Hırvat dedin mi hırsız, Arnavut dedin mi üç kağıtçı, Karadağlı dedin mi de tembel derlermiş o civarlarda. Epey de anekdot var mevzuyla ilgili : Efendim, Makedonya’da deprem olmuş. Pek çok ev yıkılmış, taş, kaya bol diye Makedonlar Karadağ’a gelmişler. Taşları, kayaları söküp söküp götürüyorlar. Karadağlılar işkillenmiş, çıkmışlar valiye, durumu arz etmeye. Vali, “onlar bizim kardeşimiz, bırakın alsınlar taşları” demiş. Ha bire söküyorlar taşları derken, valinin yanına bir heyet daha çıkmış, taşlar gidiyor diye. Vali “bilgim dahilinde, karışmayın demiş. Bakmışlar ki, ne taş kalıyor, ne kaya, memleket dümdüz olacak; bir daha çıkmışlar valinin huzuruna. Vali, “varsınlar söküp götürsünler size ne oluyor” deyince; “tamam da sayın vali, taş bırakmadılar, bize göre hava hoş; sonra gelip demeyesin bize ne güzel her yer ova oldu, elma ağacı dikin, buğday ekin, üzüm dikin, valla gelemeyiz biz bu işe ?
Akşam milli maçı seyrettim, bizim çocuklardan bahsedeyim istedim bugün ama gözümü en çok dolduran yıllardır tembelliğinden dolayı kendisine Karadağlı muamelesi yaptığımız Gökhan oldu. Evet, Gökhan tam 8 yıldır çubukluyu terletiyor. Sakat sakat çok oynadı. İlk yıllarında Alves’le kıyaslardık, hatta daha bile iyi derdik. Fenerbahçe’de öyle bir sağ bek performansı gösterdi ki; yokluğu cehennemin öbür adıydı. 20 kere bindirirdi, rakibin sol kanadını Allah bullak eder, sol bekin başını döndürürdü. Gökhan Gönül maalesef ofansif anlamda üstüne koyamadı. Tembelliğinin payı çok büyük bunda. Cicinho’yu seyrettikten sonra ofansif bek kavramını daha iyi anladık. Şener daha iyi bir hücum beki olduğu için transfer edilsin diyenler de oldu, Şener mükemmel bir yedek olur diye transfer edilsin diyenler de oldu sezon öncesi. Ne yapmamalıymışız ? Anadolu kulübündeki bir oyuncunun gösterdiği performansa bakıp, Fenerbahçe’deki mevkidaşıyla kıyaslamamamız lazımmış.
Şener mükemmel bir yedek olur, transfer edilsin diyenler bu konuda haklı çıktı. Gökhan Gönül bir çıktı sahaya, haftalardır Şener seyreden, çok da şikayet etmeyen gözler bir anda fal taşı gibi açıldı. Gökhan iyi orta yapamıyor, orta yapmayı bilmiyor ?? Evet, bir Cicinho değil ama Gökhan komple bir sağ bek kardeşim. Gelir gelmez defans toparlandı, ofansta sağ kanat çalışmaya başladı. Sadece Fenerbahçe’de mi ? Milli takımda da öyle. Adam sahaya çıkar çıkmaz o kanadı parselliyor, tek başına koca alanı kaplıyor. Gökhan’ı diğerlerinden farklı kılan çok önemli bir kaç özelliği var. Bu özellikleriyle dünyanın en iyi sağ beki, ofansif anlamda olmasa da. Sahaya koyduğu enerji, Fenerbahçe’deki 10 oyuncuya sinerji veriyor. En önemli özelliği de pozisyon bilgisi ve hissiyatı. Topun ne tarafa gideceğini, rakibin nereye kaçacağını, topun ne taraftan rakiple buluşturalacağını müthiş seziyor. Kanadından kuş uçurtmadığı gibi, ters kademeye de giriyor, gol önlüyor. 2008 Avrupa şampiyonası öncesi en önemli kozumuzdu, şanssızlıktan dolayı oynayamadı. 2016 Avrupa şampiyonasında da çok önemli işlere imza atacaktır.
Yunanistan maçında sahada yer alan bütün oyuncularımızın performansı beni tatmin etti açıkçası. Gökhan harikaydı, Topal hatasız vaziyette stoper oynadı, Ozan da gayet iyiydi. Şimdi bizim hoca hoca olsa, ağır geri dörtlüye Gökhan’ın yokluğunda Topal’ı çoktan monte etmişti. Fatih Terim iki ön liberoyu iki kısa yapıyor, üç tane 10 numarayı önlerinde oynatıyor ama defansif zaafiyet yaşamıyor. Hocalıkla alakalı. Ozan tam bir Liverpool’lu Meireles oyunu oynadı. Çoğu zaman tek ön libero olarak kaldı ortada. Top da kesti, gelen topları da hiç vakit kaybetmeden doğru yerlerle buluşturdu. Rakip çok kapandığı için topla geniş alan dribblinglerini göremedik. Bu adamın Fenerbahçe’de banko oynaması lazım. Fatih Hoca “ben sana güveniyorum Ozan diyor, Pereira bu hissiyatı geçiremiyor. Milli takımda çok daha rahat ve özgüvenli oynuyor çünkü.
Ben yine Gökhan’a döneyim. Fenerbahçe’nin hala en önemli oyuncusu. O sahadaysa içimiz hep rahattır. Gönül rahatlığı dedikleri bu olsa gerek. Hep sahadaki özelliklerinden bahsettim ama insan olarak da adamın da dibidir. Dün de adamdı, bugün de adamdır, yarın da benim için adamdır. 8 sene bizimle olan, herhangi bir yanlışını görmediğim hiç bir oyuncuyu , iki demeç verdi, para muhabbeti yaptı diye de ben adamlıktan azletmem, küfür de ettirmem. Alex’e atıyorlar, tutuyorlar. Yabancıdır, başka kültüre aittir, Ayıp etmiş deyip geçmek lazım. Bu mevzu artık kapanmalı. Alex sevgi kaybediyor ama anasına bacısına küfürü hak etmiyor. O küfür edenleri de kınıyorum. Yarın Filistin’e 100.000 dolar para bağışlar, Alex yine adamın dibi olur bu memlekette bu da ayrı bir konu tabii !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907