|
Spor, siyaset, ekonomi, aktüalite ya da sosyal olayların haberleri, eğer önemli ise, ilk sayfada kendine yer bulabilir. Her gün basılmak ve her gün okuyucuya okuması için ilginç haberler sunmak zorunda olan gazetelerde ilk sayfanın haricindeki diğer sayfalar zaman içerisinde halkın eğilimleri nispetinde konulara ayrılmıştır. İkinci sayfada cemiyet ve magazin haberleri, üçüncü sayfada ise toplumsal olaylar ile ilgili haberler yer alır. En arka sayfada dünyadan magazin haberleri, en son sayfalarda ise spor haberleri kendine yer bulur. Ortalama bir insanın gazetenin tamamını okuyacak kadar vaktinin ya da konsantrasyonunun olmadığı varsayıldığından baştan ve sondan iki üç sayfa okuyacağı öngörülür. Ekonomi, siyaset, bilim sanat gibi bölümler, gazete okumaya daha çok vakti olan ve direk o sayfalarda yazanlarla ilgili okurlar için orta sayfalarda yer alırlar. Üçüncü sayfa, gazetelerin sosyal olayları haber olarak verdikleri bölümdür. Bu sayfada genelde trafik kazaları, cinayetler, ölümler, kazalar, toplumsal anlaşmazlıklar gibi her toplumun içinde barındırdığı sıkıntılı olaylar kamuoyuna sunulur. İnsanoğlu, psikolojisi gereği başka insanların acılarını bilmek ve haline şükretmek ister. Bu sebeple trajik ya da travmatik haberlere ilgi duyar. Kendisinden daha kötü durumda olan bir insanın hikayesini okumak kişiyi bilinçaltında rahatlatır. Haberi okuyan kişi, olaydaki kişiye üzülür ama farkında olmadan empati yaparak, içten içe “allaha bin şükür” diyerek kendini rahatlatır. Bu sebeple bir ekonomi ya da sanat haberi, hiçbir zaman 3. sayfa haberi kadar rating alamaz. Gazete sahipleri, ellerindeki en çabuk bayatlayan ürünü, satabildikleri kadar geniş kitlelere satabilmek için, uzun yıllar, insan psikolojisi üzerine araştırmalar yapmışlar ve insanların neye karşı meraklı olduğunu tespit etmişlerdir. İnsanların en çok merak ettikleri ve gördükleri zaman haberini okumadan geçemedikleri üç konu vardır. Birincisi magazin, ikinci sosyal olaylar, üçüncüsü ise spor olaylarıdır. Her üç konu da, okurun daha doğrusu insanın sahip olduğu empati sebebiyle ilgi duyduğu konulardır. Magazin, ulaşmak isteyip de ulaşamadıkları zengin ve ünlü hayatlarını onlara anlatır ve okur kendini o ünlü ve zengin kişilerle bağdaştırır. Sosyal olaylar ise kendinden daha kötü tecrübeler yaşamış insanların durumlarını anlatır. Magazin gıpta ettirir, sosyal haberler şükrettirir. Zaten bu sebeple, magazin haberleri 2. sayfada, sosyal acı haberleri ise 3. Sayfada konumlandırılmıştır. Böylece gazete, okura bir iyiyi, bir kötüyü göstererek ince bir ayar çeker. Senden hali nice iyi olanlar var, ama bak hali nice kötü olanlar da var. En arka sayfada ise dünyadan magazin haberleri okuyucunun dikkatine sunulur çünkü en arka sayfa da ulaşması kolay bir yerdir ve magazin yine magazindir. Spor ise hemen o arka sayfanın bir sayfa gerisinde, yine ulaşması en kolay olan yerlerden birindedir. Her insan gibi psikolojik olarak bir gruba ya da topluluğa ait olma dürtüsü taşıyan okuyucu, çağımızın en büyük aidiyet duygusu sağlayan oluşumlarından biri olan taraftarlık güdüsüyle, spor sayfalarına da bakmadan geçemez. Geniş kitlelere hitap ettiği ve onları bilgi ve yorumla yönlendirebildiği için gazetecilik, gelişimi süresince bir güç unsuru haline gelmiştir. Medya sahipleri haberi yazarak ya da yazmayarak veya haberi işlerine geldikleri gibi yorumlayarak kitleleri yönlendirmeye başlamışlardır. Bu sebeple gazetecilik günümüzde her zamankinden çok daha önemli hale gelmiştir. 20. Yy dan itibaren güç odağı haline gelen geleneksel gazete haberciliği günümüzde önemini kaybetmeye başlamış, küreselleşme sebebiyle dünyanın her köşesinden haber akışı sağlanabildiği için, daha çok haberin en taze kalabildiği mecra olan internet üzerinden habercilik yapılmaya başlanmıştır. Haber öğrenmeye meraklı kişiler artık bırakın bilgisayarları kendi cep telefonlarından bile habere rahatlıkla ulaşır hale gelmişlerdir. Bu bağlamda birçok haber ve yorum sitesi kurulmuş ve okuyucuların ilgisine sunulmuştur. Medyanın güç odağı olması sebebiyle, haber gibi tek gerçek olan bir durum bile etki ve baskı altında deforme edilirken, yorum gibi zaten sübjektif olan bir konunun deforme edilmeme olasılığı yoktur. Bu gelişmeler ışığında haberden ziyade, haberi hiçbir baskı ve etki altında kalmadan doğru şekilde yorumlayacak ve okuyucuya ulaştıracak bir platforma ihtiyaç duyulur hale gelmiştir. ABCSPOR, işte tam da bu noktada, yazmaktan keyif alan birkaç arkadaşın kendi yorumlarını, spor ile ilgili paylaşmaya değer buldukları konuları, ya da spor hakkında ilginç buldukları bilgi, görüş ve düşünceleri, sporun içindeki yönetici, sporcu, spor yazarı vb ögelerin hiçbirinin etkisi ve baskısı altından kalmadan özgürce dile getireceği bir platform olarak kuruldu. ABCSPOR’da, sadece futbol ve basketbol değil, sporun her türlüsü, tarafsız yorumlarla elden geldiğince sizinle paylaşılacak, kısacası sporun ABC’si sizinle olacak. Umarım beğenirsiniz. |
