https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

CIAO BELLO TERRANEO !

Okunması Gerekenler

brunoPizza, Makarna ve Ciao ( Çav ) Bella, İtalyan dedi mi çağrışım yapan 3 şey. Makarnayı sevmeyen yok, Allah razı olsun, iyi ki sunmuşlar dünya mutfağına. Pide, etli pide ve türevleriyle beraber lahmacunu tatmamış bünyeler için de pizza harika bir şey, iki sol kitap okuduysan, Türkü barlardan birinde, sarhoş kafa sol yumruk havada, Çav Bella, Çav bella. Çav, Çav Çav diye toplu halde mastürbasyon yapıyorsan Allah için çok da güzel Marş, Sağolasın İtalya.

Hep güzel şeyleri anımsatır İtalya bize, zaten İtalyanları da severiz, sanki Allah bizi aynı çamurdan yaratmış, çok benzeriz birbirimize ancak mevzu futbolsa, hatta mevzu Türk futbolunda bir İtalyansa çok da sempatik gelmiyor açıkçası. Nevio Scala, her ne kadar İtalyan olmasa da italya’yla özdeşleşmiş Zdenek Zeman, Prandelli, Mancini. Biz yine de hoş geldin diyelim Terraneo’ya. Aziz Başkan’ın son basın toplantısına değinemedik, ordan yazmaya başlayıp konuyu bağlamak istiyorum. Fenerbahçe yine bir şampiyonluk kaçırdı, haftası dolmadan Aziz Başkan beklendiği gibi aldı mikrofonu eline.

Basın toplantısında gördük ki, Aziz Başkan’ın ruh hâleti de iyice bozulmuş. Bırakma konusundaki düşünceleri sanki bu sefer samimi, yıpranmışlığın payı çok büyük. Kendisini çok iyi anlamakla beraber konuşmanın içeriğini biraz politik hatta oldukça demagojik buldum. Özal yıllarca, “bakın ben gidersem terör hortlar diye oy avcılığı yaptı. Akp “biz gidersek, koalisyon dönemleri geri gelir, ekonomi berbat bile olsa bize oy verin” minvalinde oy avcılığı yapıyor şu günlerde. Aziz Başkan’ın konuşmalarında da benzer bir halk avcılığı sezinledim. “bakın ben gidersem Akkoyunlular gelir, kulübün tepesine oturur demeye getiriyor ve biraz da geçmiş dönem CHP zihniyeti hatalarının içinde boğulmuş gibi.

Nedir bu geçmiş dönem CHP zihniyeti ? Kılıçdaroğlu’nun bugün yıkmak üzere olduğu, Çoğunluğu 60 yaş ve üstü az buçuk mürekkep yalamış bazı ulusalcıların sahip olduğu zihniyetten bahsediyorum. Ülkenin dini değerleriyle barışık olmayan, barışık olmadığını itiraf edemeyen, ülkedeki muhafazakar kesime karşı saygılıymış gibi rol kesen ama için için saygı duymayan, CHP’ye oy veren herkesi aydın kabul edip, vermeyenleri gerici gören zihniyet. Örneğin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu fazla muhafazakar bulanlar, CHP binasına mescit açan Kılıçdaroğlu’nu parti eksenini fazlasıyla sağa çekmekle suçlayan Tarhancılar falan. Allahtan düştüler CHP’nin yakasından. İşte bu zihniyet yıllardır, hiç bir şey üretmeden, hiç bir şekilde iktidara talip olduğunu hissettirmeden, sadece Ulu Önder Atatürk’ün arkasına sığınıp, “bize oy verin çünkü biz Atatürk’ün partisiyiz” diyerek, laiklik ve cumhuriyet üzerinden siyaset yaptı ve Türk siyasetini alternatifsiz bıraktı. Aziz Yıldırım’ın son konuşmalarından da ben böyle bir zihniyeti hissettim.

Endişesinde çok haklı olabilir, saygım var, biz de hem fikiriz ancak cumhuriyetin yılmaz bekçisi, kurtuluş savaşının baş aktörü, yıkılamaz son kale Fenerbahçe’dir, sadece Aziz Yıldırım değil. Bir lafı 10 kere de anlayan Bilal Oğlan’ı, Mimidali’yi başkan yapma niyetiyle kongre salonuna gelip arkasına baka baka dönerken, ellerinde Mustafa Kemal Bayrakları, ağızlarında Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganıyla uğurlayan binlerdir işte Fenerbahçe. Sadece Aziz Yıldırm’dan ibaret değildir. Bizler hayatta olduğumuz sürece de Akkoyunlular devleti, Fenerbahçe Cumhuriyet’inin kapısımdan içeri giremez. Önce bu konuya bir temas etmek istedim zira Aziz Yıldırım biraz fazla bu konuların arkasına sığınıyor, hatta bir ara Atatürk’ün kurduğu takım bile dedi yanlışlıkla. Hep söyledim, bir spor kulübünü idare etmekle futbolu idare etmek ayrı şeyler, kurumsallaşma diyip dikta kurmak ise tamamen başka bir şey.

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gelmiş geçmiş en büyük başkanı kulübü idare edecekse, geniş tabanlı ve kucaklayan bir tavır sergileyecekse kulüp başkanı olarak son nefesine kadar hizmet etmeye devam etsin. Hiç bir itirazım olamaz. Aziz Yıldırım aklanıncaya kadar kulüp başkanı olma avantajını kullanmak istiyor bağımlı yargı karşısında. Haklıdır, çünkü ülkede yargı iflas etmiş, bağımsızlığını yitirmiş, kuvvetler ayrılığı ilkesi yok olmuş, devletin savcısı iktidardan özür diler hale gelmiştir. Sonuna kadar Aziz Başkan bu hakkını kullanmalıdır. Olumlu şey, Aziz Yıldırım hatalarından ders alacak galiba zira Terraneo tercihi çok güzel bir adım. Yabancı bir sportif direktör aramış, yerli olsun sözümü dinlesin dememiş.

Sportif direktörlük makamını Türk futboluyla ilk defa Fenerbahçe tanıştırdı. Volkan Ballı yapıyordu daha evvel ancak ilk kez bu isimle Aykut Kocaman anıldı. Hoca hastalanırsa, istifa ederse yerine bir yedek hoca olarak görenler de olmuştur ancak tam manasıyla öyle değil. Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka başarılı bir kadın vardır hesabı, her başarılı başkanın, her başarılı teknik adamın arkasında da bir başarılı sportif direktör var. Görev bölgesi bu kadar geniş. Fenerbahçe’de sportif direktörlük makamı nedense pek randıman vermedi. Yeni bir kurum olması, görev tanımının yeterince çizilmemiş olması veya sportif direktörün işine fazla karışılması buna sebebiyet vermiş olabilir. Bu konuda Daum ve Kocaman’ı dinlemek lazım. Tek bildiğimiz olması gereken bir kurum ve Aziz Yıldırım bir önemli adım daha attı.

Gerçek anlamda mesleği sportif direktör olan, çalıştığı kulüplerde bu işi yapmış gerçek bir sportif direktörü hem de bir yabancıyı kulübe transfer etti. Sportif direktörlük nedir, ne iş yaparlar, nedir faydaları her şeyden evvel bunu öğreneceğiz kendisinden. Anlatılan işinin ehli olduğu, vizyon olarak çevresinin geniş olduğu, o meşhur kulüplerin başkanları ve antrenörleriyle sağlam ilişkileri olduğu. Hoca seçiminden oyuncu tercihine, oyuncu transferinden sorun gidermeye kadar pek çok konuda yardımcı olacak inşallah. Hiç kimse fazla tanımıyor çünkü arka planda çalışıyor, medyadan uzak. Ben çok olumlu bir gelişme olarak buldum takımım adına. Yararlı olur diye düşünüyorum ancak kafamda bIr takım soru işaretleri var. Terraneo 61 yaşında. Tecrübeli. Futbolun içinden geliyor, eski futbolcu. Menajerlik de yapmış, eyvallah ancak Türk futbolu için uzak bir isim. Avrupa futboluna hakimdir mutlaka, Afrika ve Latin Amerika pazarlarında ne kadar bilgisi ve saygınlığı var, zira adını ilk defa duyduk. Haa, Aykut Kocaman’ı kim tanır, dünya futbolundaki yeri ne diyeceksiniz; o da ayrı bir bakış açısı.

Hakkında çok fazla bilgi edinemedim. Bizimkiler iyi araştırmıştır diye tahmin ediyorum. Fenerbahçe çok önemli yıldızları, çok saygın isimleri transfer etti özellikle Aziz Yıldırım döneminde. Pierre Van Hooijdonk, Nicholas Anelka, Ariel Ortega, Roberto Carlos, Alex de Souza bir çırpıda aklıma gelen isimler, ha keza Dirk Kuyt. Neden Carlos, Hooijdonk düşünülmedi ? Carlos’un artık bir hocalık tecrübesi de var ve hem Brezilya hem dünya futbolu için çok saygın bir isim. Hooijdonk da öyle. Başkan’dan bir Alex açılımı beklemedim zaten, yakın zamanda da mümkün görünmüyor ama ben başından bu yana o göreve Alex’i çok yakıştırıyorum. Neyse, öyle veya böyle Terraneo geldi. Artık Fenerbahçeli.

Yine de çok güzel bir adım, başarılı olacağını umut ediyorum. İtalyan bir teknik adam beklentisi artmış olabilir, ben hala korkuyorum İtalyan teknik adamdan. Kendisine sonsuz başarılar diliyorum. Çav Bella, Çav Bella, Çav Bella, Çav, Çav, Çav…. Çok güzel bir Marş, dilime dolandı, bütün gün söylerim şimdi ben bunu.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail : bruno.monte@abcspor.com

twitter : @BrunoMonte1907

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular