https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DEMEK YİNE BANA HÜSRAN, BANA YİNE HASRET VAR

Okunması Gerekenler

“Günümüzün çocukları lüksü seviyor. kötü davranışları var, otoriteye baş kaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine lak-lak etmeyi seviyorlar.
Anne babaları odaya girince ayağa kalkmıyorlar, bacak-bacak üstüne atıyorlar, Onlara itiraz ediyorlar, okumayı sevmiyorlar, öğretmenlerine zulmediyorlar”

2500 sene evvel söylemiş bunları Sokrates, yeni bir durum değil yani kuşak çatışması, O da yeni nesli biraz tırt bulmuş ama Dünya hala dönüyor ve muhabbet yine aynı..

Gelene Roma’yı, gidene kınayı yakarız kafasındaki Z kuşağı Twitter’da şakşakçılık yapadursunlar, gelen her oyuncuyu alkışlayadursunlar geçen sezon olduğu gibi biz X ve Y kuşağı olarak bildiğimizi yazmaya devam edelim, filmin sonunda neler olacağını tahmin ediyoruz çünkü az-çok. En azından Roma’yı yakacak zamanı da, kınayı yakacak zamanı da kestirebiliyoruz.

Biz hep şüpheciyiz ve sorguluyoruz. İyi bir şey mi bu emin değilim. Mesela diyoruz ki, madem bu adam bu kadar iyi neden takımı bıraktı? Bu adam madem bu kadar yetenekli, videolarda çalım atıyor, şut atıyor, neden bu adamın transfermarkt değeri 3M?

Mesela Comolli neden işsiz 6 senedir diye sorduk. Biz sorguluyoruz ve temkinliyiz çünkü çok kazık yedik.

Yediğimiz son kazık da bu ayki kongrede tekrar başkan seçiliyor. Üstelik bizimle aynı kuşaktan bir adam ama ergen gibi davranıyor o ayrı konu çünkü sorgulamıyor. Yakın çevresinin de kendisiyle ilgili en büyük şikayeti bu, diyorlar ki hatayı hiç kendinde aramıyor, suçu dünyaya atmakta üstüne yok. Ona sorsan hakem diyor, top direkten döndü diyor, o sakatlandı diyor, bu orta yaptı ama gol oldu diyor falan filan. Tipik ergen mazeretleri.

Twitter’da birileri Tannane’nin gelişini kutlarken başkan ekonomi muhabirlerleriyle beraber bir basın toplantısındaydı, en azından finansal anlamda bir şeyler yaptığını ispatlama derdindeydi ve çok kritik bir şey söyledi..

Dedi ki, geçmiş dönemlerde yapılan hatayı yapmayacağız. Hata dediği şey şu: bonservis vermeyelim ama yüksek maaş verelim kafası yanlış.

Değeri 20 milyon eden bir oyuncuyu bonservis ödemeden kadroya katma imkanı bulmuşsun, 3 yerine 5 vermenin neresi kötü? Öyle bir oyuncuyu bonservisiyle alma şansın mı var?

Biz tam tersini düşünüyoruz, biraz bonservis verelim, düşük maaş verelim ve parlatıp satalım diyor Beyzade, cin olmadan adam çarpacak..

Kariyerinin zirvesinde, isim yapmış, işte bu adam gelse kesin faydalı olur dediğimiz bir oyuncu normal şartlarda Türkiye Ligi’nde top oynamak istemez. Niye gelsin ki? Niye kariyerini riske etsin ki? Nuri Şahin gençken geldi mi? Hamit? Mesut? Şöhretli bir oyuncu ancak para için gelir, o da belli bir yaştan sonra.
Kulübünde 1.5M Euro kazanan adamı dahi buraya getirmek için 2M veriyorsun, 2.5 veriyorsun, Avrupa’da 1.5 milyona oynayan topçu da ikinci sınıf oyuncu maalesef veya yaşlı veya sorunlu. Market değeri de o yüzden 4M. Bu ligi basamak olarak gören oyuncuyu almak zaten zar atmak. Zarı atarsın, kabul ama o adama da bel bağlamazsın, demem o..

Fark yaratacak oyuncu istiyorsan, nokta atışı dediğimiz, gelecek ve gelir gelmez iş yapacak oyuncu diyorsan maaştan korkmayacaksın çünkü öyle bir adamın bonservis ücretini ödeyemezsin. Bonservisi cebinde yıldız futbolcu almazsan da bir farkın kalmaz Alanyaspor’dan, Sivasspor’dan. Yani Ali Koç yine yanlış yolda. Buradan Trabzonspor’u tebrik ediyorum, çok önemli iki transfere imza attırdılar..

Szalai bulayım, Pelkas bulayım, Elif Elmas yetiştireyim, Altay’ı kazanayım. Bunlar nadiren olur. Altay pişinceye kadar 1 şampiyonluk verdin.

Lugano, Alves, Kjaer, Edu, Yobo, Skretel den 2’si kadroda olsa Szalai yedek kalır. Pelkas için de geçerli bu dediklerim. Böyle fırsatları kaçırmayalım ama bu plan Fenerbahçe’nin ana transfer planı olamaz, böyle iki-üç oyuncuyu tolere edersin belki ama daha fazlasıyla şampiyon olamazsın. Bu oyunculara yüklü miktarda para verecek kulüpler var mı? Var. Bu oyuncular bizi şampiyon yapsın diye almıyor adamlar, potansiyel gördükleri için alıyorlar, Ben Eljif’i alırım direkt 11’e koyarım demiyor, bu oyuncu kendini geliştirirse 40-50 milyonluk değeri olur, şimdiden kapatayım diye alıyor, bel bağlamıyorlar yani..

Gerçek şu ki en az 3 oyuncu 4-5m maaşlı oyuncu olmak zorunda. Bu çarkı başka türlü çeviremem diyorsan da çekip gideceksin.

Taraftarın kafasındaki model tamamen zıt. Taraftar biliyor bazı gerçekleri, bugüne kadar nasıl şampiyon olunduğunu gördü, bonservisi cebinde, kendini ispat etmiş oyuncu lazım olduğunu biliyor, yıldız oyuncuya 2 milyon fazla maaş vermekten korkma diyor, Lemos ve Kemal Ademi’ye 3 milyon, Tisserand’a 4 milyon, Samattaya 6.5M bonservis ödemekten kork diyor taraftar.

Bugüne kadar onlarca A kalite yabancı geldi bu takıma. Belki Rvp’den bir miktar zarar etmiş olabilir kulüp, başka zarar ettiren olmadı. Ortega, Roberto Carlos, Nani, Kjaer, Niang, Andre Santos, Bruno Alves, Soldado, Valbuena, Kezman. Krasiç tutmadı, Guiza için değerinin üstünde ücret ödendi ama verdiğin paranın karşılığını aldın veya sattın. İkinci sınıf oyunculara ödenen bonservis paraları yüzünden bu kulüp iflas noktasına geldi. Kaliteli oyuncu bir-iki milyon fazla alır ve verdiğin para da çöpe gitmez, tek şampiyonluk hepsinin parasını misli-misli çıkarır, yeri gelir bir gol averajla şampiyonluk kaçırırsın, iş adamı mantığı arıyorum ben en azından.

Görüyoruz ki Ali Koç yine aynı kafada devam ediyor. Mesela son gelen isim Oussama Tannane. Hollanda liginde orta sıralarda mücadele eden bir takımdan 27 yaşında bir futbolcu alıyorsun, 9 asist ve 7 gol atmış, istatistik olarak vasatın üstüne çıkmış eyvallah ama Kuzey Afrika’lı. Potansiyel disiplin sorunu olan bir gevşek. Bu adamlarla bir yere varamazsın ki? Ghezzal tuttu eyvallah ama başka tutan var mı? En kariyerlisi Feghouli’ydi, gerisini siz düşünün. Ali Koç’un kafa başka türlü hesaplarda ya da gerçekten ne yapacağını bilmiyor.

Hepsini geçtim, hoca yok ortada? Sen neyin transferini yapıyorsun?

Takmış kafaya, Portekizli Hoca. Ben milliyetine takılmıyorum, çar çabuk bir yemek yapacak hoca lazım, hangi milliyetten olduğunun bir önemi yok. Ekol peşinde koşuyorsa onu bir kalem geçecek, yıllar alır, taraftar diyor ki bize karı lazım, bu gece lazım..

Beklentim şu, bir kaç takımda başarılı olmuş, hırslı, ofansif futbolu kendisine felsefe olarak edinmiş, oyun zekası kıvrak bir hoca. Emre’nin bir kaç sezon sonraki hali. Çok büyük isimlere de gerek yok. Cocu kadar acemi olmasın yeter.

Fonseca ve Marco Silva. Kağıt üstünde doğru gibi duruyor ama oyun felsefeleri ofans üzerine değil, büyük yanlış olur. Aykut Kocaman boşta yani, gerek yok böyle maceralara bu tarzda bir adam alacaksan? Dirar’lar, Topal’lar, Tolga Ciğerci’ler bulur yine ama top kaptırıyor diye Valbuena’yı yedek oturtur, Alex’i keser, öyle bakakalırsın bu adam ne yapmaya çalışıyor diye. Ciddi-ciddi Aykut Kocaman ismi de masaya yatırılmış, çıldırmamak elde değil.

Çok fazla transfere gerek yok. Bir tane Aboubakar buluyorsun, bir tane de kanat oyuncusu, gerisi önemli değil. Veriyorsun 4-5 milyon maaş. Eldekilerle idare ediyorsun ama bir an evvel hoca lazım, hocasız transfer olmaz..

Şimdi biliyor ki Beyzade, hoca buluncaya kadar piyasada oyuncu kalmayacak. Bir şekilde geçen sezon gündeme gelmiş isimleri alayım bari diyor. Düşünülen isimlerden birini de söylüyorum, Andraz Sporar. Slovenya’lı santrfor. Sporting’den tanıyoruz kendisini. 27 yaşında, 1.86 boyunda. 30 kez milli olmuş ama Slovenya milli takımı ne kadar ölçü olur, yorum size ait. Market değeri 5M ve o paraların oyuncusu diyebilirim. Net bir pivot santrfor bence değil, çok güçlü falan değil, slim bir oyuncu.

İstatistiklerine baktım, Braga’ya kiralık verilmiş, 30 maça çıkmış, 11 kez ilk 11 başlamış, maç başına 39 dakika süre almış, 6 gol atmış, 4 asist yapmış. Pas yüzdesi eh işte. İlgi çeken rakam şu: kaçan büyük fırsat sayısı 14. Çok gol kaçırmış.

Akıllara Pelkas gelir hemen, bu sezon 7 mutlak gol pozisyonunu değerlendirememiş, saç baş yoldu taraftar o pozisyonlarda. 39 dakika ortalama ile iki katını kaçırmış.

Kemal Ademi ile kıyaslanmaz ama bel bağlanacak bir santrfor değil, bence hata olur. Umarım yeni teknik direktör gelinceye kadar bekletirler.

Adamlar diyor ki asrın çöpü, terlikle bile savunmak mümkün diyorlar, bildiğin böcek muamelesi yapıyorlar, hiç uğraşmaya gerek yok, kirala Vedat’ı, yanına bir de Visca patlat, bu kadar düşünme diyeceğim ama benim vizyonum yetmez.

Rafael Benitez iddiaları da güçlü medya tarafında, belki biraz modası geçti ama burun kıvıranlara da hayret ediyorum açıkçası, Erol gelsin diyordunuz, Emre kalsın diyordunuz, Benitez’e mi güvenmiyorsunuz? Ben gerçekten isterim Benitez’i, çaresizlikte üçüne beşine bakmadan inşallah alırlar çünkü Fonseca başka kulübe imza attı, diğer aday Conceiçao da sözleşme uzattı.

Bekleyip, görelim derim, belki aklı başında bir hoca çıkagelir de futbol aklı olur bu kulübün. Yoksa manzara ortada, yine bana hüsran, bana yine hasret var.

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular