https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

FİNANSAL FAIR PLAY, AVRUPA KULÜPLERİ VE TÜRK TAKIMLARI

Okunması Gerekenler

kaan ilhan resimFİNANSAL FAIR PLAY’İN AVRUPA KULÜPLERİ İÇİN KAZANIMI VE TÜRK TAKIMLARININ FİNANSAL ÇOKÜŞÜ

Avrupa’daki bütün takımların finansal açıdan bu kadar kötü oluşlarının altında yatan en önemli nedenin sadece parayı istedikleri gibi idare edememelerinin olmadığı UEFA’nın Finansal Fair Play Kriterleri ile gün yüzüne çıkmış durumda. UEFA gerek bu finansal bozukluğa gerekse bu sportif anlamda başarısızlığa dur demek için bu kriterleri sahaya sürmesi kulüplerin önündeki yıllarını, geleceklerini kurtaracağı konusunda büyük önem taşımış durumda.

Peki, Nedir Finansal Fair Play?

Kulüplerin finansal olarak daha sağlıklı bir mali yapıya sahip olmaları ve rekabetleri ekonomik olarak daha eşit koşullarda sürdürmelerine olanak sağlayan süreçlerin toplamı olarak tanımlanır. Bu tanımdan anlaşılan en önemli nokta UEFA’nın kendi kanatları altında olan takımların gerek kendi liglerinde gerekse UEFA’nın kendi prestijli organizasyonlarında başarılı olmalarının da ötesinden başarıda süreklilik esasında durduğu görülüyor.

UEFA Finansal Fair Play Kriterlerini 12 başlıkta topladı ve dikkat çeken en önemli maddeler ise 1.3.5. ve 8. Maddelerde yer alan DENK BÜTÇE kavramı; yani gelirden daha fazla harcama yapmama esası. Bunun kulüplere en büyük kazanımı ise yöneticilere, başkanlara yöneticilerin ve başkanların şirketlerine bel bağlamama ve ileriki dönemlerinde kulüplerin alacaklarına temlit hakkı getirememe kararlılığıdır. Bu temlitin en önemli örneği Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Yıldırım Demirören’in Beşiktaş Kulübü başkanlığında kendi cebinden verdiği 103.000.000 TL ‘lik meblağ. Beşiktaş Kulübün şimdiki başkanı Sayın Fikret Orman her ne kadar bu paranın hibe edilmesi esası üzerinde duruyorsa da bunun o kadar kolay olmadığı aşikâr. İşte bu tip temlitlerin ve kulüplerin gelecekte alacaklarına şahısların erişimini engellemek için bu kriterleri devreye sokmuş durumda zararın neresinden dönülürse kardır esası da diyebiliriz lakin keşke bu daha önce gerçekleşseydi UEFA tarafından, yani Sayın Platini organizasyon formatları ile uğraşacağına keşke bu kriterleri göreve geldiği andan itibaren uygulamaya koysaydı hiç değilse yanlı bir başkanlık profili çizmezdi. Bu kişisel bir eleştiri nacizane benim fikrim.

Peki, UEFA Finansal Fair Play Kriterlerini Nasıl ve Ne Zaman Uygulayacak?

2009 yılında açıklanan Finansal Fair Play Kriterleri ilk olarak 2013-2014 sezonu öncesi yapılmış ve bu arada 2011-2012 ve 2012-2013 sezonları dikkate alınmıştı. Ancak UEFA bu 2 yıllık kısa süre içerinde mali tabloların kulüpler tarafında düzeltemeyeceği konusunda uzlaşmış ve kulüplere belirli miktarda zarar edebilme olanağı tanımıştır. Bu tutar 30.000.000 Euro’dan az 45.000.000 Euro’dan fazla olmama şartı idi. Bu bağlamda cezalar şu şekilde kesilmişti:

PSG(Fransa):60.000.000 Euro

M.CİTY (İngiltere)60.000.000 Euro

Bursaspor(Türkiye):200.000 Euro

Trabzonspor(Türkiye):200.000 Euro

Galatasaray (Türkiye) 200.000Euro

En dikkat çekici cezalar Manchester City ve PSG takımlarına verilen cezalar olarak ön plana çıkıyor ve bu cezalarda tabiiki de takımların transfer bütçelerinde kemer sıkma politikasından ötede bir politika belirlemesi sonucunu doğuruyor.

UEFA’nın üzerinde önemli durduğu bir diğer bıçak sırtı konu kulüplerin Öz Sermayelerinin negatife dönmemesi. Ülkemizde Galatasaray ve Beşiktaş’ın eksiye dönmüş öz sermayeleri için bulmaları gereken meblağ Beşiktaş için 245.000.000TL Galatasaray için 153.000.000 TL bu nakit akışını bu sezona kadar bulmaları UEFA tarafından kendilerine daha önceden tebliğ edilmişti. Bu nakit akışının bulunamaması demek cezaların farklı bir boyut kazanacağı anlamına geliyor. Kulüplerimiz için sorun bununla da bitmiyor bir diğer sorun ise SGK ve Maliyeye olan borçlar ve yapılandırma sorunları.

Peki, Kulüplerimiz Bilançoları Nasıl Düzeltecek Devlete Olan Borçlarını Nasıl Ödeyecek Sorulması Gereken Soru Bu aslında;

Çözüm Torba Yasa ile mümkün olacağı konusunda bütün kulüplerimiz mutabık kalmış durumda. Torba Yasanın nimetleri neler peki? Torba Yasa ile birlikte spor kulüplerinin SGK ve Maliyeye olan borçları yeniden yapılandırma kapsamında ikişer aylık dönemler halinde 42 eşit taksitle ödeme imkânı getiriyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının burada en önemli görevi Türkiye Futbol Federasyonu ve diğer spor kuruluşlarının bu borçları yapılandırmasına yardımcı olmasıdır. Yani sorunumuz bilançolarımızdaki eksi değerdeki sütunlardan kaynaklanıyor bunlar bertaraf edilir ise ne bir finansal ceza UEFA nezdinde, almış olacağız nede bütçelerimizde kısıtlama baskısı bulacağız kulüplerimiz sahip oldukları envanterleri ile hayatlarını idame etmiş olacak ve geleceğe daha aydınlık, daha berrak ve daha umutlu bakacaklardır.

Saygılarımla

kaan.ilhan@abcspor.com

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular