https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HAYDİ KALK AYAĞA

Okunması Gerekenler

HAYDİ KALK AYAĞA

Beşiktaş’ın birçok sıkıntıyla boğuştuğu zorlu bir süreçte, ayağa kalkmak için ciddi bir fırsattı Galatasaray’ı konuk edeceği derbi. İyi başladığı ve ilk 5 haftasını planladığı şekilde iyi futbol ve 3 puanlarla perçinlediği lig yarışında, daha sonra muhtemelen tüm sezon boyunca gerçekleşebileceği hesaplanan miktarda sakatlık ve aksiliğin 1 aylık bir süreye sıkışması sonucu hem ligde hem Avrupa’da kötü sonuçları üst üste almıştı Beşiktaş. Derbiyi kazanamaması halinde hem iç sahada doğrudan bir rakibini yenememenin verdiği psikolojik çöküntü, hem de o rakibini yarışa bizzat sokması sonuçları doğabilecekti. Ancak Sergen Yalçın’ın öğrencileri bu kabus senaryosuna izin vermediler. Haftalardır süregelen şanssızlığı bir yerde kıracakları belliydi, bugün nihayet bunu başardılar.

Beşiktaş’ın rakibini ezip geçtiği, sahadan sildiği bir karşılaşma olmadı. Ama Siyah-Beyazlı oyuncular gözle görülür şekilde maçın büyük bölümünde topun hakimiyetini rakibine bırakmayarak, oyunu rakip sahaya yığarak, önde basıp kaybettiği topları çabuk geri almaya çalışarak ve rakibine az pozisyon şansı vererek, hem geçen sezon alıştığımız Şampiyon oyununu sergilemiş oldu; hem de galibiyeti tartışmaya fazla yer bırakmaksızın kazandı.

Ligin 10. haftası oynanıyor olmasına karşın ideal orta saha üçlüsünü henüz ikinci kez kullanabiliyordu Sergen Yalçın! Josef, Pjanic, Alex üçlüsü Başakşehir maçının ardından ikinci defa biraradaydı ve Pjanic ile Alex’in sakatlıklarının etkisini yeni yeni atabildiğini gözlemliyorduk. Bu maçın 11’inde sürpriz olarak görebileceğimiz isim sol bekte Rıdvan’ın yerine formayı alan Umut Meraş oldu. Sergen hocanın Rıdvan’a güven problemi olmamakla birlikte, bu maç için daha tecrübeli bir ismi kullanmak istediğini düşünüyorum. Bu tercihi başta soru işaretleriyle karşılansa da netice olarak olumlu sonuç verdi. Umut takımın en iyilerinden biri olduğu maçı kusursuza yakın performansla ve bir de güzel asistle oynadı.
Diğer beklenmedik tercih ise stoperde Welinton’un yerini alan Necip’ti. Bu tercih 3 yerli oynatma zorunluluğundan doğmuş olsa da, son haftalarda form düşüklüğü yaşayan Welinton’un yerine bu tip maçlarda genellikle çok iyi oynayan ve artık ligin en tecrübeli oyuncuları arasında gösterebileceğimiz Necip’in oynaması Beşiktaş için kesinlikle hayırlı oldu. Kaptan Necip, kendisinden daha fizikli bir oyuncu olan rakip santrafor Diagne’ye adım attırmadı, bir çok rakip atağını durdurdu, yetmedi bir de üzerine galibiyet golünün asistini yaptı! Geçen sezon Fenerbahçe deplasmanında alınan ve sezonun kaderini değiştiren galibiyette de büyük pay sahibiydi, bugün de aynı rolü oynadı.
Genel olarak Pjanic’in orkestra şefliğinde set hücumları üzerine şekillenen bir oyun oynadı Kartal. Hatta bu ezber nedeniyle zaman zaman hızlı çıkma şanslarını değerlendiremediğini de söyleyebiliriz, ama rakibinin aksine çok hızlı atağa çıkabileceği sprinter oyuncuları yoktu zaten Beşiktaş’ın, haliyle böyle bir oyun oynamaya biraz da mecbur kaldı. N’Koudou olsa bu konuda çözüm yaratacak bir rol oynayabilirdi.

Konuk ekip Galatasaray ilk yarım saat son derece mahkum bir oyun oynadı, ancak evsahibi ekip bu dakikalarda son vuruşlarda becerikli değildi. Zaten bu sezon bu şekilde başlayıp, ilk rakip gol girişiminde golü yediği birçok maç oldu Siyah-Beyazlıların! Bugün de aynısı oldu, 35.dakikaya kadar henüz net bir pozisyonu olmayan Sarı-Kırmızılı ekip Cicaldau’nun ceza yayı gerisinde bulduğu müsait şut imkanını iyi kullanması sonucu öne geçti. Beşiktaş için mağlup duruma düşmek bu maçta en kötü senaryoydu. Açıkçası ben de tribünde bu gol sonrası artık işimizin zor olduğunu düşündüm. Ama bu gol sonrası en iyi olasılık da gole erken yanıt vermekti, bunu başardı Beşiktaşlı oyuncular. Olimpiyat stadında yenik duruma düşüp 2-1 kazanılan maçı anımsatan bir hikaye izledik. O gün Mario Gomez attığı golle maçı çeviren adam olmuştu, bugün de 39.dakika Beşiktaş’ın geçen sezondan beri sürpriz kahramanı olan Larin çıktı sahneye. Her zamankinin aksine bu kez ön direkte yükseldi ve çok güzel bir kafa golüyle takımını diriltti. Bu gol maçın kırılma anı oldu, soyunma odasına yenik gitmemek Beşiktaş için can simidiydi adeta.
İkinci yarıda da golü bulana kadar oyunu rakip sahaya yıktı Kartallar. Kurdukları baskının sonucunda 64.dakikada kazanılan bir kornerde çalışılmış bir organizasyon golü getirdi. Pjanic ön direğe yönelen Necip’e ortaladı, o arka direğe aşırdı ve arka direğin kralı Larin yine doğru anda doğru yerdeydi!
Bu golden sonra Siyah-Beyazlı oyuncuların farkı arttırma çabası yerine skoru koruma içgüdüsü anlaşılabilirdi. Rakiplerine fazla net pozisyon vermiyorlardı, ta ki 81. dakikaya kadar. Vida’nın elini saklamasının fiziksel olarak mümkün olmadığı bir pozisyonda gelen penaltı kararı, bir anda tüm emekleri suya düşürme noktasına getirdi. Ancak bu kez sahneye çıkan Beşiktaş Özkaynak Düzeni’nin gurur kaynaklarından kaleci Ersin Destanoğlu’ydu! Mohammed’in sert penaltısını müthiş öngörüsü ile çıkartarak takımına nefes aldırdı. Bu andan sonra da başka gol şansı tanımadı rakibine Beşiktaşlı oyuncular ve hak ettikleri galibiyeti aldılar.

Siyah-Beyazlılar için bu maç çok zorlu bir periyodun başlangıcıydı. Sırada Hatay deplasmanı, içerde Trabzonspor derbisi ve sonra da Alanya deplasmanı gelecek. Bu derbi zaferinin anlam kazanması için geçen sezon Kadıköy zaferinin ardından gelen seri gibi bir seri yapılabilmeli. Bunu başaracak gücü var Beşiktaş takımının. Ve başarırsa yine önünde kimse duramayacaktır…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular