https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

GALATASARAY’DA ŞOK AYRILIK!

Okunması Gerekenler

İŞTE HÜRRİYET GAZETESİ’NİN RÖPORTAJI…“Öğle saatlerinde telefonum çaldı. – Bir kahve içer miyiz? Arayan Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi “Sevgili Kaptan” Cüneyt Tanman’dı. Tanman, Başkan Dursun Özbek tarafından, “Futboldan Sorumlu Yönetici” olarak atanmıştı. “Biraz konuşalım” dedi ve buluştuk. Hayrola Kaptan. Bırakıyor musun? “Hem evet, hem hayır” dedi ve söze başladı: “Yukarılar zor ve flu. Yani net değil. Orada kendiniz olamıyorsunuz Var olan bir şeye yok demek zorunda kalıyorsunuz. Ben de daha net olan bir alana yönelmeye karar verdim.” Bu sözler aslında G.Saray’ın ortasına bırakılmış bir bombaydı. Galatasaray’ın futboldan sorumlu yöneticisi bu görevini bırakıyordu. Tanman sadece Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmaya karar vermişti. Peki ne olmuştu da, taşlar yerinden oynamış, Tanman böyle bir karar almıştı. Öyle ya, zaman zaman futbolcu menajerlerinin hakaretlerine bile tahammül edecek kadar sabır taşına dönüşen bir isim, bir anda “İstifa” ile özdeşleştirilecek bir karar alıyordu. İşte Tanman’ın söyledikleri…”

Sarı Lacivertlilerin yıldız transferleri Galatasaray’ı nasıl etkiledi?
‘Tabii ki baskı yarattı Ama ben o kadar para harcatmazdım’

Fenerbahçe’nin transferleri nasıl bir etki yaptı?

14 yabancı kuralı, geçen yıl şampiyonluğu kaçıran Fenerbahçe’nin algıyı değiştirmek istemesi… Ve (tabii bence) Türk Futbolunun harcamaması gereken bir bütçeyi harcaması.. Bütün bunlar elbette bir baskı yaratıyor.

Siz yapmaz mıydınız bu kadar transferi?

Keşke bizim elimizde de o bütçe olsaydı..

Eee siz de yaparmışsınız işte transfer…

Hayır, hayır.. Yine de bu kadar para harcatmazdım. Ama artık Türkiye’de her yerde bir mücadele var. Şampiyonluk mücadelesi bir yanda, kupa bir yanda.. Transferde de şampiyon olmak istiyor herkes. Her ne olursa olsun insanlar sadece kazanmayı düşünüyorlar.

Nasıl değişecek bu tablo?

Bakın Barcelona’da, yani alt yapıda “Eğer rakipten daha yaratıcı değilseniz ve daha çok faul yaptıysanız, o galibiyetin anlamı yok” felsefesi ile oyuncuları eğitiyorlar ve sonuçlarını da alıyorlar.

KADROYU AZALTMADAN KİMİ NASIL ALALIM?

Nedir G.Saray’ın transferdeki zorluğu?

UEFA kriterleri var. İnsanlar hep al diyor. Ama alırken de bir yandan elinizdeki kadroyu da azaltmak zorundasınız. Önünüzü görmeden nasıl devam edersiniz?

Transferler neden gecikti? Başkan ile aranızdaki bu sorundan dolayı mı G.Saray’ın transferleri gecikti?

Hayır. Bakın Galatasaray’ın şampiyon olmuş değerli bir kadrosu, bu kadroyu tanıyan bir hocası var. Ve hocanın kafasında da bir plan var. Transferleri yaparken kulübün içinde bulunduğu yapıyı ve bu planı dikkate almak lazım.  Podolski’nin, kulübü 5-6 milyon Euro istiyordu. 2.5 milyon Euro’ya transfer ettik. Carole, scout ekibimizin izlediği bir oyuncuydu. Cem’i hocamız çok istedi. Yani tüm transfer sağlıklı alınmış kararlarla gerçekleştirildi.

“İŞ YAPAMAYACAKSAK, ORADA DURMAM”

Artık A takım ile ilişkim olmayacak.  Başkan bundan böyle kendisi müdahil olmak istedi. Hoca ile o konuşacak.

Bu sürpriz bir karar mı beklenilen bir şey miydi?

