EMİN ADIMLARLA

EMİN ADIMLARLA

Beşiktaş’ın rakiplerinin yaralar aldığı, kendisinin ise oldukça kârlı çıktığı hafta içi mesaisinin ardından yine haftanın ilk maçını oynayacağı cumartesi akşamında konuğu Gaziantep ekibiydi. Hafta boyunca yaşanan hararetli hakem tartışmaları, kulüplerin resmi bildirileri, herkesin kendisini haklı gördüğü ve her geçen gün daha da korkunç hale gelen bir futbol gündeminde bu maç Beşiktaş’ın şampiyonluk hedefine ulaşması açısından normalde olduğundan daha da kritik hale gelmişti.

Futboldan biraz olsun anlayan herkesin görebileceği üzere rakiplerinden fersah fersah daha üstün bir futbol sergileyen Siyah-Beyazlıların, görece olarak zorlu kabul edilebilecek bir rakip olan G.Antepspor karşısında da kazanmayı başarması rakiplerine sağlam bir mesaj niteliği taşıyacaktı.

Sergen hoca hafta içi zorlu geçen Malatya deplasmanından sonra 11’de iki değişiklik yaptı bu maç için. Haftalardır sakatlığı nedeniyle formasından uzak kalan Rıdvan Yılmaz nihayet sol bekteki yerini almıştı. Son maçta kulübede kalan Ljajic de orta sahadaki yerine dönmüştü. Bu maça yetişeceğini umduğumuz ama maalesef yetişemeyen Cenk Tosun dışında eksiği olmayan kadroda, 11’in geri kalan kısmı ise artık ezberlediğimiz isimlerdi.

Beşiktaş son maçlarda gördüğümüz gibi yine topa hükmederek başladı maça. Tıpkı Malatya’da olduğu gibi ilk 15 dakika dolarken topla oynama oranı %80’e karşılık %20’ydi! Önce Aboubakar güzel bir ara pası sonucu karşı karşıya kaldı, kalecinin üzerine vurdu. Az sonrasında 15. dakikada ise yine Ghezzal’ın mükemmel bir asistiyle kaleci Günay’la burun buruna kaldı, çok şık bir şekilde topu onun üzerinden aşırtarak aldı ve boş kaleye yollayarak takımını öne geçirdi.

Gol ve asist krallığında iddialı iki oyuncusuyla skoru bulduktan sonra Beşiktaş biraz daha tempoyu azaltı, Gaziantep takımı gömüldüğü savunmasından çıkmak durumunda kaldı. Beşiktaş biraz daha zayıf bir rakiple oynuyor olsaydı muhtemelen bu golün üstüne saldırmaya devam edip kısa sürede farkı arttırırdı, ama Gaziantepspor o kadar da boş bir takım değildi. Hoca değişikliği sonrası biraz düşüş yaşasalar da, ilerde kısa paslarla bilinçli hücumlar geliştiren, hızlı kontralara çıkabilen bir takım olduğu için Beşiktaş temkinli ve sabırlı şekilde skoru korumayı önceliğine aldı. Artık ezberine aldığı oyun tarzıyla asla gereksiz şekilde topu ileri şişirmelere gerek duymadan, garanti ve ayağa paslarla topu çoğunlukla kendilerinde tuttu Beşiktaşlı oyuncular. İlk yarının son bölümlerinde Gaziantep’li oyuncular rakip yarı alanda etkili olsalar da daha net pozisyonları bulan Beşiktaş’tı. Ancak devre 1-0’lık sonuçla bitti.

İkinci yarıda da aynı oyun anlayışıyla oynamayı sürdürdü her iki takım. Beşiktaş ligin ilk yarısında içerde kazandığı Sivasspor maçında da ilk çeyrekte öne geçmiş, sonra uzun bir süre sabırla skoru korumuş ve son bölümde attığı gollerle maçı koparmıştı. Bu maçta da benzer bir stratejiyle oynuyorlardı. Defansta Welinton; orta sahada Josef ve Atiba’nın uzun süredir devam eden kusursuz oyunları sürüyor, ön alanda Ljajic ve Ghezzal’ın yönettiği organizasyonlarla gol aramaktan vazgeçmiyorlardı. Larin ofansif anlamda fazla katkı vermese de savunmaya katkı yönünde çok yararlıydı. İlk değişiklik Ljajic yerine Gökhan Töre’nin girmesiyle oldu, Ghezzal sağ kanattan orta alana kaydı. (Sanırım bu sezon ilkti bu)
Aboubakar maçta yakalanan pozisyonların çoğunda başroldeydi. 72’de Josef de Souza’nın nasıl öveceğimi şaşırdığım güzellikteki aşırtma pasıyla topu alan Larin, güzel bir çalımın ardından yaptığı asistle ikinci golünü de attırdı Aboubakar’a. Ligin en iyi santraforu yaklaşık 25 metre hızla sürdü topu, sonra arkadan yetişen rakibi nefis bir çalımla ekarte etti ve çok düzgün bir vuruşla ağları sarstı. Topa hakimiyetiyle zaten rakibi yıldıran Beşiktaş, bu ikinci golle biraz daha direncini kırdı rakibinin.

Golden sonra Ghezzal’ın yerine de Mensah girdi. Ancak bu değişiklikler takıma pek yaramadı, umduğumuz kadar etkili kontraataklarla farkı arttıramadı Beşiktaş. Bunun neticesinde de çok rahat sonlanacak bir maç, uzatma dakikalarında büyük bir faciaya yol açabilecek hale geldi. Önce 90. dakikada bir uzun topta defansın bir anlık dikkatsizliği ile karşı karşıya kalan Dicko’yu Ersin düşürdü ve penaltıyla fark bire indi. Sonra 5 dakikalık uzatma süresi içinde yine bir uzun topu rakibin kafayla indirmesine izin verilince kale sahası köşesinden bir gol vuruşuna imkan tanınmış oldu. Bu anda şans Beşiktaş’ın yanındaydı ve top direkte patladı! Tam 89 dakika oyunu tamamen elinde tutan Kartal’ın nerdeyse puan kaybedecek noktaya gelmesi, bu oyunun bir saniye bile konsantrasyonun kaybedilmemesi gereken bir oyun olduğunu hatırlattı Beşiktaşlı oyunculara. Belki de bu ciddi uyarı hayırlı olmuştur diyelim.

Netice olarak Beşiktaş evinde oynadığı son 12 maçta 11. galibiyetini alarak, rakiplerinin büyük bir ümitle puan kaybetmesini beklediği bir haftayı daha kayıpsız geçme başarısını gösterdi. Son derece kritik bir virajdı ve alnının akıyla döndü bu virajı Sergen Yalçın’ın öğrencileri.

Maç fazlasıyla zar zor liderliği alabilenlere cevaben, Beşiktaş an itibariyle maç eşitliği ile lider! Kısa zaman içinde rakiplerinin de BAY geçeceği haftalarla birlikte sonuna kadar hakkı olan koltuğu kalıcı olarak devralacaktır Kartallar…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu