Bir ilk yapıyorum, maç henüz başlamadan alıyorum kağıdı kalemi elime ve tüm samimiyetimle nasıl bir maçın bizi beklediğini tahmin etmeye çalışıyorum
Beklediğim gibi de gidebilir, acayip derecede g*t de olabilirim.
Devre arasına son virajda lider ve moralli olarak giren Fenerbahçe’nin, Sow, Emre ve Topal gibi 3 eksikle bu maçta ne yapacağını çok merak ediyorum.
Tartışmasız süper ligin en sabırlı yöneticilerine sahip Kasımpaşaspor’un, Tartışmasız süper ligin en kötü hocasının çalıştırdığı takımın gerçekten de iyi bir kadrosu var ama sadece büyük maçlarda ve açık oynayan takımlarla oynadığında bu kadro isminin ve değerinin hakkını veriyor. Böyle bir ortamda Fenerbahçe’nin işinin kolay olmayacağı kanaatindeyim.
Zira bu kadar eksikle geriye düşerse, kenardan da taktiksel anlamda hiç bir fayda gelmeyeceğine göre Fenerbahçe’nin maçın başında öyle veya böyle bir gol atıp oyunu rölantiye alırsa ancak 3 puanı cebine koyabileceğini düşünüyorum.
Herkesin gözü ve umudunun Alper’de olacağı bir maç olacağını tahmin etmek en kolayı zaten, devre arası kampını iyi değerlendirdiği söylenen Diego’nun ne yapacağı belirsiz.
İzmir Atatürk stadını hınca hınç doldurup, galibiyet golü sonrası Real Madrid’i elemişçesine coşku gösteren taraftara layık bir oyun olmasını skordan çok temenni ediyorum. Türkiye saati ile söylüyorum, saat tam 15:56
Fenerbahçe maça tahmin ettiğim şekilde kontrollü başlamadı. aksine önde müthiş basarak başladı.
Mehmet Topal’ın yerine Selçuk tercihi bana göre de olması gerekendi. İleride Emenike ilk onbirde tek santrfor olarak ve Sow’un yokluğunda en az 70 dakika oyunda kalma garantili dolayısıyla stressiz olarak sahaya çıktı. Aynı şekilde Diego da ilk onbirdeydi.
İşte fırsat ben buna derim !!
Baskı altındaki Kasımpaşa ilk 10 dakika doğru dürüst kaleye dahi gelemezken Diego’nun şutuyla Fenerbahçe bir kez gola yaklaştı, golü çıkaran Issakson’u, Diego’nun pasıyla Kuyt avladı ve Fenerbahçe hakettiği golü buldu.
Bu dakikadan sonra Kontrayı iyi yapan Kasımpaşa ile Rölantide iyi top yapan Fenerbahçe arasındaki mücadelede ibre iyice Fener’e döndü.
Kasımpaşa biraz daha fazla yüklenmeye çalıştı, Fener biraz daha temkinli oynamaya ve ayağa pas yapmaya çalıştı, o dakikadan itibaren de pozisyon zenginliği düştü ve ilk yarı Fenerbahçe’nin 1-0 üstünlüğü ile sona erdi.
Tüm ilk yarı boyunca Selçuk, Diego ve Meireles üçlüsü bana göre iyi işler yaptı. Fenerbahçe bu kadar dikine ve önde oynadıysa 25 dakika boyunca, hayranları bana kızabilir ama sebebi Emre’nin yokluğudur! Topla oynamayı seven, bir iki dürtmeden pas vermeyen Emre’nin yerinde Meireles olunca ve baskı da gelmeyince orta saha gerçekten modern ve üst düzey top oynayan bir takım görüntüsü verdi. Orta sahada baskı yiyen bir Fenerbahçe’de veya gömülmüş bir takım karşısında Emre olmazsa olmaz o ayrı bir konu.
Maçın ilk yarısı ile ilgili bir diğer not da 7-8 yaşındaki çocukların yan hakeme ana avrat düz gittikleri görüntüydü. Toplum olarak nereye gidiyoruz dedirten bir manzaraydı!
İkinci yarı Kasımpaşaspor’dan bir şeyler umudeden “elâlemin piyade tüfeğiyle gerdeğe girenler kulübü” üyeleri ilk 10 dakikada biraz heyecanlansalar da kontratakta Gökhan’ın ceza sahasında şahsi gayretleriyle sürüklediği topu Kuyt’la buluşturmasıyla gelen ikinci gol sıkıcı maçın bittiğinin habercisiydi.
1-0 dan sonra 4-5-1 gibi, o sondaki bir de Emenike olunca 4-5-0 gibi olan Fenerbahçe oyun planı bir anda normale döndü.
Ardından gelen karşılıklı hatalar ve Volkan’ın iki harika kurtarışının ardından Fenerbahçe Diego’nun ikinci asisti ve Caner’in golüyle 3 puanı 3 golle cebine koydu.
Alper’ın beklenenin biraz altında kaldığı, Emenike’nin biraz kıpırdanmış gibi göründüğü maçta özellikle Gökhan, Kuyt, Caner ve Meirles’in iyi oyunlarından sözederken Diego’ya da ayrı bir parantez açmak lazım.
Ben Diego’yu yine beğendim. Tek pas oyun anlayışı, isabetli pasları, ani şutları ve dribblingleriyle çok etkili oldu. Tek sıkıntısı fizik kalitesi. O da olacaktır yakında.
Fenerbahçe şu haliyle ve konumuyla ligin zirvesinde olmayı hakediyor ama oyun hiç de şampiyon adayı oyunu değil. Bu sene lig böyle. Eleştirmenin çok da mantığı yok.
Lig giderek sertleşecek, daha zorlu maçlar olacak. Fikstür avantajını ve Kuyt’ın arttığı iki golü bir an için unutalım ben hala bu santrforların yeterli olmadığını düşünüyorum. Bir de adam eksilten kanat tabii ki. Bir transfer sinyali verildi ama hala gelen giden yok. Fikstür avantajına güvenip şampiyonluğu çantada keklik olarak görmek büyük bir yanılgı olabilir.
Bundesliga patentli Tunay, Gökhan Töre ve Mehmet Ekici gibi 3 genç yetenekten hiç birinin bu kanat kıtlığında Fenerbahçe’de olmaması da enteresan bir şey.
Nihayetinde Aykut Hoca’nın deyimiyle Fenerbahçe kanırta kanırta bir galibiyet aldı ve Kaleci Issakson’u delik deşik etti.
İzmir’deki taraftar coşkusu temennisiyle delikanlısı meşhur Kasımpaşa’ya eli kanlı bir Fener hezimeti izlettiren Fenerbahçeyi tebrik ederek mutlu bir hafta sonu diyorum.