Yazdığı gazetenin sayfasında “ateşsiz kadın yoktur, ateşleyemeyen erkek vardır gibi müthiş bir tespitte bulunan, cinsel konulardaki milli danışmanımız Haydar Dümen’in gerçekten de hem danışanı bol hem de okuyanı. Sorulan sorular ilginç olunca cevaplar da bir o kadar enteresan oluyor, ben de okuyorum denk gelirse. Malzeme çıkıyor bize de. Bayan okurların soruları genelde ince bir zar etrafında yoğunlaşırken onlara çaktırmadan “terzinin yolu gösteriliyor” ancak erkek okurların santimetre eksiği sorunu öyle kolay tedavi edilecek gibi olmadığından “sevgili oğlum boyu değil işlevi önemli” denilerek sürekli aynı cümleyle cevaplanıyor.
Olympiakos maçının ardından iyice netleşti ki; Fenerbahçe orta sahasına iki tane ön libero aranıyor, biri uzun boylu, diğeri kısa, uzun olan süpürecek kısa olan da topu dağıtacak. Acaba ön liberoların da boyu mu önemli, işlevi mi ? Valla bana göre ön liberoların boyu da önemli, işlevi de. Gönül ister ki iki tane ön libero olsun, ikisi de uzun olsun, ikisi de teknik olsun ama olmuyor işte. Hem uzun hem teknik oldu mu Paul Pogba oluyor, bir tık altı da Ramires oluyor ve paran yetmiyor. Uzun boylu ön libero bir avantaj. Hem zor çalım yerler hem hava toplarını alırlar hem de alanı daraltırlar ancak topla becerileri zayıftır. O yüzden de yanlarına futbolun iki yönünü de oynayan bir kısa koyarlar.
Zira bir Pogba, bir Vieira bulmak gerçekten çok zordur. Mehmet Topal bence çok iyi bir uzun. Bir tık üstü çok pahalı. İki üç tık üstü astronomik. 48 numara ayağıyla basıp alır topu, çabuktur, toplara sert vurur, çalım atamaz ama savunma yönü çok güçlüdür, ters kademeye girer, sade oynar. Kendisi Fenerbahçe için bir şanstır. Hep yazdım Mehmet Topal takımın çok önemli bir parçasıysa problem yok, bir futbol takımının en iyi oyuncusuysa hoop orada bir dur !! Mehmet Topal’ın yanına bir kısa ve teknik bir adam lazım şimdi. Kısa diyorum uzununu bulmak da almak da zor diye anlattım. Görünen o ki Fenerbahçe puzzle’ının eksik tek parçası bu.
Emre varken bu bölgede sorunumuz yoktu ancak Emre’yi de kaybettiğimize göre ne olacak Fener’in bu orta sahasının hali ? Pereira da artık çok düşünüyor bu konuyu, emin olun. Elindeki iyi uzunun farkında. Topal’ın yanına kimi koyacağı onunda kafasındaki en büyük soru işareti. Fenerbahçe medyası ve taraftarına göre elde bu tip bir oyuncu yok, Robben’i falan boşver buraya tabanca gibi bir adam transfer atmak lazım diyorlar ve aldığımız duyumlar Pereira’nın da öyle düşündüğü yönünde, transfer her an gelebilir.
Taraftarın az bir kısmı aranan kanın Souza olabileceği fikrinde. Ben şimdilik ne o fikirdeyim ne de o beklentide. 5 maçını seyrettim. Souza’nın ayağı çok temiz. Top alışı, top verişi çok yumuşak. Bu yumuşaklıkta bir ayak nasıl çalım atamaz değil mi ? Atamıyor işte. Maldonado da aynen böyleydi. Top alışverişleri çok yumuşaktı Maldonado’nun. Yanındakine topu verişi estetikti ama bu çok yanıltıcı bir şey işte. “Yaa biraz Baroni gibi, biraz Topal gibi falan” diye Souza’yı tanımlayanlar var. Bence tamamen gerçeği telaffuz etmekten kaçınma durumu.
