Geçtiğimiz hafta Antalya maçında çok kötü bir performans sergilemişti. Futbolcuların biraz fazla havaya girdiği ve ruhen pek de Antalya’da olmadıkları hafta boyunca konuşuldu. Beşiktaş ertelenen 2 maçını da kazanırsa fark 4 puana çıkacak gözüküyordu. O yüzden Kasımpaşa maçı Fenerbahçe’nin yarışta aynı enerjiyle olup olmaması açısından çok önemliydi.
Akdeniz’de sadece 3 puan kaybedilmemişti. Orta sahanın 2 ön liberosu Memet Topal ve Jozef de gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düşerek Kasımpaşa maçında takımlarını yalnız bıraktılar. Kimileri için bu eksiklikler takım için bir ceza değil tam tersi bulunmaz bir fırsattı. Özellikle benim gibi takımın hücum yönünün azaldığını savunanlar adına. Gerçi ikisinin de aynı anda cezalı düşmesi enterasan bir tesadüf oldu. Çünkü çoğunluk bunlardan sadece birisinin oynaması gerektiğini savunuyordu.
Yerlerine kimlerin oynayacağı herkesin cevabını aradığı soruydu aslında maç öncesi. Hemen herkes bir tanesinin adaşım Ozan olacağını tahmin ediyordu ama 100 kişiye sorsanız sanırım 1 tanesi Kadlec demezdi. Pereira hepimize sürpriz yaptı! Açıkçası ben de gördüğümde bunun doğru bir tercih olmadığını düşündüm. Ancak maç içinde her geçen dakika Kadlec beni mahçup etti. Orta sahadaki pas trafiğinde hiç sırıtmadı. Hatta Ozan’la beraber uzun zamandır özlediğimiz akıcılığı sağladılar. Bu senenin en çok tehlikeli pas yapılan maçlarından biriydi Kasımpaşa maçı. Fenerbahçe 3-1 kazandı evet ama 7-8 golü bulabilirdi bu maçta. Pereira bundan ders alıp Topal-Jozef ikilisini bozar mı? Bu olasılığın bu sene Galatasaray’ın şampiyonluk olasılığından az olduğunu söyleyebilirim.
Van Persie’ye ayrı parantez açmak lazım sanırım bu maç için. Çok fazla pozisyona girdi “Uçan Hollandalı”. Ama sadece penaltıyı atabildi. Buna rağmen takımın hücum organizasyonundaki beyniydi diyebilirim. Çok arzuluydu ve oyunda kaldığı yaklaşık 70 dakikada neredeyse tüm hücum organizasyonlarının merkezindeydi. Özellikle 30-60. dakikalar arası hep sahnedeydi. Devamını dilerim, dileriz. Bu senenin en büyük muamması sanırım kendisinin o gece hangi tarafından kalktığı…
Ozan da kusursuza yakın bir oyun oynadı. Sertliğiyle gerektiğinde rakibi yıldırdı. Hep olması gerektiği yerde pozisyon aldı. Pas organizasyonunda çok yüzdeli ve çabuktu. Geriden aldığı topları da çok süratli hücuma taşıdı. “Sevgili Pereira, benim gerçek yerim bu! Umarım görmüşsündür. Ben Diego’nun değil, Mehmet abimin ve Jozef’in muadiliyim” dedi… Umarım mesajı yerine ulaşmıştır.
Fenerbahçe’nin yediği golde aslında Gökhan Gönül hata yapmış gibi gözüktü. Öte yandan hep övdüğümüz Kjaer’in rakibine kafa vurdurması ve sonrasında uyuyup takip etmemesi Viking hayranlarını hayal kırklığına uğrattı.
Son parantezi maçın hakemi Bülent Yıldırım’a açalım. Devre arasında hakem seminerinde tüm hakemlere maçı maksimum oynatmaları söylendi. Bunu hakemler “daha az faul çalın” diye anladılar sanırım. Öte yandan bizim hakemler düdük çalmanın yanında, düdük çaldıktan sonra esas maçtan çalıyorlar. Bu maçta, özellikle ilk yarıda, birçok pozisyonda karşılaşmanın hakemi defalarca futbolcularla sohbet etti. Onları uzun uzun uyardı, alakasız yerlerde topun 30 santim geriye ya da ileriye alınması için oyuncularla polemiğe girdi. Bir pozisyonda Kasımpaşalı Adem Büyük topun önünde durdu ve serbest vuruşun kullanılmasını engelledi. Sonra köşeye çekildi uyarıldı filan… Bizler de yaklaşık 1 dakika süren bu muhabbetin bitmesini bekledik. E 89 defa daha tekrar ederlerse bütün maçlar 0-0 biter!.. Allahtan futbolcular bu tip gereksiz hakem oyalamalarından kalan süreyi verimli şekilde kullanıyorlar da gol görebiliyoruz oyunda… Şunu tüm hakemler bilmeli: Biz futbol maçlarına, futbolcuların oyununu seyretmeye gidiyoruz, hakemlerin değil!..
GENİŞ KADRO SAYESİNDE
Fenerbahçe ligin en geniş, en alternatifli kadrosuna sahip. Her pozisyonda iki oyuncu olacak şekilde sezona girdik. İyi ki de öyle yapmışız. Yoksa...
Faul nedir? Neleri kapsar?
Faul, oyunun kurallarını ihlal eden hareket ve davranışlar bütünüdür. Snooker’da eğer bir vuruş sırasında faul tespit edilirse, oyuncunun sırası sona erer,...
EMİN ADIMLARLA
Aslında kupa maçından sonra Sergen Yalçın’ın dediği gibi ligin gidişatını etkileyecek bir derbi değildi. Ancak bu maçın zirve mücadelesindeki yakın puan durumunu düşünerek...
ZİRVENİN SAHİBİ
Evinde son 6 maçını kazanan Beşiktaş'ın konuğu, deplasmandaki 8 maçının 5'ini kazanmayı başaran Galatasaray'dı. Hangi takımın başarısının daha tesadüfi olduğunun anlaşılacağı kapışmaya hava...
YURTTA 3 CİHANDA 3
Sağda Mahsun, solda Alişan, ileride İbo ve Nihat çift santrfor.
Sanıyorum bugün her Fenerbahçeli bugün maçı izlerken Mesut'u bir yerlere koydu kafasında,...
“KADIN FUTBOLU SEFERBERLİĞİ” KAMPANYASINA HAZIR MIYIZ?
İki haftadır, “KADIN FUTBOLU” üzerine yazıyorum. Bu şimdilik son yazım. Üzerinde çalışmalarım hep devam edecek. Size bu yazımda Türkiye’deki...
Bu maça çıkana kadar Fenerbahçe 1-0 öne geçtiği 7 karşılaşmanın tamamını kazanmış. Puan bile kaybetmemiş. Artık eskisi gibi büyük takımlarla Anadolu takımları arasındaki fark...
ADIM ADIM ZİRVEYE
Aslında memleket eğlenceli. Zaten aşk acısı çekiyorum,utanmadan ceza yazıyorsunuz diyor biri polise, vatandaşların bakkala olan veresiye borcunu kapatarak haber konusu olan ve...
Sitemizde temel hizmetler ve işlevleri sağlamak ve ziyaretçilerin sitemizle nasıl etkileşimde bulunduğuna dair verileri toplamak için tanımlama dosyaları gibi araçlar kullanıyoruz. Kabul Et’e tıklayarak, reklamlar, analitik ve destek için bu araçları kullanmamızı kabul edersiniz.
Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Çerez’leri (Cookie) silebilir ya da engelleyebilirsiniz.Kabul EdiyorumKabul EtmiyorumGizlilik ve Çerez Politikası