Gerek kalite kontrol mefhumuna takılan kişi sayısındaki azalma gerekse kalite kontrol mefhumu için resmi işlemlerin tamamlanmasını bekleyen kişi sayısındaki kıtlık sebebiyle artık öz amacında kullanılmayan, yalnızca eğlence kısmı için hamamda tertip edilen gelin hamamı adlı eski bir gelenek var. Nasıl bir şeyse artık, ak- kara çıkarmış ortaya, ben de merak etmiyor değilim açıkçası. Işte gelin, işte göbek taşı. Enteresan tabii..
Geçen haftaki Kasımpaşa maçında dedim ki ölçü değil bu maç, galibiyet aldatmasın, işte göbek taşı, işte hamam, işte rakip. Bu maçta nasıl bir Fenerbahçe bulacağım benim için önemliydi ara transfer öncesi..
Sir Errol Cloud Kasımpaşa maçı on birine çok benzer bir 11’le çıkmış. Bu 11 meselesi öyle bir hal aldı ki, önceden tahmin etmek mümkün değil. Caner geri dönmüş, Sadık-Tisserand tandemi göbekte, Gustavo tekrar yerinde, Valencia sağda, Sinan solda, Pelkas serbest ortada, arkasında Ozan, önünde Thiam.
Fenerbahçe kalitesinin altında diye sürekli dile getirdiğimiz Thiam önde iyi pres yapıyor saçma sapan fauller yapıp kart görse de. Valencia da defansa çok yardım ediyor, takım savunması kısmı bu şekilde bir dengeye gelmiş oluyor, bunu hep beraber öğrenmiş olduk, bu kısmı önemsiyorum. Sinan da savunma görevini aksatmıyor, fizik olarak da iyi zaten, onu da ilave edeyim..
Fenerbahçe maça iyi bir mücadele ve presle başladı, özellikle ön bölgede stoperlere yapılan baskı Alanyaspor’un bildiğimiz, tanıdığımız oyun tertibini sahaya yansıtamamasına sebep oldu.
11.dakikada Fenerbahçe aradığı golü Sinan’la buldu ama o dakikaya kadar etkili bir atak organizasyonu gerçekleştirdiğini de söylemek mümkün değil. Sinan şahsi gayretiyle efsane bir vuruş yaptı, şapkadan tavşanı çıkarttı.
11. dakika adeta dönüm noktası oldu, o dakikadan sonra top Alanyaspor’a bir geçti pir geçti, Alanyaspor tamamen topa hakim olan taraf oldu ama Gustavo-Ozan başta, ikinci bölgede Fenerbahçe sahayı çok iyi parselledi, bir tehlike dışında kalesinde pozisyon görmedi, Alanyaspor topu ceza sahasına getirmekte çok zorlandı. Bu kısım da önemli, aramıyorsan da yemeyeceksin.
İkinci 45 dakika pek çok şeye gebe gibi duruyordu, Alanyaspor daha fazla risk almak zorundaydı, beklediğimiz gibi oldu, Çağdaş Atan daha yetenekli ayakları sahaya aldı, Alanyaspor yüklendikçe yüklendi, pozisyonlar da buldu.
İlk yarının etkisiz ismi Pelkas üzerinden kontra planları sanıyorum hafta içi çalışılmış, Ozan biraz daha öne doğru ve Pelkas’a yakın oynamaya başladı. İlk yarıda bunu görememiştik, Pelkas top alamamıştı hiç, ikinci yarı bunu bir nebze de olsa başardıklarını söyleyebilirim..
Alanya defans oyuncusunun sebep olduğu hata neticesinde gelen penaltıyı Valencia tuhaf bir şekilde kaçırınca moraller bozuldu ama ardından gelen enfes pelkas golü Fenerbahçe’yi rahatlattı ama rahat bir maç olmadı sonraki dakikalarda..
Erol Bulut’un böyle bir anda Pelkas’ı oyundan alması, hayalet adam Mert Hakan’ı sahaya sürmesi Fenerbahçe orta sahasına zeka ve teknik kaybı yaşattı bana göre.
Alanyaspor biraz daha etkili gelmeye başladı, bu ataklardan bir kısmı Altay tarafından savuşturuldu, bir kısmı beceriksizce Alanyaspor forvetleri tarafından harcandı ve ardından Sadık’ın sebebiyet verdiği tuhaf penaltı geldi ve 2-1 lik skoru korumak için stoper takviyesi yapan bir hoca gördük ve son dakikalarında taraftarını ölüp-ölüp dirilten bir Fenerbahçe izlemiş olduk..
2 harika gol izledik ve Fenerbahçe adına kazanılmış çok önemli bir 3 puanın varlığından söz edebiliriz, bu kısım böyle.
Takım savunmasının forvetten başladığı gerçeği bir kez daha ispat edilmiş oldu ve öndeki üçlünün yapmış olduğu presin bir futbol takımını nasıl daha dengeli bir hale getirdiğine şahit olduk. Pelkas’ın yeri nihayet sabitlendi ama en çok işe yarayacağı anlarda kulübede olması konusu hala anlaşılmış değil maalesef. Bu takımın en kreatif oyuncusu Pelkas’tır, serbest oynar, 90 dakika sahada kalır..
Bir diğer konu ise Ferdi. Fiziği yeterlidir, değildir başka bir konu ama aranan zeka ve beceri Ferdi’dir, yeterli değilse bu ayarda daha iyisini alırsın. Valencia çok çalışkan, lazım mı, şu an çok lazım ama Fenerbahçe futbol takımında kanat oynayan adamın en önemli meziyeti çok koşuyor, pres yapıyor olması olamaz, olmamalı. Attığı goldeki vuruşunu hatırlıyorum, tek golü zaten, bu maçtaki penaltı vuruşuna bakıyorum ve susuyorum. Aynı şeyler çok daha fazlasıyla Thiam için geçerli, dar alanda sıfır bir adam, çalışkanlığı ve koşusu ile oynuyor, nereye kadar?
Sadık’ın yapmış olduğu penaltı birinci lig seviyesindeki bir oyuncuya yakışmıyor..
Son konu da, skor 3-5 tane stoperi yan yana oynatarak tutulmaz, orta sahaya presçi, kısa boylu, çabuk oyuncu takviyesi yapılarak tutulur.
Son bir konu daha, sosyal medya klişesi Mert Hakan’ı düğünümde oynatmam, Gelin hamamında erkeğin ne işi var zaten..
2 güzel gol, 3 puan ve biraz daha umut. Hepsi bu..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @ BrunoMonte1907
