Çok önemli bir toplantınız var diyelim ki, zamanınızı da hiç iyi planlayamadınız, geç kalmak üzeresiniz, bir yandan evrakları toparlamaya çalışıyorsunuz, bir yandan giyinmeye, evin içinde deli dana gibi bir o tarafa bir bu tarafa koşuşturuyorsunuz.
Merdivenleri üçer beşer indiniz, apartman kapısından dışarı tam adımını attınız ki; o da ne..?
Telefon evde kalmış, hass*ktir..!!
Hemen fırladınız yukarı, telefonu alıp aşağı indiniz, 3 dk daha kayıp var..
Kaldırımdan caddeye doğru koşturuyorsunuz, o anda fark ediyorsunuz ki, biri size sesleniyor. Ses hiç de yabancı değil..
Yıllardır görüşmediğiniz, nerede olduğunu dahi bilmediğiniz bir arkadaşınız size isminizle sesleniyor. Tesadüfe bak sen?
Aciliyetinizi izah ediyorsunuz, özür diliyorsunuz, kartınızı uzatıp ardından da bir taksiye binip oradan uzaklaşıyorsunuz.
Sonrasında eski arkadaşınızla buluşuyorsunuz, sık görüşmeler başlıyor, bu süreç sizin hayatınızda yeni bir devir açıyor, mesela birlikte bir ticaret yapmaya götürüyor, sürecin devamında ikinizde çok zengin oluyorsunuz veya beraberce para batırıp sıfırı görüyorsunuz..
O telefonu evde unutmamış olsanız, o arkadaşınızla karşılaşmayacaktınız..
Kader.. Tesadüf.. Ne dersen de adına.
Her şey evde unutulan bir telefonla başladı..
Hayat bazen inisiyatif hakkını kendisi kullanır.. Zemini o hazırlar.. Sonra ya bu kıyağımı unutma dercesine bi göz kırpar ya da nasıl geçirdim diye sinsice güler..
– Hayat işte aynen böyle bir fahişedir..
Bazen de öyle bir şey olur ki, fırsat altın tepsiyle önünüze kadar gelir, bir seçim yapman istenir, hedeflerini şöyle bir ortaya koyarsın, alışkanlıklarını da.. Komfortist, korkak bir statükocuysan teşekkür edip teklifi reddedersin veya zirveye doğru yürüyeceğim bu zor yolda diyip seçimini yaparsın.
Fenerbahçe taraftarı da şu an tam da böyle bir yol ayrımında..
Tesadüflere hiç yer yok.. Seçimini yapma zamanı.. Fırsat kapıya geldi dayandı..
Bir tarafta 20 yıllık başkan var, kabul ediyorum; olaya vefa duygusuyla bakanlar da olabilir, yaptıkları ve yapamadıklarıyla Aziz Yıldırım adaylardan biri. Neleri yapabileceğini neleri yapamayacağını çok iyi biliyoruz artık..
Diğer yanda ise Türkiyenin en zengin ailesinin çok iyi yetişmiş, kibar, efendi, mütevazı, pırıl-pırıl Fenerbahçe sevdalısı oğlu..
İş dünyasındaki vizyonu, Fenerbahçe yönetimindeki tecrübesi, profesyonel ekibi, uluslararası futbol dünyası bağlantılarıyla hazır kıta yönetime talip..
Statüko mu kazanacak, yenilik mi?
İşin aslına bakarsan taraftar seçimini çoktan yaptı.. Görülmemiş bir sevgi seli var Ali Koç un arkasında. Duvar yazıları, besteler, klipler, posterler..
Yılların tecrübesi Aziz Yıldırım da bu olağan dışı seçim kampanyasından endişe duyuyor..
Belli ki hiç rahat değil, Aziz Başkan kanal-kanal fır dönüyor ortalıkta.. İlk defa böyle görüyoruz kendisini..
Aziz Yıldırım’ı dikkatle dinliyorum.. Israrla hiç bir şey söylemiyor.. Vaatte de bulunmuyor hiç.. Niye vaat yok diye soruyorlar, tüm samimiyetiyle cevap veriyor:
– Vaatte bulunursam sonra yapmadı diyorlar..!
Yaptıklarını anlatıyor, Feto diyor, hapiste yattım diyor.. Fenerbahçe’nin hakkını savunacağım, bir dönem daha lazım bana diyor..
Ama karşısında da öyle bir rakip var ki, hakkında söylenebilecek tek kötü söz yok.. O yüzden de o topa hiç girmiyor.
Başkanlığını çok erken açıkladı diyor, tribünleri ikiye böldü diyor, hepsi o kadar.
Sen bu kulübü ilk 10 yılındaki gibi idare edebilmiş olsaydın, taraftara paralı köpekler demeseydin, alıp eline mikrofonu taraftarı fırçalamasaydın, tek başına aldığın kararlarla kulübü diktaya çevirmeseydin, boşuna kıçınızı yormayın, ben ne dersem o olur, kafamı kızdırmayın, ömür boyu kalırım burada gibi söylemlerle taraftarını utandırmasaydın, Acıbadem’i bu kulübe sponsor yapmasaydın, bırak bir başkan adayının taraftarı ikiye bolmesini, ortaya bir başkan adayı dahi çıkmazdı..
Sosyal medyalar kendi istatistiklerini deklare ederler..
Twitter’da da Gs Fenerbahçe’den daha öndeydi..
Sokakta gördüğünüz 3 kişiden biri Galatasaraylı, 4 kişiden biri de Fenerbahçe’li yani..
