Bir kere yıllardır değişmeyen birtakım teoremler var: Beşiktaş iyi oynarsa yenilir, çok iyi oynarsa berabere kalır (örnek bu gece), mükemmel oynarsa kazanır! Aynı şekilde 2-0 galipken yenilebilir, 3-0 öndeyken berabere kalabilir, 4-0 galipken bir ihtimal kazanabilir.
Bu takıma köstebek yuvası gibi olmayan bir saha, karşısına adam gibi bir rakip ve ne yaptığını bilen bir hakem verince zaten yüksek olan futbol iştahı tavan yapıyor. Baştaki takım kadrosu ve yapılan değişikliklerin hepsi doğruydu. Bilic ve oyuncular çok iyi konsantre olmuştu ama daha önce Lyon’un kalesini koruyan, 61 kez milli olmuş Fransız Lloris’i geçemediler.
Sosa çok faydalı bir transfer ve bugün olduğu gibi 90 dakika olmasa da bal gibi Oğuzhan’la birlikte oynar. Olcay’dan zoraki forvet yapılıyor, o da elinden geleni yapıyor sağolsun. Eskişehir maçında olduğu gibi bugün de defans topu topu 3 pozisyon veriyor, ama ne hikmetse biri gol oluyor.
Çok dedik, ‘böyle oynayın, canımız feda’ diye ama artık böyle oynayıp kazanmamız gerektiğine inanıyoruz. Uzun zamandır doğum sancısı çeken Beşiktaş 9 ay 10 günü çoktan geçti ve belki de Bilic’in artık sezaryenle dokuz doğuran taraftar ve takımı rahatlatması gerekiyor!