DEPLASMANBAHÇE
Ya hatalarınla yüzleşirsin ya da yaptığın hatalarınla yüzsüzleşirsin. Hatalarımızdan ders alacağız demekle olmuyor bu işler çünkü ders alana kadar devam ediyor.
Denizlispor deplasmanında ne gibi değişiklikler göreceğimiz konusunu ben de merak ediyordum ama takımdaki sakat oyuncu sayısının fazla olması ve cezalı oyuncular nedeniyle tam olarak göremedik diye düşünüyorum..
Fenerbahçe ilk yarısı başka, ikinci yarısı tamamen başka bir maçta 3 puanı zorlanarak aldı ve yoluna devam etti ve bazı hatalardan ders alınmış olduğunu ve başka başka değişiklikler göreceğimizin sinyallerini de Erol Hoca verrmiş oldu.
Çok kolay bir ilk yarı oynandı, Fenerbahçe güle oynaya soyunma osdasına 2-0 önde girdi ve sahada tatmin edici bir oyun vardı. Gustavo’nun yokluğunda Ozan ön libero olarak oynadı, Mert Hakan forvet arkası gibi başladı ve Ferdi sağ kanattaydı..
Gustavo’nun kaçak oynadığını, ofansta sorumluluk almadığını ve yana çok fazla oynadığını ve ayrıca defanstan her topun da önce Gustavo’yla buluşturulduğunu zaman zaman yazdık. Bugün Ozan ilk yarıda bir büyük takım 6 numarasının nasıl oynaması gerektiğini gösterdi, ayağında top tutmadı, topu hiç gevelemedi, takımını öne itti, boşluğu bulduğu anda topla ileri gitti ve takımının hücum gücünü ikiye katladı. Dar alanda etkili futbol IQ’sü yüksek bir oyuncu olan Ferdi’de Fenerbahçe’ye çok büyük bir artı sağladı ilk yarıda.
İkinci 45 dakika bir penaltı ve kırmızı ile başladı ve Fenerbahçe!nin 10 kişi kaldıktan sonra çok mahkum bir oyun oynadığını gördük, kalecisi ve biraz da şansının yardımıyla 3 puanı hanesine yazdırdığına tanık olduk..
Serdar Aziz’in penaltı pozisyonunda elbette bir kusuru yok ama ne olursa olsun çenesini tutması gerekiyor. Bu takımın tek stoperi Serdar, ne Erol Bulut bunun farkında, ne kendisi ne de polis farkında..
Öte yandan Erol Hoca’nın bir B planı olduğunu düşünmüyorum. Takım galip ilk çıkan Pelkas, takımın gole ihtiyacı var ilk çıkan Pelkas, takım 10 kişi kalmış ilk çıkan Pelkas.
Takım 10 kişi kaldıysa her işi kalecine bırakmaman lazım. Topu kalenden uzakta tutacaksın, top çevirip zaman öldüreceksin ve fırsatını bulursan da kontraya çıkacaksın.
10 kişi kalmış bir talkım için yapılası hamle Cisse dışarı, Thiam(Vlencia) ve Sadık içeri. Bir sonraki hamle de hatalet Sosa’nın yerine Ciğerci olurdu ve Pelkas bu arada çok iş yapardı..
İlk yarısı başka ikinci yarısı tamamen başka bir maç oldu gerçekten. Penaltı her zaman kurtarılmaz, daha doğrusu penaltı kurtarılmaz, kaçırılır. Penaltı golle sonuçlanmamış olsaydı tamamen başka şeyler yazardık diye tahmin ediyorum. Kenardan doğru hamleler gelmemesi ikinci 45 dakikanın Altay ve Denizlispor forvetleri arasında geçmesine sebep oldu ve Altay müthiş bir maç çıkartarak hem 3 puanı, hem deplasman serisini, hem Serdar’ı, hem de Erol Hoca’yı kurtardı.
Denizslispor zayıf bir takım, sorunlu bir takım, Yumlu’nun yedeği Subotiç falan filan gibi tuhaf durumlar da var, ikinci 45 dakikadaki oyun bu açıdan da ayrıca can sıkıcı ama bardağın dolu tarafı ilk yarıdaki güzel oyunla beraber Ferdi’nin geri dönüşüydü.
Daha da güzeli şu, şampiyonluğun yolu derbilerden geçmiyor, Anadolu deplasmanlarından geçiyor ve bir şampiyon adayının başına gelebilecek en büyük felaket de deplasman fobisi ve Fenerbahçe bu konuda tarihi bir sezon geçiriyor, bu çok umut verici, deplasman konusunu her şeyden daha fazla önemsiyorum, iç sahada öyle böyle kazanıyorsun zaten..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
