Evet ilk devre berbat oynadık. Bir çok kişi ağzına almaya çekindiği “küme düşme” korkusunu dile getirmeye başladı. Sahadaki görüntü üzücüydü. Beşiktaş her hattıyla bizden üstündü. Orta sahada resmen eziyorlardı oyuncularımızı. Top bize geçtiği anda en az 2 -3 kişiyle basıyorlardı ve hemen topu geri kazanıyorlardı. İkinci devre farkın açılması büyük olasılık gibi gözüküyordu.
Ama işte sahadaki takım ne olursa olsun Fenerbahçe’ydi. Sarı lacivert çubuklu vardı karşılarında ve Fenerbahçe en kötü dönemlerinde hep bir şekilde ayağa kalkmayı, küllerinden doğmayı başarmıştı.
O yüzden rakiplerin hiç bir zaman unutmaması gereken bir şey var : Fenerbahçe ile dalga geçilmez. Daha maçın ilk devresinde “Fenerbahçe kümeye” diye bağırılmaz. Sex on the beach diye tezahürat yapıp, 5 5 5 diye Fenerbahçe aşağılanmaz. Bunları yaparsan Fenerbahçe’nin ölüsü gelir, sahada cevabını verir adama.
Bunları coşku ile söylerken zannetmeyin ki sevinç içerisindeyim. 3.kez 3-0’dan 4-3 yapmanın eşiğinden döndük. 4. Gol için de bir sürü fırsat yakaldık. Biri olsaydı efsane olacaktı. Olmadı, o yüzden çok üzüntülüyüm ama sağlık olsun. Bundan sonrası için büyük moral olacaktır bu geri dönüş.
Yine de saha içindeki, özellikle ilk yarıdaki eksikliklerimizden ders çıkarmamız lazım. Tabii ki Beşiktaş’ın kurduğu baskı çok etkiliydi ama yine de birbirimize daha yakın oynayıp pas yaparak bu baskıyı kırmalıydık. Kıramadık ama Beşiktaş ta oldukça yorulmuş oldu. İkili mücadelelerde de ayakta kalamadık. Bu kadar yumuşak olmamalıydık.
Neyse ki ikinci yarıdaki değişikler olumlu etkiledi takımı.Ancak kırılma anı Zayc’in skoru 3-1’e getiren golüydü. Ordan sonra oyun da moral de, ibre de bize döndü. Tolgay, Dirar ve Valbuena oyuna ağırlığını koydu. İlk devre ezilen Fenerbahçe yoktu artik sahada. Gollerle coşan bir takım vardı. Hakikaten güzel karakter koydu takım ortaya.
Ancak karakter demişken çok önemli bir faktörden söz etmemek olmaz. “Muhteşem Fenerbahçe deplasman tribünü”. Şu anda bu satırları skor 3-0 iken bile takımlarını desteklemekten bir saniye bile vazgeçmeyen deplasman tribünündeki 2.000 tane renktaşımın arasında yazıyorum. Onlarla beraber bu kötü günde İnönü’ye gelip stadı Kadiköy’e cevirdiğimiz için gurur duyuyorum. Bu sezon belki tarihe Fenerbahçe’nin en başarısız sezonu olarak geçecek ama Fenerbahçe taraftarının böylesine kötü günlerde verdiği destek hiç ama hiç bir zaman hafızalardan silinmeyecek. Bu maç yıllarca hatırlanacak, 3-0’dan geridönüşle beraber kuşkusuz ki Fenerbahçe taraftarının performansı da unutulmazlar arasındaki yerini alacak.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72