Aslında çok da sürpriz değil. Beni futbolun başına getirmek istediğini söylediği zaman, “Ben oraya defalarca geldim. İş yapamayacaksam, orada durmam” demiştim.

İşinizi yapamıyor muydunuz o zaman?

Anlatayım o zaman. Başkan’ın adına başkanın kardeşi Mehmet Özbek ile birlikte yürüttük bugüne kadar tüm işleri.

Cahilliğimi bağışlayın ama Mehmet Bey seçilmiş yönetici mi?

Hayır. Ama buraya takılmayın lütfen. Bakın Dursun Bey seçildiği günden bu yana Galatasaray için attığı imzalar ve verdiği nakitlerle birlikte 60-70 milyon dolarlık bir yükün altına girdi. Dolayısıyla kardeşi ile birlikte altına girdiği bu mali yükün sorumluluğunu paylaşması kadar doğal bir şey yok.

Devam edin.

Bir takımda etkili görev yapabilmenin iki yolu vardır. Forma dağıtan isim ki burada teknik adam bu görevi üstlenir. İkincisi de para ilişkisini sağlayan isim. Bu ikisinin dışında bu sorumluluklarda yer almaya çalışırsanız ancak “yancı” olursunuz. Ben yancılığı kabul etmedim. Fonksiyonunuz olmadığı zaman ancak görüntü verirsiniz. Ben primi konuşamayacaksam, topa girmeyeceksem, kampa gitmemin de, bu görevi sürdürmemin de anlamı yok.

Bunu Başkan Dursun Özbek ile konuştunuz mu?

Evet.

Ne söyledi size?

“Sen gitme kampa, Mehmet gidecek” dedi. Dediğim gibi mali yükün altına kardeşi ile birlikte girdi. Ve bu şekilde olacak dedi. Biliyorsunuz Galatasaray’da başkanlık sistemi geçerlidir. Başkan ne derse o olur.

“BAŞKAN ÖZBEK DESTEKLENMELİ AMA…”

Peki yönetim kurulu üyeliğinden de istifa edecek misiniz?

Hayır. Genel Kurul’un bana verdiği bir görev var.

Öfkeli misiniz?

Öfke demeyelim. Ama insanların, “Cüneyt Tanman, tenzili rütbeden dolayı konuşuyor ve kaçtı gitti” diye düşünmelerini istemem.

Dursun Özbek ile büyük bir ayrışma yaşadınız?

Bakın ben Galatasaray’ın içine düşürüldüğü durumdan çıkması için Dursun Özbek’in önemli olduğunu düşünüyorum. Desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Parayı bulan, krediyi bulan o.

Yarı yolda bırakılmış gibi hissediyor musunuz?

Bunun yorumunu ben yapmayayım.

“KONUŞMAM KIRIP, DÖKMEK DEĞİL”

Bu sözler çok ses getirecek..

Evet belki.. Çünkü ilk günden itibaren konuştuğumuz şey başka bir şeydi. Beni insanlara (G.Saray Genel Kurulu’na) sunarken başka şeyler söylendi. İnsanlar da buna inandılar. Ama yine de ben sözümü tuttum, tutmaya da devam ediyorum.

 Artık muhalefette misiniz?

Hayır. Benim konuşmamı kırıp dökmek kabul etmeyin. Bir muhalif değilim. Galatasaraylılar, forma almalı, kombine almalı, takıma güvenmeli.

UMARIM AKCAN’IN BAŞINA BİR ŞEY GELMEZ

Şimdi ne yapacaksınız?

Alt yapıda ciddi adımlar attık. Ahmet Akcan yapının başına geldi. Sözleşme imzalanmadı ama karar çıktı. Eğitimci ve dari yapıyı çok iyi bilen biri. Derwall, Denizli, Holman, Held ve Souness ile çalışmış, Alman Sportif Akademi’ni bitirmiş bir isim. İnşallah başına bir şey gelmez.

Son Haberler

GALİBİYET GÜZELDİR

GALİBİYET GÜZELDİR       Ağır Baskonia mağlubiyeti ve haftalardır süren kötü oyunun izlerini taşıyan ilk çeyrek izleyenler açısından yine çok yorucuydu. Israr...

Benzer Konular