BEŞİKTAŞ’IN ŞUTÖR UZUNU: ERİK MURPHY

Beşiktaş zorlu geçen ve mali problemlerle sona eren bir sezonun ardından Eurocup bileti kapmayı başarmıştı. Transfer döneminde Broekhoff dışında tüm yabancıları ile yollarını ayıran siyah beyazlıların ilk yabancı transferi koç Dettmann’ın Finlandiya milli takımından öğrencisi 25 yaşındaki 2.08  boyunda olan Erik Murphy oldu. Hem 4 numara hem de 5 numarada görev alabilen oyuncunun Amerikalı babası da Fin annesi de basketbolcu. Gelin genç uzunu biraz daha yakından tanıyalım.

NCAA’in köklü okullarından Florida mezunu Murpy. Burada forma giydiği son 2 sezon skorer kimliği ve üst düzeydeki 3 sayı yüzdesi ile dikkatleri üzerine çekti,  bir çok kısa oyuncudan çok daha iyi bir yüzdeye sahipti. 2013 yazında Bulls tarafından 2.tur 49.sırada draft edildi. Ancak NBA’de geçirdiği 2 sezon boyunca kadrosunda yer aldığı 4 takımda da, Bulls, Jazz, Cavs, Celtics, beklenenin çok altında kaldı, zaten toplamda sadece 23 maça çıkabildi o da bir tek Bulls forması ile ve D-League’in yolunu tuttu geçen sezon. Fiziksel özellikleri ve yetersiz atletizmi onun NBA basketbolunda yer almasına engel oldu. Beşiktaş onun ilk Avrupa tecrübesi olacak.

Murphy her şeyden önce dış şut tehdidi ile ön plana çıkan bir uzun. “Yakala ve At” pozisyonlarında sahip olduğu hızlı şut mekaniği onun işini daha da kolaylaştırıyor. Sadece 3 sayı çizgisinden değil orta mesafeden de önemli bir tehdite sahip Murphy. Tabi şut tehditinin mesafesinin geniş olması onu çok iyi bir pick&pop silahı da yapıyor aynı zamanda. Fiziği Avrupa seviyesinde hem 4 hem de 5 numara oynayabilmeye uygun. Bunun yanında NBA’de kaldığı sürede daha da güçlendi ve mücadele kapasitesi arttı, ribaundlarda artık daha etkili. Güçlenen bacakları sayesinde eskisine göre çok daha zor itilen, ayakları yere daha sağlam basan bir uzun haline geldi. Alçak post oyunlarında ise öğrenmeye ve kendini geliştirmeye devam ediyor ama henüz top seviyenin gerisinde. Potaya yakın pozisyonlarda iki elini de kullanarak zıplayarak yaptığı çengel atışları yüzdeli olarak kullanabiliyor. Alçak post savunmasında ise fiziğini iyi kullanan ve temastan, mücadeleden kaçmayan bir yapıya sahip. Rakiplerinin arkasında sert ve sağlam bir şekilde durabiliyor, atışlarını bozmak için gerekli teması sağlayabiliyor. Şutunun dışında belki de en dikkat çeken özelliği, istatistiklere fazla yansımasa da, iyi bir pasör olması.

Özellikle topsuz olarak potaya giden arkadaşlarını yüksek posttan çok iyi besleyebiliyor. Bunun yanında Murphy haddini bilen ve çoğunlukla zorlama yapmadan doğru tercihler yapan bir uzun, bu da onun hücum verimliliğini hem üst düzeye çıkarmasını hem de istikrarlı olmasını sağlıyor. İyi bir atlet değil fakat blok sezgisi kuvvetli olan bir oyuncu, 2.08 boyu ile zaman zaman zıplamadan ya da çok az zıplayarak dahi blok tehditi oluşturabiliyor. Yeterli atletizme sahip olmamasının en büyük dezavantajını ribaundlarda yaşıyor ve bir uzun için halen istenen seviyede değil. Ayrıca ağır ayakları onu çabuk 4 numaralara karşı yüzü dönük savunmada zorladığı gibi ikili oyunlar sonrası yapılan adam değişimlerinde de kısa oyunculara karşı sudan çıkmış balığa çeviriyor. Oyununun fazla dış şuta dayalı olması etkili olduğu faul çizgisine de çok az gitmesine neden oluyor ve bu avantajını ortaya koymasına engel oluyor, D-League’de 55 maçta sadece 89 kez faul atışı yapabilmiş…

Murphy kendini geliştirmeye devam eden genç bir oyuncu ancak şuanda hücum tarafında “tek boyutlu” bir uzun. Sadece dış şutunun olması, ayaklarının ağır olması-penetresinin olmaması ve alçak postta da yeteri kadar silahı olmaması önemli problemler. Beşiktaş’ın onun sahada olduğu dönemlerde mutlaka alçak postta ve ribaundlarda etkili bir diğer uzunu sahada tutması gerekecek. Bu şekilde Murphy’nin hücumdaki dış şut tehditi ön plana çıkacak ve siyah beyazlılar sahaya hücumda daha iyi yayılan, rakip savunmayı daha rahat açan bir takım haline gelebilecek.