https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DERS GİBİ HAFTA

Okunması Gerekenler

Fenerbahçe – Beşiktaş maçından bir gün önce iki tane maç izledik cumartesi günü. Önce Başakşehir-Denizli oynadı. Başakşehir 3-0 öne geçince gevşedi, gençleri oyuna aldı, kafada işi bitirdi. Denizli de 3-3’ü yakaladı. Ders 1: Futbolda laubaliliğe yer yok !

Hemen ardından Rize-Galatasaray oynadı. Karşılaşma öncesinde Rize başkanından bir açıklama : ”Biz Galatasaray’dan iyi takımız”. Sahada gördük Rize’nin ne oynadığını. Ders 2: Fazla havaya girersen bu ters teper.

Şimdi gelelim Fenerbahçe-Beşiktaş maçına… Önce Beşiktaş başkanı Ahmet Nur Çebi’den başlayalım. Saçmasapan bir algı işine girişti hafta arasında. Tek amaç hakemi etki altına almak. Ne oldu ? Hakem Fenerbahçe lehine penaltı da verdi, Beşiktaş’ı 10 kişi de bıraktı. Bunun yanında Beşiktaş’ın 2. ve 3. golleri öncesi yapılan faulleri görmezden geldi. Oyun içinde de kart, avantaj ve faul uygulamalarında bolca hata yaptı. Bu pozisyonlarda Beşiktaş aleyhine de hatalar yaptı. Bana göre çok kötü bir maç yönetti. Tamam kazandın ama hakem yönetiminin de içine ettin. Ders 3: Bu algı işlerini bırakalım artık, hiç bir işe yaramadığı gibi, ihtiyacımız yokken bol bol kaosa sebep oluyor.

Haa şimdi esas gelelim Fenerbahçe’nin ve özellikle Erol Hoca’nın çıkartması gereken derslere. Bakın Erol Bulut 95/96 sezonunda Fenerbahçe formasıyla şampiyonluğu kazanırken yanıbaşında Uche-Högh gibi bir stoper ikilisi vardı. Stoper ikilisinin birbirini tamamlamasının, iyi bir uyum içinde olmasının önemine en yakından şahitlik etti. Takım içinde bazı pozisyonlarda rotasyon yapabilirsin ama stoperleri durup dururken değiştirmemelisin (ders 4). Kaldı ki son maçta Gençlerbirliği’ne karşı takımın en iyilerinden biri Serdar. Bugün yaptığın Lemos seçimi hem takımı bozdu, hem de sezon başından beri iyi götürdüğün ”forma adaletine” darbe vurdu.

Takımı bozdu derken yediğimiz ilk 2 golde Lemos’un hatası var. Böyle bir derbide 2-0 yenik duruma düşersen sonra uğraş ki çıkartasın. Özellikle de çok dirençli bir orta sahaya sahip olan Beşiktaş’a karşı. Maça adeta yenik başladıktan sonra orta sahayı neredeyse tamamen aldı Beşiktaş. Biz birbirine çok yakın oynayan, alan bırakmayan, iyi yardımlaşan rakibe karşı pozisyon bulmakta zorlanırken, onlar kaptığı her topta orta sahamızı rahatlıkla geçti. Bunda kapanan rakibe karşı ilk devre 10 numara pozisyonunda oynayan Ozan’ın ileride kalması kadar, çok şeyler beklediğimiz Sosa’nın çok kötü gününde olması da rol oynadı.

Bunların dışında Gökhan’ın sakatlık sonrası fizik durumu diplerdeydi  Tisserand 3.golde kafayla topu skandal şekilde uzaklaştırdı, o top döndü gol oldu. Gustavo ilk devre bozuk ikinci devre Ozan ile beraber isyan eder haldeydi. Ozan sevdiği 8 numara pozisyonuna geçince sahaya ciddi karakter koydu. Ancak maç 2-1 iken kaçırdığı kafa maçın kırılma anı oldu. Perotti sakatlanana kadar kayıplardaydı. Novak ta hiç bir etkinlik gösteremedi. Caner’i oynatmama kararının da yanlış olduğu anlaşıldı. Derbileri bilen, bu maçları yaşamış adamlarla oynarsın, tecrübe en çok bu maçlarda gereklidir. Bu da hepimiz için ders 5.

Bir de Cisse konusu var. İlk devre iyi miydi? Oyun olarak hayır ama fırsatçılığını konuşturdu, golünü attı. İkinci devre belli ki oyunu rakip alana yığacaksın. Bu Cisse sana en lazım adam. Kötü de oynasa iyi de oynasa oyunda kalması gereken birinci adam oydu. Kafasını sokar bacağını sokar bir şekilde yine golünü atardı. Maçı kazanmamıza ya da puan almamıza yeter miydi bilmiyorum ama doğru olan buydu.

Ancak oyuncu tecihlerinden bağımsız sahada en yanlış olan Fenerbahçe’nin ”dağınık” görüntüsüydü. Erol Hoca sezon başından beri öncelikle takım savunmasını oturtmaya çalıştı. ”Kompakt” bir şekilde sahaya yayılmamızı sağlamak istiyordu. Bazı maçlarda başarılı da oldu bu konuda . Ama bugün tam tersi bir performans vardı sahada. Tam anlamıyla savruk, birbirinden kopuk oynadık ilk yarıda. Tabii erken gelen golün bunda büyük etkisi vardı.

Sonuçta büyük yara alarak çıktık bu haftadan. Herkesin moralleri bozuk. Yine de unutulmaması gereken bir şey var. Lig 40 maç, şu ana kadar 10 maç oynadık. Yani ligin daha 4’te 1’i bitti henüz. Daha bu köprünün altından çook sular akar. Yeter ki biz hatalarımızdan ”ders” alalım. Bu hafta yaptığımız gibi bir dolu hatayı tekrarlamayalım.

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

GİTTİ TEKRAR GELDİ

O kadar iyi başladı ki her şey. Erken bir golle öne geçtik, hic strese bile girmeden rahatladık. Bu rahatlık oyuna...

Benzer Konular