Koç Blatt’ın ardından asistan koç olarak Bagatskis’i de göreve geitren ve Avrupa’nın en iyi stafflarından birini kuran Darüşşafaka Doğuş 30 milyon dolara yakın bütçesiyle de iddaalı bir kadro oluşturabilmek için kolları sıvadı.Uzun süredir ilgilendikleri ve koç Blatt’ın ilk opsiyonu olan Delaney’den olumsuz cevap alınca rotalarını Brose Baskets ile harika bir sezon geçeren Amerikalı guard Brad Wanamaker’a çevirdiler ve oyuncuyu kadrolarına katıp, 2 yıllık sözleşme imzaladılar. Tam adı Bradley Daniel Wanamaker olan 1.93 boyundaki 26 yaşındaki Amerikalı guardı gelin birlikte biraz daha yakından tanıyalım.
“Kariyeri”
NCAA kariyerini Pittsburgh kolejinde tamamlayan ve çok yönlülüğü ile dikkat çeken Wanamaker, 2011 NBA draftlarında seçilmeyince profesyonel kariyerine Avrupa’da başlama kararı aldı. İlk durağı 2011-12 sezonunda İtalya Serie A takımlarından Teramo oldu, sadece 7 maça çıktı ve Aralık ayında NBA şansını denemek için Hawks ile anlaştı. Ancak hiç forma giyemeden Avrupa’ya döndü ve bu kez İtalya Serie B takımlarından Forli ile anlaştı. Burada da sadece 4 maça çıktıktan sonra sezonun kalan kısmını NBA D-League takımlarından Austin ile geçirdi. Bir sonraki sezon ise artık Avrupa’ya kalıcı olarak döndü ve 2012-13 sezonunun tamamında Limoges forması giydi, vasat bir performans sergiledi. 2013 yazında ise İtalya Serie A’ya geri döndü ve kariyerinde sınıf atladığı Pistoia ile anlaştı.Burada gösterdiği performansla bir çok Avrupa takımının dikkatini çekti ve artık Eurocup-Euroleague seviyesinde iş yapabileceğini kanıtladı. Bunun ödülünü de Brose Baskets’e transfer olarak aldı Amerikalı guard. İtalyan koç Trinchieri yönetiminde 2014-15 ve bu sezon üst üste Almanya şampiyonluğuna ulaştılar. Ayrıca Euroleague’de yaptıkları ile ciddi ses getirdiler, bir çok dev takımı elleri boş gönderirlerken bu galibiyetlerin ana mimarlarından biri de Wanamaker’dı. Euroleague’in elit guardlarından birine dönüşmüş olan Wanamaker’i artık 2 sene boyunca ülkemizde, Darüşşafaka Doğuş forması ile keyifle izleyeceğiz.
“Artılar-Eksiler”
Wanamaker açık alanda etkili olan, oyunun temposunu iyi kontrol edebilen ve saha görüşü üst düzeyde bir guard. Yarı saha hücumlarında en önemli özelliği ikili oyunları yüksek basketbol IQ’su ve üstün pas tekniği sayesinde doğru organize edebilmesi. Bunun yanında çabuk ilk adımı artı bir guarda nazaran hayli güçlü olan fiziği ile rakibine omzunu koyup ilk temasta ekarte edip her iki yönden de potaya oldukça kararlı ve kuvvetli gidebiliyor. Yine güçlü fiziği sayesinde zaman zaman post-up yaparak da rakip guardları zorlayabilen bir oyuncu. Ayrıca dribbling halinde hareketli bulduğu orta mesafe atışlarda da yüksek yüzde yakalıyor.Her iki guard pozisyonunu da oynayabilen Wanamakeryanındaki diğer guardın özelliklerine göre yetenek setinden doğru parçaları seçip sahaya artılarını koyuyor ve onun açıklarını da kapatabiliyor. Gerektiğinde iyi bir organizatör hüviyetine bürünürken gerektiğinde de el yakan topları kullanabilen bir skorer guarda dönüşebiliyor. Amerikalı guard iyi yer tutması ve sezgileri sayesinde her iki pota altında da takımına ribaundlar anlamında önemli katkı verebilen bir isim, bir kısa için çok önemli bir artı bu. Savunmada ise topa iyi baskı yapan ve güçlü fiziği artı çabuk ayakları sayesinde birebirde geçilmesi zor bir isim. Yardım savunmalarındaki zamanlaması da iyi, özellikle boyalı alana yaptığı akıllı hamlelerle uzunlara da destek olabilen bir isim.
Gelelim eksilere. Artık basketbolun olmazsa olmazlarında 3 sayılık atışlar onun en çok geliştirmesi gereken hücum silahı. Aslında bu yıl biraz daha efektif kullanıyor atışlarını yay gerisinden ancak istikrarı tam olarak sağlayabilmiş değil. 1/6 ya da 2/6 attığı maçlar da oluyor, 3/4 ya da 2/3 attığı maçlar da. Kısacası deneme sayısını arttırması yüzdesini de hayli düşürüyor. Bu eksisi onu fizikli ve etkili penetre savunucularına karşı zorluyor, gömülen savunmaları açmakta da doğal olarak zaman zaman problem yaşayabiliyor. Evet güçlü bir penetreci Wanamaker ancak bitirişlerde sol elini yeteri kadar kullanamıyor ve bu nedenle de bazen opsiyonlarını azaltıyor ve zorlanmasına neden oluyor. Bir diğer eksisi ise top çalma adına yaptığı hamlelerin zamanlaması. Fazla agresif olup yanlış yaptığı hamle seçimleri rakibine boş atış fırsatları verebiliyor.“Sonuç”
Bu sezon BBL’de hem MVP hem de En İyi Hücum Silahı seçilen Wanamaker Brose Baskets’in yazdığı imrenilecek başarı hikayesinin temel yapı taşlarından biriydi. Çok yönlü bir oyuncu olması, soğuk kanlılığı ve takımı adına ne gerekiryorsa onu yapıp egolarından uzak kalabilmesi onu gerçekten özel bir oyuncu yapıyor. Koç Blatt gibi değerli bir mentörün liderliğinde Maccabi forması ile Rice-Hickman ikilisinin neler yaptığını sanırım herkes hatırlıyor. Bu kez de karşımızda Wilbekin-Wanamaker ikilisi olacak ve benzer bir performansın gelmesi beni şaşırtmayacak. İki oyuncunun da, uyum sürecini çabuk atlatabilirlerse, koç Blatt ile sınıf atlayacaklarını ve Darüşşafaka’yıda arzuladığı noktaya taşıyabileceklerini düşünüyorum. Wanamaker liderliği, yarı saha basketbolunda oynayacağı organizatör rol ve deliciliği sayesinde sağlayacağı yaratıcılık ile yeniden yapılanan Darüşşafaka’da da tıpkı Brose’de olduğu gibi temel yapı taşı olacaktır.
mail: fersu.deniz@abcspor.com
twitter: @fersudeniz
