekiz Cumhurbaşkanı ile aynı karede kakara kikiri yaparken gördüğümde gururum da okşandı. TV’de bütün Türkiye’nin gözü önünde gerçekleri çatır çatır konuşması da olumlu bir durumdu. Sezon başlamadan evvel ilk kez hocayı buldu, kadro da ezeli rakiplere göre çok daha iyi, şu ekonomik şartlarda iddialı bir hoca da getirdi, bize düşen destek olmak diye düşünüyorum çünkü gerçekten destek olunası bir takım var ve camianın büyüklüğüne yaraşır bir hoca getirdi. En azından Sinan, Thiam, Cisse, Mevlüt vs isimlerin gelmeyeceği de belli. Megafon vs gibi saçmalıklara artık girmeyeceğini düşünüyorum, kulüpler birliği başkanlığına adaylığı da güzel bir hamle olacak, şu şartlar altında niye köstek olalım?

Bu kez gerçekten umutluyum. Harbiden de çok heyecanlıyım. Barış ilan ediyorum, güzel şeyler olacak diye hissediyorum..

Bu anasını sattığımın tecrübesi diyor ki daha az güven, daha az sev, daha az inan ama bazen insanın elinde değil işte. Şimdi de ben soruyorum:

Hazır mıyız?

Ben hazırım.

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

BİR ZAMANLAR DİNAMO DRESDEN VARDI

Dinamo Dresden, bir zamanların yıldızı, Mathias Sammer, Ulf Kirsten ve Fenerbahçelilerin hatırlayacağı Wagenhaus :) , hatta son Oberliga sezonunun...

Benzer Konular