Al işte ben cesurca direkt söylüyorum, ilerde büyük bir değişime, bir metamorfoza uğramazsa bu adam bizim Maldonado’nun yandan yemişi ve 8 Milyon Euro!. Aziz Başkan futboldan anlar, bence Aziz Başkan da bunun farkında, yönetim de bunun farkında, Gülhane Parkı’ndaki ceviz ağacı da, futbol aşığı polis de farkında. “Yaww, çok erken, adam takım arkadaşlarının ismini dahi bilmiyor, hemen basıyorsunuz eleştiriyi diyecek şimdi bir arkadaş: Eyvallah, ülke yabancı, takım arkadaşları yabancı, takıma alışamadı tamam da topa da mı alışamadı bu adam ? Top aynı top. Arkadaşıyla anlaşamamış, topu attığı yere arkadaşı koşmamış, pası yanlış yerde bekliyor tamam, alışma dönemi falan filan da topu ayağına aldı mı da iki üç şey yapacak. Top ayağındayken anlaşılıyor ki adamın kapasitesi.
Geç, bunları anam babam geç bir kalem, Souza yılın bombası gibi duruyor. Hazırlık maçlarının ardından Souza ile beraber diğer iki kiralık oyuncu da kafama çok takıldı, Pereria ilgili bir soru işareti oluştu ister istemez. Mesela kaleci Fabiano. Kaleyi boş bırakmakla Fabiano’yu oraya dikmek arasında sanki çok fark yokmuş gibi. Porto taraftarı Twitter’ı yıktı bu kaleci için. Bayram yaptılar. Şimdi şimdi anlamaya başladım neyin bayramını yaptıklarını. Yanından geçen topa müdahale ettiği bile yok, iki yumruk önde top savuşturuyor, tutmaya niyeti yok. Abdullaye Ba’yı gözü tutan var mı ?
Fenerbahçe 8 transfer yaptı. İkisi zaten dünya starı tartışılmaz. Biri Kjaer her haliyle iyi bir stoper olduğu belli, Nani kadar tanınmasa da. Hep yazdım, gol atamayan stopere 7,65 milyon Euro bonservis ödenmesinin tek sebebi attığı uzun paslardır. Aynen de dediğim gibi Olympiakos maçında Fernandao’nun attığı golde Moussa’ya uzattığı pas ispatı. Şener ve Fernandao da çok katkı yapacak transferler ama bu oyuncular Pereira gelmeden yönetim tarafından transfer edildiler. Kalan üç transferin üçü de fos. Kaleciyle stoper Fenerbahçe skalasının altında, diğeri ihtiyaç dışı ve pahalı bir transfer.
Neyse Pereira’nın bu ligi tanımamasına veriyorum Souza transferini ama Fabiano ve Ba yorumsuz nezdimde. Bence Pereira da farketti iki yönlü bir orta sahaya ihtiyaç olduğunu ve bu adamın Souza olamayacağını ki ; Diego’yu Guimares maçının 10.dakikasında ön liberoya çekti. Diego da başarılı bir grafik çizdi savunmada ama nihayetinde bir hazırlık maçı olduğu unutulmamalı. Savunma yönü tahmin ettiğimden daha iyiydi ve arkadan sürpriz bindirmeler yaptığı için sırtı dönük top almak zorunda da kalmadı, yüzü dönük vaziyette çok da iyi işler yaptı. Diego bu performansını o bölgede devam ettirirse büyük bir problem çözülür ancak Diego dayanıklı bir oyuncu değil. Oyun içerisinde dinlene dinlene oynayan, tempo yaptığı maçlarda en fazla 60 dakika sahada kalabilen bir oyuncu.
Keşke yeni görev bölgesinde başarılı olsa. Topla olan meziyeti ve oyun zekası gerçekten daha üst düzey. Bence en kısa zamanda orta sahaya iki yönlü tabanca gibi bir orta saha transferi lazım. Mümkünse hem uzun, hem teknik olsun, Ramires gibi, Obi Mikel gibi. Fenerbahçe’ye gelince, Fenerbahçe yavaş yavaş oturuyor. Forvet hattı müthiş. Fernandao resmen bir ayı boğan, sol kanat Sow’un. Diego islim üstünde, İsmail Kartal’a her maç selam çakıyor. Mehmet Topal’ın yanına bir sağlam adam koyarlarsa, iki yönü olan fizikli bir adam Fenerbahçe defansı da oturur. Kjaer’in yanında oynayan Alves’e ne kadar güvenebiliriz ? Bu bir soru işareti.
Volkan’ı hala gözüm tutmuyor ve hala yedeği yok. Bu da çok önemli bir soru işareti. Krasic ve Holmen’in bu takımda işi yok, Stoch ancak bir hamle oyuncusu olarak kadroda tutulabilir. Uygar bu sene iyi bir çıkış yapacak. Bir tane genç çıkaralım artık. Gökhan da Volkan gibi düşüşten çıkmayı bir türlü başaramadı. Ben olsam şu haliyle formayı Şener’e veririm gider. Caner’le Hasan Ali’nin arasında da dağlar kadar fark var. Pereira Guimares maçında 4-4-2 yi denedi. Kendine göre notlar aldı. Fernandao gibi bir pivot santrfordan vazgeçmek çok zor, RVP gibi bir adamdan vazgeçmekse imkansız. İkisi aynı anda sahadaysa ve besleyebiliyorsan bunları durdurulman imkansız ama Avrupa arenasında öyle kolay değil o işler.
Ben Fenerbahçe’nin 4-4-2’yi oynayabileceğine ihtimal vermiyorum. 4-4-1-1 gibi oynar, önde Fernandao, arkada RVP. Topal-Souza veya Topal-Meireles ikilisi olursa arkada defansif zaafiyet doğmaz ama Dnipro maçında olduğu gibi Fernandao ya maç içinde iki toptan fazlası gelmez. Topal-Diego yaparsan orta göbekteki ikiliyi korkarım defansif açıdan bir zaafiyet yaşanır. Hele ki 4-4-2 oynamaya kalkarsan orta sahan paçavraya dönebilir ciddi maçlarda. Burda ortasını bulmak adına Pereira’dan bir hamle daha bekliyorum. Diego’yu sol kanatta görmek isteyebilir. Diego kanattan ortaya da gelir, top alır, top saklar, çalım atar pas dağıtır.
Bu işin en kestirme yolu bir ön libero transferi. Ramires olur, Mikel olur ki her ikisinin de boyu uzundur, işlevi de süperdir. Başka isimler de olabilir. Mesela Guimares de oynayan Bernard Mensah da olur. Bu bölgeye yapılacak transfer bugüne kadar yapılmış tüm transferleri daha da anlamlı kılar. Fenerbahçe’nin yapmış olduğu transferler tüm rakip takımların yönetimlerini güç durumda bıraktı. Podolski gibi bir isim transfer edildi ama camiada sevinç yaratmadı. Taraftarı ateşleyecek isim arayışındalar ki bir diğeri çareyi Quaresma’yı tekrar getirmekte buldu, o kadar yani.
Ne şekilde olursa olsun, Pereira bu sorunu çözebilecek nitelikte bir hoca ve bu sene özlediğimiz Fenerbahçe’yi bize izlettircektir. Sevgili kızım, gençsin, güzelsin, alev alev yanan kırmızı bir ateş böceği gibisin, sapsarı bir kelebek gibi o çiçek senin bu çiçek benim dolaşacaksın. Mutlu olmak senin de hakkın, ateşlenmek istemen de doğal, rahatlamak istemen de. Tavsiyem şudur ki aradığın ortam boğazın diğer yakasında. Seni ateşleyecek boğa Kadıköy meydanda.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BurnoMonte1907