https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET WOMEN ÇEYREK FİNAL İLK GÜN

Okunması Gerekenler

efeÇeyrek Finaller İlk Gün:

 

Türkiye 63-75 Sırbistan: Nevriye ile hücumda hızlı başladığımız maçta, Sırplar ilk kez hem hücum hem de savunma takımı olmaya karar verince, rakip pota altındaki ritmimiz durdu, kayboldu. Çünkü hem alıştığımız hırçın savunmacı kimliğimizden uzaktık hem de Sırplar bu rövanşta işi gayet ciddiye alıyorlardı. Özellikle Milica ve Ana Dabovic kardeşler, turnuva başından bu yana silik kalan formlarına nispet yaparcasına esas kalitelerini sahaya yansıtmaya kararlılardı. Milovanovic de her karşılaşmamızda olduğu gibi yine eşleşme problemleriyle başımızı ağrıtıyordu. Bizden daha istekli, daha hareketli, “mermiye kafa atarcasına” bir hırsla oynayan rakibimiz ilk iki çeyrekteki dominantlığına karşın düşük yüzdede kaldığı için ilk yarıyı sadece bir farkla 27-28 geride kapattık. Ama ümitliydik, çünkü tempoyu onlar değil, biz ayarlıyorduk ve yavaş tempo bize yarıyor, onların ahengini bozuyordu. Hem zaten, toparlanıp geriden gelmek bizim alamet-i farikamızdı. Biraz daha yürek koysak, olacaktı bu iş yine…

 

İkinci yarıda da ilk düdük çalar çalmaz yine her topa canla başla atlıyorlardı Sırplar (bizim yapmamız gerektiği gibi). Bu efor muvacehesinde 0-4’lük bir seri ile 3. çeyreğe başladılar ve ayak uydurmakta zorlandık. Hücumda tempomuz ve ritmimiz şahlanmadığı için, Sırp akınlarına cevap veremedik. Bir de üzerine Sırplar’ın alışılmışın dışındaki savunma direnci gelince, bir anda fark açıldı. Dabovic kardeşler performanslarını bu maçta iyiden iyiye aydınlığa kavuşturacaklarını kanıtladılar. Sırplar’ın tempoyu arttırması bizim hiç işimize gelmedi ve sportmenlik dışı faul sonrasında fark 10’a çıktı.

 

Milica Dabovic’in kısa süreliğine sakatlanıp oyun dışına çıktığı bölümde Ana Dabovic hücumda ağırlık koydu ve bir basket-faul ile farkı iyice açmaya başladılar (29-42). Nevriye’nin sayılarıyla biraz kendimize gelmeyi başarınca, Sırplar da hırslarını gereksiz faullere dökmeye başladılar; fakat biz bu süreci hiç iyi değerlendiremedik. Top kayıplarımız ve düşük enerjimiz yüzünden fark üçüncü çeyrekte bir türlü erimedi. Bunda, veridiğimiz hücum ribauntlarının (12) katkısı da büyüktü. Böyle böyle, farkı 15 sayıya kadar yükseltti Sırplar. Hem pota altımızdan o boyuyla söküp aldığı hücum ribauntları, hem çaldığı toplar hem de savunmadaki ağırlığı ile, Milica Dabovic iyiden iyiye “Kraliçe Arı”lığını ortaya koyuyordu. Dabovic kardeşlere cevaben savunmada tam sahada baskıya başladık. Gelgelelim, yaptığımız top kayıplarının, hücum faullerin ve acemi savunmamızın bize hiç yardımı olmadı açıkçası. Bu momentum neticesinde, 38-54 önde girdi Sırplar son çeyreğe.

 

Ribautlarda alan paylaşımı ve pozisyon alma konusunda kronik sıkıntılar çekmeyi sürdürürek 4. çeyreğin ilk kısmını oynadık, değişen pek bir şey yaratamadık. Neticede Sırplar savunmaya ve galibiyete şartlanmışlardı bir kere. Işıl ve Birsel, Sırp guardların savunma baskısı karşısında fiziken ve mental olarak çok çabuk düştüler, yıldılar. Fakat çare için, Nevriye’yi kenara alıp daha yırtıcı bir müdafaacı olan Bahar’ı sahaya sürüp, tam saha baskıyı hedefleyen savunmamızda sertleştik. Üzerine bir de hücumda her topu boyalı alanda Sanders ile buluşturduk. Sanders uğraştı, Ayşe ve Bahar uğraştı, 2-12’lik bir seri yakaladık ve fark tek hanelere indi (47-54). Bitime 5.14 kala Birsel’in Petrovic’e müdafaasında çıkan muvazaalı faule bir de Birsel’in itiraz temelli teknik faulü eklenince moralimiz düştü. Bir benzer tartışmalı düdük de Olcay’a çıktı. Periler buna karşın Sanders ile rakibi zorlamayı sürdürdü. Olcay’ın yararlanamadığı iki faul atışının ardından taktik faullere geçmeye başladık, hem de daha bitime 4 dakikadan fazla varken. Tepki vermekte geç kalışımız ipimizi çekmeye başlamıştı.

 

Maç boyu yokları oynayan Birsel’in bitime 1.30 kala soktuğu mucize üçlüğün ardından Sanders’ın bloğuna faul çalınmasa işler farklı olur muydu? Muhtemelen evet. Ama çok da farklı olamazdı. Sonuçta, bir sonraki pozisyonda Ana Dabovic de düğümü çözecek bir üçlük attı ve kalan bölümde güzide çabalarımız sonuç vermeyince, hak eden kazandı. Günün yıldızı Ana Dabovic’in maç biterken orta saha civarından attığı üçlük de bunun nişanesi oldu.

 

Özetle, Sırplar maçı 3. çeyreğin başında alıp götürdü, bir daha da geri getirmedi. Hırsla, canla başla oynayıp hakları olanı aldılar. Maçta Perilerimiz’den Sanders (9/10 saha içi isabet) 25 sayı 10 ribaunt 5 blok ile devleşirken, Nevriye 11 sayı 5 ribaunt 5 top kaybı, Birsel 7 sayı 2 ribaunt 5 asist 6 top kaybı, Işıl 7 sayı 6 asist 2 top çalma, Bahar 7 sayı 5 ribaunt 3 asist, Ayşe 4 sayı, Olcay 2 sayı, Şaziye de 3 ribaunt ve 2 asistle mücadele etti. Yarı finale yükselirken üç sayılık atışlarda bize 7’ye 3 üstünlük sağlayan, kendileri 13 top kaybederken bize 18 top kaybettiren, ribauntlarda da 27-36 fark atan (ki 19’u hücum, 17’si savunma ribaunduydu) Sırplar’da ise Ana Dabovic %50’nin üzerinde bir isabetle 31 sayı 3 ribaunt 2 top çalma ile devleşti; Milica Dabovic 10 sayı 2 ribaunt 2 asist 4 top çalma, Milovanovic (1/6 isabetle) 15 sayı 5 ribaunt 3 asist, Petrovic (2/8’lik bir yüzdeyle) 7 sayı 7 ribaunt 2 asist, Page 5 sayı 2 ribaunt, Butulija 3 sayı 5 ribaunt, Jovanovic de 3 sayı 4 ribaunt ile galibiyete önayak oldu.

 

Perilerimizin Olimpiyat vizesi şansı devam ediyor, 5. olmak yetiyor ve kendilerini her şey için tebrik ederiz. Yaşattığınız heyecan için bir kez daha teşekkürler Periler! Kalan maçlarda 5.lik hedefi için sonsuz başarılar, kolaylıklar ve bol bol basketbol şansı dileriz.

 

 

Litvanya 66-68 Belarus: Leuchanka maça nispeten vasat bir başlangıç yaparken, Harding, Snytsina ve Likhtarovich ile hücumda tutundu Belarus. Nacickaite ve Petronyte de Litvanya’nın neferi oldular ilk bölümde. Fakat Harding turnuva başından beri ilk kez bu kadar dominant ve faydalı bir oyun ortaya koymaya başladı ve öldürücü ve spektaküler penetreleriyle Belarus’un yeni hücum sisteminde takımının sürükleyicisi, taşıyıcısı konumuna yükseldi (belki de bu iki durum birbiriyle doğru orantıldır). 2. çeyrekte ise, Verameyenka’nın atakları vardı. İki takım da yavaş tempolu garanti hücumları seçmeyi sürdürdüler, lakin Belarus daha fazla hızlı hücum şansı elde edince skordaki üstünlüğünü sürdürdü. Tüm bunların neticesinde ilk yarı 19-33 Belarus üstünlüğüyle geçildi.

