Saat 21:00’de başlayan maç 32 derecelik sıcaklık ve yüksek nem altında oynandı.
Galatasaray; Muslera, Veysel Sarı, Chedjou , Semih Kaya, Telles – Hamit Altıntop , Selçuk İnan, Melo, Bruma , Olcan Adın – Burak Yılmaz 11’i ile sahaya çıkarken; Atletico Madrid; Moya, Juanfran, Godin, Miranda , Siqueira – Mario, Tiago , Gabi , Arda Turan, Koke – Mandzukic 11’i ile sahadaydı.
Maç oldukça düşük tempoda başladı. Topla daha fazla oynayan oyunun büyük bölümünde Galatasaray’dı ancak bunu Atletico’nun izin verdiği ölçüde yapabildiler. Rakip yarı alanda kaleden 30-40 metre uzaklıkta yapılan çokça yanlamasına paslar gole gitmekten uzak bir görüntüdeydi. Zaman zaman hızlı çıkışlarla gelen Madrid ekibi ise Gabi’nin ceza sahası çizgisinin yakınlarından vurduğu etkisiz şut ve Mandzukic’in bazı kafa vuruşları dışında pek etkinlik gösteremedi.
İlk yarı 0-0 sonuçlandı.
İkinci yarıya Prandelli Hamit ile Bruma’yı yer değiştirerek sol kanattan nadirende olsa tehlike yaratabilen Atletico’yu durdurmak istedi. İkinci yarıya da daha iyi başlayan Galatasaray’dı.90 dakikalık maçın en tempolu anlarda 47 ile 54. dakikaları arasında yaşandı. İlk önce Arda’nın ortaları, daha sonra Bruma’nın getirdiği pozisyonun devamı ve Mandzukic’in pozisyonundan sonuç çıkmadı. Bu dakikalardan sonra oyuncu değişikleriyle de beraber tempo iyiden iyiye düştü. Hava sıcaklıkğının da etkisiyle 78-80’lere kadar orta alanda geçen kısır bir oyun izledik. Amrabat’ın oyuna girişinden sonra Galatasaray maç boyunca yapamadığı kontra atak girişimlerinde bulunmaya çalıştı.
Böylelikle maç golsüz sonuçlandı.
Genel Değerlendirme:
Maçın sonucu beni pek ilgilendirmiyor ama Galatasaray’ın bugünkü oyunundan pek tatmin olmadım. Özellikle ilk yarıda rakip yarı alanda 1-2 dakika boyunca top dolaştırdık ve sonunda sağdan veya soldan tek bir oyuncuya atılan (Burak) toplarla topu Atletico’ya verdik. Çoğalma sıkıntısı yaşadığımız gibi ceza sahasına gelen toplarda da zaten orada bulunan Burak dışında hiçbir oyuncunun orada olmaması beni kızdırdı. Nadiren bulduğumuz kontralarda da klasik bir Türk takımı görüntüsü vardı. Atletico 7-8 saniye içinde geride hemen 8-9 kişi olurken, Galatasaray 3 kişi olarak başladı atakta ancak 4. kişiyi bulabildi.
Kişisel performans olarak Olcan’ı, Veysel’i ve Bruma’yı beğendim. Olcan orta sahada koştu, toplara bastı iyi mücadele etti. Ben Prandelli yerinde olsam Olcan’ı sol kanata çeker, Bruma’yı sağa koyup, Hamit’i de Melo’nun yanına çekip bir de öyle denerdim.Bruma ise kesinlikle yetenekli bir oyuncu. Koşuları harika, bileklerine hakim, oldukça atletik ama (aynı Emre Çolak gibi) nerede ne yapılması gerektiğini çok bildiğini sanmıyorum. Veysel ise hücuma zaman zaman katkı verdi. Savunmada fena değildi. Birkaç top kesti. Beğendim.
Atletico ise üst üste 3. kez bir hazırlık maçında 0-0 berabere kaldı. Maç boyunca bildiğimiz takım savunmasını çok iyi uyguladılar.Topun arkasına iyi geçerek kazandıkları topları olumlu kullanmaya çalıştılar ama pek etkili olamadılar onlar da.. Mandzukic’e çok fazla top indiremediler ve ceza sahası etrafında kalabalıklaştıklarını da hatırlamıyorum. Önümüzdeki günlerde Atletico, Wolfsburg ve Cadiz ile hazırlık maçlarından sonra İspanya Süper Kupasında oynayacak. Şu anki Atletico beni pek tatmin etmedi. İspanya Süper Kupasına kadar biraz daha toparlamalarını bekliyorum.