Bu tablo son 20 yılda oluştu bence.Bu tablonun sorumlusu Aziz Yıldırım’dır.. 60 yıllık lig tarihinin 20 senelik başkanı bunu açıklamak zorunda..
Efendim, Ali Bey kaynak bulmuş, Fenerbahçe’nin kasasına o parayı koymak için niye başkanlık şartı koyuyor, nasıl Fenerbahçeli o falan diyor..
– Var mı böyle bir saçmalık?
Görünen o ki, 3 Temmuzdan beri gözlemlediğimiz, Aziz Yıldırım’ daki mental düşüş süratle aşağı inmeye devam ediyor..
Ben Fenerbahçe’yim, Fenerbahçe de benim kafasında da aynen devam ediyor.. Eskiden Fenerbahçe düşmanı diyordu kendisini eleştirenlere,şimdi işi biraz daha modaya uydurdu, Fetö’cü diyor..
– Kanada’dan sosyal medya üzerinden hakaretler yağdırıyorlar şahsıma diyor. Yurt dışı ya? Hem de Kanada gibi bir özgürlükler ülkesi ya! Fetö’cü damgasını yapıştırmış bize.. Eleştiriyi hakaret olarak algılıyor.
Aktiflerimiz borçlarımızı karşılıyor diyor.. 100 milyon açık var, her takımın var, onların borcu daha fazla ne var bunda diyor..
Ali Koç’ un kulüp kasasına koymayı taahhüt ettiği para 3 sene kendi projelerine ancak yeter, o parayı koyacak kasaya diyor..
Aklanayım bırakacağım dedi, aklandı, Fetö’cüler deşifre oldu, sonra yargıtay kararını bekleyeceğim dedi.. Yargıtay kararını bugün yakında verir, Fenerbahçe için tazminat alacağım diyor şimdi.. Bu süreç 5 sene de sürer, 10 senede.. Yani, ben bırakıp gitmem diyor..
Düşünüyorum da, Ali Koç’a bir Fenerbahçeli niye oy vermez..? Gezi parkı zamanından kendisine gıcık bir iki fanatik dışında oy vermeyecek adam göremiyorum ben..Oy vermemek için hiç bir sebep yok ortada.. Ali Koç bu kulübün başına gelmiş en güzel şeydir, kulübün başına konmuş bir talih kuşudur.. Aklı başında rakip taraftarlar bile Ali Koç gelsin, kazanan Türk futbolu olur diyorlar..
İnanın, Ali Koç kaybetmez.. Fenerbahçe kaybeder..
Ali Koç bu kulübe çağ atlatacak imkanlara ve vizyona sahip. Çok önemli oyuncular, teknik adamlar gelir bu kulübe, hem de değerinin altında rakamlara..
.
Yurt dışı bağlantılarına girmeye dahi gerek yok; New York Times’a haber olmuş, Clark Kent demişler, Superman Fenerbahçe’yi uçurur demişler. Taraftar desteğini de aldı arkasına, çok eğitimli biri, kariyerinde Harvard var demişler, ülkede Kemalizmin ve modern laik yapının sembol isimlerinden demişler. Küpürü de burada..
Election Day for a Beleaguered Turkish Soccer Power
Fenerbahçe taraftarı mutsuz.. Fenerbahçe taraftarı heyecansız ve umutsuz..
Maça gelmeyen çok taraftar var.. Ali Koç seçilmezse korkarım daha fazla taraftar Fenerbahçe’liliğini askıya alacak..
Taraftar ikiye bölünmüş durumda..Büyük parçayı da Aziz Yıldırım muhalifleri oluşturuyor.
Aziz Yıldırım başkan olduğu sürece de bu bölünmüşlük hiç bitmeyecek..
Bence de en büyük proje huzur.. Ali Koç’un tüm projelerinden öte bir ihtiyaç huzur..
Ali Bey’ in taraftarla arası iyi, benim kongre üyeleriyle, kongre rahat geçer dedi Aziz Yıldırım..
Paralı köpek kim, parasız köpek kim zaman gösterir..
Ben sadece kongre üyelerine sesleniyorum..
Sayın üye, duygularınızı bir kenara bırakın, Fenerbahçe’yi hak ettiği yerlere getirecek,camiayı ateşleyecek, heyecan verecek başkana, geleceğe ve huzura oy vermeye gayret edin…
Bir kez olsun diyin ki, evet, bu parayı ben ödedim, ben oy kullanacağım ama ben de bir taraftarım, bu kez taraftarın tercihine kulak vereceğim, onları dinleyeceğim..
Halkın sesi, hakkın sesidir çünkü..
Bir kaç ay sonra Fenerbahçe düşmanı damgasını yemeni de istemem..
Kongre Delegesi sayısı son zamanlarda çok şişirildi.. Aziz Yıldırım’ın yedi göbek sülalesi kulübe üye yapıldı deniyor.Sandıkta türlü dümenler de dönebilir.. Ali Koç kaybederse de şaşırmam ama kazanırsa da şaşırmam..
Kazanırsa 1 oy farkla kazanmaz, binlerce farkla kazanır çünkü binlerce farkı var yaz-yaz bitmez..
Hitler, diktatörlük bisiklete binmeye benzer, durursan düşersin demişti. Durmayacağını da Ali Koç gördü, o yüzden aday.
Türkiye Fenerbahçe değildir ama Fenerbahçe Türkiye’dir. Bu kongre çok şeyi de değiştirebilir..
– Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