 

Hırslı müdafaa ve Okockyte ile Nacickaite’nin verimli hücumları sayesinde 3. çeyrekte skoru 31-39’a getirmeyi başaran Litvanya’ya Belarus Papova ile yanıt verdi. Tek haneli sayılar ile çift haneli sayılar arasında gidip geldi fark bu bölümde. Belarus’un topa müdahalelerle bezeli sağlam savunmasına hücum ribauntları ile denge sağlamaya çalışan Litvanya, Likhtarovich’in drive’larına bir çözüm üretemedi ve fark azalmadı. Üçüncü çeyrek de 43-51 Belarus önderliğinde geçildi.

 

Son çeyrekte Litvanya adına Solopova maça ağırlık koymaya başladı, fakat hükümranlığı kısa sürdü. Maç genelinde alışılmadık bir biçimde etkisiz kalan ve bol bol steps yapan Leuchanka, bu etkisizliğini telafi etmek adına gereğinden fazla azmedince bir hücum ribaundu kovalamacısında az kalsın hem kendini hem de Petronyte’i ciddi biçimde sakatlayacaktı (ki aynı pozisyonda 4. faulünü de almış oldu ve Petronyte hafif sakatlığı yüzünden oyundan alındı, bir daha da oyuna giremedi). Kalan bölümde Litvanya’yı Verameyenka’nın blokuyla yıldıran ve kolay sayıya müsaade etmeyen Belarus, erken başlayan taktik faul silsilesinde hata yapmadı ve hücum ribauntlarıyla süreyi eritti.

 

Gelgelelim, bir ara Kuktiene’in üçlüğüyle ve Grigalauskyte’nin takip turnikesiyle farkı 5’e indiren Litvanya, son dakikalara umutlu girmeyi başardı. Son 2 dakikada karşılıklı basketlerin ardında Verameyenka’nın turnikesi Belarus’a yeniden avantajlı bir skor bahşetti (55-62). Nacickaite’nin turnikesinden sonra rakip sahadaki baskıyı abartıp arka alanı tümden boş bırakan Litvanya, Papova’nın arkaya atılan pasta bomboş bitirdiği turnike ile yine darbe aldı. Taktik faul atışlarında teklemeyen (yeniden ve çiçeği burnunda Fenerbahçe’li) Verameyenka, farkı yeniden 6 sayı bandına taşıdı. Kalan saniyelerde Litvanya’nın üçlüğü ve inadı, Syntsina’ya 1.5 saniye kala pota altından sokulan topta devasa bir hata yaptırdı ve rakip pota altından topu oyuna sokmaya hak kazanıp ve 2 sayıya inen farkla maçı kazanma şansını bile yakaladı Litvanyalılar. Fakat o topu Litvanya verimli kullanamayınca, Belarus çok kötü üçlük attığı bu maçta yarı final biletini almayı başardı. Bu sefer Litvanya geriden gelme destanını tamamlayamadı.

 

Belarus’ta Leuchanka 1/4 isabetle 5 sayı 5 ribaunt ve 4 top kaybında kalıp hayal kırıklığı yaratırken, nihayet alıştığımız günlerinden esintiler sunan Verameyenka 15 sayı 9 ribaunt, Likhtarovich 14 sayı 3 ribaunt 2 asist, Snytsina 11 sayı 4 ribaunt 3 asist 2 top çalma, benchten gelen Papova da 10 sayı 4 ribaunt ile galibiyete katkı yaptılar. Benchten dev bir sayı katkısı bulup rotasyona giden Litvanya’da ise Nacickaite 21 sayı 3 ribaunt 2 asist 5 top kaybı 3 top çalma, Grigalauskyte 13 sayı 4 ribaunt, Kuktiene 7 sayı 8 ribaunt, Likeviciene 2 sayı 8 ribaunt 4 asist, Solopova 7 sayı 3 ribaunt, Okockyte 6 sayı 4 ribaunt 2 asist, Gutkauskaite 4 sayı 4 ribaunt 2 asist, Petronyte 4 sayı, Siksniute de 2 sayı üretti.

 

Böylelikle ilk yarı final eşleşmesi de Sırbistan – Belarus olarak şekillendi.

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular