https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

CEZMİ TURHAN İLE TÜRK FUTBOLUNDA OYUNCU GELİŞİMİ

Okunması Gerekenler

KAAN ILHANKariyerimin en önemli röportajını geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Gelişim Direktörü Sayın Cezmi Turhan hocamla birlikte gerçekleştirdim. Ülkenin yetiştirmiş olduğu en değerli isimlerden biri olan Sayın Cezmi Turhan hocama bu güzel sohbet ve misafirperverliğinde ötürü teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletiyor ellerinizden bir kez daha öpüyorum.

Sayın Fatih Terim hocamızın önderliğinde ülke futbolumuz için gerçekleşen projelerin, fikirlerin yer aldığı bu röportajımıza gelin şimdi yakından bakalım…

Öncelikli olarak sohbetimize sizinle başlamak istiyorum. Eski bir profesyonel futbolcusunuz ve futbol hayatınızdan sonra kendinizi ülke futboluna adamış birisiniz. Şekerspor, Ankaragücü, Trabzonspor, Beşiktaş ve Antalyaspor’da teknik direktörlük yaptınız ve şuan da Türkiye Futbol Federasyonunda Gelişim Direktörlüğü görevini yürütmektesiniz. Bu olgular içerisinde bizlere hayatınızdaki en büyük kırılma noktasını anlatarak sohbetimize başlamak isterim.

Sizin de söylemiş olduğunuz gibi eski profesyonel futbolcuyum. Gençlerbirliği ve Şekerspor’da oynadım. Futbolculuk dönemimde çok genç yaşta büyük ve ağır bir ameliyat geçirdim dolayısıyla futbolu bırakmak zorunda kaldım. 23 yaşında profesyonel futbol hayatım bitti ve 24 yaşından beri de antrenörlük yapıyorum. UEFA Pro Lisansına sahibim şuanda da Gelişim Direktörü olarak ülke futboluna hizmet vermekteyim.

Eğitimlerinizi nerede ve hangi alanlar üzerine tamamladınız?

Köln Yüksek Spor Okulunun Türkiye kampüsü 19 Mayıs Gençlik ve Spor Akademisinden 1982 yılında mezun oldum. Burada ‘Genel Antrenman Bilimi ve Futbol İhtisası Eğitimleri’ aldım. 1985 yılında Amerika’ya gittim devlet imtihanında birinci oldum ve 12 sene Amerika’da kaldım. Burada Houston Üniversitesinde ‘Performans ve Antrenman Bilimi’ üzerine master yaptım. Amerika’da kaldığım süre içerisinde Houston’da yaşadım. Texsas’ta 4 üst düzey eyalet kıdemli hocalarından bir tanesiydim ve ‘Olimpik Gelişim Programında’ çalışan teknik direktördüm.

Milli takımlar düzeyinde hangi pozisyonda çalıştınız?

Öncelikle Beylerbeyindeki Antrenörlük Eğitim Merkezini kurduk.. 1990- 1991 yılları arasında burada antrenörlük yaptım. 2004 yılında genç milli takımlara geri döndüm. Burada 15-16 yaş gruplarının antrenörlük görevini üstlendim. 2005 yılında Sayın Fatih Terim’in milli takım teknik direktörlük görevine geldikten sonra milli takım menajerlik görevini yürüttüm.

Peki, neden gelişim çağındaki çocuklara çalışmak istediniz?

Antrenörlüğü bilmek için gençlerle çalışmanın doğru olacağını her zaman düşünen ve uygulayan birisiyim. Ben antrenörlüğümde daha fazla şeyler öğrenebilmem için mutlaka çocuklarla çalışmanın gerektiğine karar verdim. Çünkü benim amacım ‘Elit Futbolcu Geliştirmek’. Çocuklarla çalışmak için futboldan gelmeniz yetmiyor, eğitimli olmanız yetmiyor. Bu çağdaki çocuklarla çalışabilecek psikolojik –pedagojik yaklaşımı bilmek deneyim ve eğitiminde olmanız gerekiyor. Benim seçtiğimin yapı’ İnsan Geliştireceğim’ yapıydı ve benim içinde en büyük kriter buydu.

Ülke futbolu için projeleriniz ve öngörüleriniz nelerdir? Alt yapıdan oyuncaların çıkmamasındaki engeller nelerdir?

2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında 3. Olduğumuzda bir projem vardı bu projem ‘Elit Oyuncu Geliştirmekti’ Avrupa’ya baktığımızda hep onları örnek alıyoruz fakat çok eksiğimiz olduğunu gördüm. Kulüplerde hep insanlar layık olmadıkları mevkileri işgal ediyorlar.

Gerek yönetici olarak gerek antrenör olarak. Türkiye’de kulüplerde iyi bir antrenör olabilmek için kulüplerin iyi bir ‘Genç Takım Oyuncu Geliştirme Felsefesine’ sahip olması gerektiğinin şart olduğunu düşünerek çalışmalara başladım. Proje için planlama, araştırma yaptık ve baktım ki Türkiye’de hep profesyonel kulüpteki oyuncular amatörlerle oynuyor. Dolaysıyla profesyonel takımların genç takımlarındaki oyuncular kendilerini geliştiremiyorlar. Çünkü ‘güçlünün güçlüye, yeteneklinin yetenekliye karşı oynayabilecek ortam yok. Ve bunların olabilmesi için düzenin olması ve kulüp felsefesinin yaratılması gerekiyor.

Bu eksiklikleri giderme adına projenizin hayata geçmesi için neler yaptınız ve bireysel olarak nelere dikkat ettiniz?

Bütün ülkeyi gezdim, tesisleri gezdim, fiziki şartlara baktım, 120’ye yakın kulübümüze bilgi verdim bilgi aldım. Ve biz oyuncularımıza teknik, taktik, fizik, antrenman öğretiyoruz ama biz oyuncularımıza mental, duygusal, ailesel, kültürel, sosyal alanlarda hiçbir eğitim vermiyoruz. Bu eğitimlerin verilebilmesi için bizler ‘Yüksek Kalibreli Antrenörlük’ şartını belirledik. Bu eğitimleri bizler verdik. Allah Rahmet Eylesin Sayın Hasan Doğan başkanımızda bu programa inanılmaz destek verdi.

Bu programla ilgili en büyük amacınız nedir?

Buradaki en büyük amacımız bir oyuncu geliştirmek, oyuncunun ileride profesyonel oyuncu olacak gibi bir garantisi olmadığı için kulüplerin bir felsefesi olarak plan program içerisinde uzun vadede gelişimlerini amaçladık.

Bir oyuncunun gelişmesi için nelerin baştan itibaren kurgulanması gerekiyor?

Bir oyuncu 10 senede gelişiyor eğer erken başladıysa… 10 sene demek 10.000 saat demek. 7-8 yaşlarında futbola başlarsa 10 sene sonra doğru bir eğitimle 17 yaşında komple futbolcu adayıdır. Onun içinde ‘antrenman yükünü’ mümkün olduğunca aşağıya çekmek gerekiyor. Çünkü ülke olarak bu bizim dezavantajımız, biz bunları da düzeltmeye çalışıyoruz.

17 yaşına gelene kadar çocuğun en önemli yaş aralığı hangileridir? Bu yaş aralıklarında neler yapılması gerekir?

9-12 Yaş: Çocuklardaki en önemli yaş aralığıdır. Çocuklar ideal olarak 8-9 yaşlarına geldikleri zaman 12 yaşına kadar ne verilirse onu aldığı ve en iyi öğrendiği yaş aralığıdır. Çocukların için özel bir dönem olan bu yaş aralığında çocukların eğlenerek öğrenmeleri esastır.  Çocuk ve özellikle genç futbolcu gelişiminde antrenman ve yarışmayı öneren, erken yaşlarda başarıyı amaçlamamaktır. Yani burada sonuç değil süreç önemli. Burada yoğun taktik, yoğun fiziksel, kondisyon eğitimleri, çocukları çok tekrara yönelik, oyun formasyonları mümkün olduğunca bu yaş aralığında olması gerekir ki futbolun savunma ve hücum prensiplerini burada öğrensin daha ileriki yaş gruplarına taşıyabilişin. Şu andaki ülkenizdeki eksikliklerden biride 9-12 yaş grubunun eğitimlerini yapan kurumlarımızın sayısındaki yetersizlik ve ideal düzeyde olmamalıdır. Optimal ortam maalesef yok.

13-19 Yaş:  Buluğ çağıdır 12 yaşında da başlayabilir. Buluğ çağına giren çocuklara bizler bu yaşlarda ağırlığın altına sokmaktan ziyade kendi vücut ağırlıklarıyla beraber yapabilecekleri ‘kuvvet antrenmanlarını’ kullanıyoruz. Buluğ çağının ikinci dönemi olan 16 ve üstünde erkek çocukların fiziksel anlamda boyları 21 yaşına kadar uzayabiliyor ve  gelişimleri devam ediyor.

Kulüplerimizin oyuncu gelişimiyle ilgili desteği hangi boyutlarda?

Futbolda iyi kalitede performans sergilemek sadece ve sadece çocuk yaşta ve genç çocuk yaşında başlayarak mümkün olur. Çocukluk yaşı 12’den sonra 13 olduğu zaman çocukluk bitiyor ‘genç futbolcu’ başlıyor. Bu çağda doğru temel becerilerin kazanılmasıyla mümkündür. Bunun içinde doğru ortamda, doğru iletişimde, doğru kalibredeki eğitmenler tarafından geliştirilmesi lazım. 12 yaş altı ve üstündeki gençlere kulüpler tarafından yardım edilmeli.  15 yaşın üstünde artık esasa uygun olarak antrenman yüklemeleri belirli doza bağlı kalınarak verilmedir.  Doğru gelişimin teknik planlaması gelişim içinde sağlanmalıdır. Ve programlar sadece bu yaş aralıkları için kullanılmalı ‘yetişkin futbolcu standardında’ düşünülmemelidir’.. Bu programların yumuşatılmış ve dozunun da düşürülmüş hali ortaya konulmalıdır.

Oyuncu Gelişimiyle ilgili hangi modeller üzerinde durmaktasınız?

Sistematik Gelişim Modeli.. Gelişim planı içerisinde uygulamaları öyle mükemmel bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor ki gerek çocuk futbolu gerekse genç futbolcu adaylarının buna yönelik ihtiyaçları karşılanmalı, aynı zamanda buna yönelik yetenek ve yaş gruplarına uygun şekilde planlanması lazım. İşte biz buna sistematik gelişim diyoruz yani her yaş grubuna göre antrenman.. Birde her yaş grubunda önemsenmesi gereken bir konuda ‘Fiziksel Performans Kapasitenin Artırılması’.. Özellikle çocuklarda bu amaç yanlış kullanılmakta ve göz ardı edilmektedir. Oysaki aynı hassasiyet ‘Yüksek Performans ve Başarı’ içinde gerekli olduğunu unutmayalım. Bilimsel çalışmalar bunu kanıtlamaktadır. Uzmanlar bizi çok iyi uyarıyor. Onun içinde antrenman dozuna dikkat etmemiz lazım. Dolayısıyla bizler çocuklar buluğ çağına gelene kadar kuvvet antrenmanı yaptırmıyoruz.

Rol Model aldığınız bir ülke var mıydı?

Hayır yoktu. Ne Almanya’yı, Ne İngiltere’yi, ne de Amerika’yı rol model aldım. Çünkü Türkiye, Rusya’dan sonra Avrupa’nın yüzölçümü olarak en büyük ülkesi ve coğrafi olarak da Rusya’dan bile daha farklı avantaj ve dezavantajlara sahip. Örneğin bizdeki yaz Rusya’da yok, biz 4 mevsimi ful yaşayan bir ülkeyiz mesafelerimiz, ülkemizin konumu itibarıyla çok farklı. O yüzden ülkemize özgü model oluşturduk.

Avrupa’yla kıyasladığınız zaman bu yaş aralığındaki çocuklarla ülkemizdeki yaş aralığı arasında ne gibi farklılıklar var?

Avrupa’dan en büyük dezavantajımız bizdeki oyuncular 13-14 yaşlarına geldiğinde 9-10-11-12 yaşlarında alamadıkları eğitimler verilmeye çalışılıyor. Yani Avrupa’dan 7-8 sene gerideyiz biz bunu kapatmaya çalışıyoruz. Bunu kapatabilmek için profesyonel kulüplere mutlaka bir organizasyon kalitesinde entegre etmek zorundayız. Avrupa’da genç oyuncuların en büyük avantajı 13 yaşına kadar futbolun prensiplerini öğrenmeleri. Nerede? Ne zaman? Ne yapacaklarını? Biliyorlar. Bizde maalesef bu eksiklerimiz var.

Antrenörlerin bu süreçteki rolü nedir?

Eğitmenin kalitesinin iyi olması çok çok önemli. Çocuk 12 yaşı bitirip 13 yaşına girerken vücudun da biyolojik bir değişime uğruyor. Biyokimyası, hormon seviyesi değişiyor. Yani Endokrin Sistemi değişiyor. Dolaysıyla bir antrenörün bu bilimlere sahip olması gerekiyor

Bir oyuncuyu bulursunuz antrenör olarak en önemli göreviniz ‘bulduğunuz oyuncunun var olan yeteneğini korumak ve sonrasında da geliştirmek zorunda olduğunuzu unutmamaktır.’ Okul öğretmen kadar iyidir dolaysıyla hem kulüp hem oyuncu antrenörünün kalitesi kadar iyidir.

Peki, iyi bir antrenörde hangi kriterler olmalı?

Bir insanın antrenör olabilmesi için eski futbolcu olması, eğitimli olması yetmez. Buluğ çağındaki çocuklarla çalışabilmek için

  • Psikolojik ve pedagojik olarak eğitim formasyonlarına sahip olmak gerekir.
  • İyi bir eğitimci olmak
  • İyi konuşma yetkinliği sahip olmak
  • Çocukları ve genç oyuncuları iyi yönetmek değil, iyi yönlendirme kabiliyetine sahip olmak
  • Kendi kişilik ve kalitesinin eğitmen olmaya uygun olması
  • Mutlak suretle iletişim kanalarının dışa açık olması
  • Öğrenmeye ve gelişmeye yatkın olması
  • Disiplini sağlamada uygun olmak
  • Yaklaşımlarda kesinlikle onların arkadaşı değil, babaları değil, otoriter değil bunların ortasında hem eğitmen ama yaklaşımda pozitif ve yumuşak ortamı yaratabilecek kalibreye sahip olmak
  • Yönlendirmeyi iyi bilmek
  • Duruşu iyi olmalı. Yani genç oyuncularına rol model teşkil etmesi gerekir.

Antrenörler için süreç itibarıyla amaç neler olmalı?

Biz 17 yaşına kadar ‘gelişimci antrenör’ istiyoruz ‘yarışmacı antrenör istemiyoruz’. Çok kazanan antrenör hatırlanmaz, çok kazanan antrenör oyuncu gelişimi için önemli değildir ama çok oyuncu geliştiren antrenör önemlidir.

Özellikle 17 yaşına kadar sonuç hiç önemli değil. Önemli olan bir üst yaş grubuna ileride ne kadar oyuncunun takıma, programa katkı sağlayacak kalite ve kalibrede oyuncu çıkartabileceğinizdir. Antrenörler için amaç bu olmalıdır.. Eğer ben 19 yaş grubuna 3-5 iyi oyuncu sunamıyorsam şampiyon olmanın bir anlamı yoktur. Biz çocuklarımızın ‘gelişerek yarışmalarını istiyoruz, kazanarak gelişimlerini istemiyoruz.

Pedagojik çalışmalar için psikologlardan yardım mutlaka alınıyor. Nasıl bir program dâhilinde gerçekleşmekte?

Biz federasyon olarak her sene psikolojik ve pedagojik sertifikasyon eğitimi verdiğimizde uzman psikolog ve pedagoglarla çalışırız. Ve bütün antrenörlerimizde bu psikolojik ve pedagojik eğitimlerden geçmek zorundadır. Her bölgede yılda 2 kez olmak üzere federasyon bünyesinde verilir. Antrenörlerle bu çalışmada bire bir görüşülür.

Coca Cola Akademi Ligleri için statünüz nelerdir?

Statümüz bu konuda çok nettir. 20 maddede mutlak suretle sezon biter Türkiye Futbol Federasyonu Türkiye finallerini açıklar. Bu demektir ki grupta siz ne yaparsanız yapın bu 8 takım finallere gidecek. Bu takımı ya Antalya’ya ya da Riva Milli Takım Tesislerimize götürürüz buraya milli takım antrenörlerimiz gider ve yıl içerisinde denetleme olur.

Elit Futbolcu Geliştirme Ligi yani Akademi Liglerinde 2008’den bu yana neleri kıstas olarak belirlediniz?

  • Bu gelişim liglerinde 2008 yılında programı başlattıktan sonra 13 yaşları 11’e 11 maçlar yaptırdık ve yaptırıyoruz.
  • Mutlaka tesis bakımından ‘tesisi olan kulüplere’ çalışıyoruz.

Bir tesis olabilmesi için 65×100 -68×100 sahası yetiyor. Çünkü böylesine büyük standartı olan sahalardan 2 tane antrenman sahası çıkıyor. Bizim için ideal antrenman ve maç sahası 68×105 (maksimum), 68×100 (minimum).

Bu standartlarda olamayan kulüpler için yaptırımlarınız neler?

Standartları yerine getiremeyenlerle çalışmıyoruz çünkü gelişime önem verilmiyor. Türkiye Futbol Federasyonu’nda en önemli konu; biz çocuklarımızı, gençlerimizin hafta sonu oynayacakları bir lig düzenlemiyoruz. Biz hafta içi eğitim kalitesine dikkat eden, önem veren, ciddiye alan kulüpler istiyoruz ve bunun için Sayın Fatih Terim hocamızın önderliğinde mesai yapıyoruz.

Federasyon bünyesinde istediğiniz ‘kalibreli antrenör ‘için hangi programları uyguluyorsunuz?

Biz UEFA protokolündeyiz. UEFA A ve B lisansında. Türkiye Futbol Federasyonu olarak UEFA B eğitimi veriyoruz. Eğitim programlarımız mevcut ihtiyaca cevap veriyor ama sıkıntımız da mevcut olan ‘antrenör kalibresi’..

Mevcut antrenörlerimiz istediğiniz seviyelerde mi?

Yetenekli antrenörlerimiz elbette var ama çok az maalesef. Şu anda antrenörlerimiz bazında en büyük sıkıntımız ‘Kaliteli Genç Takım Antrenörleri’ yetiştirememek.

Pro Lisans Eğitimi nedir? Buradaki kriterleriniz nelerdir?

Pro lisans eğitimi vizyon eğitimidir. UEFA derecesinde A Lisans ve B Lisans statüsünde verilir. Kaliteli Genç Takım Antrenörü 15 yaş ve altında çalışmak isterse UEFA B’nin çok ciddi ve iyi bir müfredatı vardır bizde federasyon olarak bu müfredatı uyguluyoruz bu uyguladığımız konseptten geçmesi gerekir. Bizim bütün antrenörlerimiz UEFA Diplomalılarına sahip olmak zorundalar, psikolojik ve pedagojik eğitimlerden geçmekle mükellefler. 15 yaş üstünde çalışacak antrenörlerimiz ise UEFA A’ya sahip olmak zorundadır.

Federasyon bazında Oyuncu Gelişimi için ne gibi kriterler belirlediniz kulüplerimize?

9-12 yaş grubunda Avrupa bazındaki eksiklilerimizi programlarımıza dâhil ettik. Sayın Futbol Direktörümüz Fatih Terim buna çok önem veriyor ve bizzat bizimle birlikte bu konu üzerinde çalışıyor. Kulüp lisans talimatımız değişti.  2017-2018 sezonu itibarıyla süreç başlıyor ve kulüpler lisans talimatını içeren bütün nitelikler profesyonel kulüpler tarafından karşılanması gerekiyor.

Kriterlerimiz ise

  • Tesisleşme
  • Kadro
  • Kaliteli Personel.

Bu konuda her zaman olduğu gibi Türkiye Futbol Federasyonu tarafından denetlemeleri yapılacak. Şunu unutmayın ‘Denetleyemediğiniz hiç bir şeyi ölçemezsiniz’

Oyuncu Gelişimi için bütün süreci bizlere çok açık bir şekilde anlatınız. Peki, oyuncu bulma konusunda yani scout için görüşleriniz nelerdir?

Optimal bir programda oyuncu gelişiminde zaten her profesyonel kulübün doğru bir scout sistemi olmak zorundadır. Bunun içinde başa getireceğiniz 1 numara yani ‘oyuncu gelişimini yönetecek olan direktör ’çok önemlidir. Burada başarılı olunabilmesi için birlikteliğe ihtiyaç vardır. Birlikteliğin olabilmesi için liderin seçilmesi ve ekibini doğru yönlendirmesi büyük önem taşır. Ama kim gidip kim gelirse gelsin ‘kulüplerin oyuncu gelişim sistemi asla değişmemeli’ Biz Türkiye Futbol Federasyonu olarak ülkemizde antrenörlerimize scout eğitimleri veriyor ve buna da büyük önem veriyoruz.

Kulüplerimize geri dönersek birçok kulübümüz inanılmaz maddi zorluklar içerisinde açıkçası alt yapılarıyla mesai harcamayı bu aşamada düşünmüyorlar. Kulüplerimizin bu borç batağında olmalarındaki ana etkenler sizce neler?

Yıllarca kulüpler ‘üretmediklerini tükettiler’. Dünyanın en lüks yaşantısı üretmediğini tüketmektir. Dünyanın en önemli işi ise ‘üretmektir’. Üretebilmek için mutlak suretle üretim yapacak projeyi ve programı ortaya koymanız lazım. Dolayısıyla burada en önemli şey ‘kulüpleri mümkün olduğu kadar kendi üretimlerine yönlendirmek’. Kulüplerimizin %99’u iflastadır. Çünkü yıllarda kendi üretmediklerini tükettiler. Bu konuda kulüp yöneticilerine de eğitimler vereceğiz

Yöneticilere vereceğiniz eğitim düzeyini biraz açar mısınız?

Kulüplerin alt yapı programı için görevlendirdikleri yöneticilerin büyük bir kısmı maalesef bu konuda fikir sahibi değiller. Fikir sahibi olmadıkları için antrenörlerine devamlı maç kazan baskısı uyguluyorlar ve antrenörleri de maç kazanmadığı için kovuyorlar. Biz bunu da statümüze koyduk. Sayın Terim bunu istedi ve artık yöneticilere de eğitimler vereceğiz. Bu sene ilk defa alt yapıdan sorumlu yöneticiler eğitimimizde olacak.

Yöneticileri eğiteceğiniz bu programın konu başlıkları neler olacak?

Oyuncu gelişimin önemini bilmek zorundalar. Oyuncu gelişimin önemini bilirken burada en önemli olgu ‘vizyon sahibi olmaktır.’ Yani

  • Doğru bilgilendirmek
  • Doğru yönetebilmek
  • Doğru yönetebilmek için doğru bilgiye sahip olmak
  • Doğru bilginin doğru organizasyonu beraberinde getireceğini unutmamak.

Bunları yapan yöneticiler o zaman kulüplerde ‘layık oldukları mevkileri işgal ederler.’

Futbol Direktörümüz Sayın Fatih Terim hocamızın önderliğinde, Türkiye Futbol Federasyonu başkanımız Sayın Yıldırım Demirören ve siz değerli kurmaylar olarak en büyük amaçlarınız nelerdir?

1.Gelecekte ülkemizi uluslararası arenada temsil edebilecek,

2.Avrupa’da yüksek koordinasyonda maç oynayabilecek,

3.Direnç gösterebilecek,

4.Doğru planlamayla genç takımdan A takıma girdiğinde takıma yarar sağlayabilecek,

5.Kulüp felsefesini devam ettirebilecek,

6.Kensinde doğru yönlendirmeye kariyer sağlayacak oyuncular arıyoruz,.

7.Ülke futboluna iz bırakmak

8.Scout tarafından en yetenekli oyuncuları bulmak ve bu oyuncuları;

* Doğru ellerde,

* Doğru ortamda,

* Doğru iletişimle,

* Doğru uygulamalarla,

* Doğru müfredatlarla

* Doğru yaklaşımlarla

* Doğru yönlendirmelerle

* Çocuk programları içerisinde gerçekleştirmek.

10.Elit Sporcu Geliştirmek: Elit futbolcu geliştirmek için elit insan bulmak zorundayız. Antrenörlerden kast ettiğimiz bu. Kulübünüzün programı ve antrenörü elit olacak. Çok iyi futbolcu olmak, çok yetenekli futbolcu olmak elit futbolcu olmak demek değildir.

Çok iyi futbolcu demek hem çalışkan futbolcu, hem takımına katkı veren hem davranış kalitesiyle hakeme rakibine saygı duyan, sosyal hayatta örnek model teşkil eden sporcudur. Elit demekle elit olunmuyor.

Biz federasyon olarak elit sporcu gelişimi için

  • Kulüplerimizin elit olmasını,
  • Elit bir tesis ortamı,
  • Elit bir kadro yönetimi,
  • Elit bir uygulama
  • En önemlisi yüksek kalibreli antrenörlük şartlarının gerçekleşmesini istiyoruz.

Bu aynı zamanda antrenörlük gelişim programıdır.

Çocuk Programları Statüsünü neyi ifade etmekte?

Bu statümüzde, her kulübümüzden akademik çalışma istiyorsak kulüplerimizin bağlı bulundukları şehirlerin üniversitelerinde Beden Eğitimi Spor Yüksek Okullarına akredite yapmak zorundalar. Oyuncuların fiziksel testleri, antrenman programları psikolojik yaklaşımlarıyla ilgili her kulübümüz protokol dâhilinde.

Türkiye Futbol Federasyonu içerisinde bütün çalışmalarınız için nasıl bir ortam var?

Türkiye Futbol Federasyonu gibi önemli kuruluşlar statü ve talimatlarla yönetilir. Biz profesyoneller olarak lüks davranmak gibi bir hakkımız yok. Bizler talimat ve statüleri uygularız. Her dakika talimat değişmez. İstikrar için konulan prensipler devam ettirilir.

Burada alınan kararlar Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunun kabul ettiği kararlardır. Biz uzmanlar olarak projeyi hazırlarız ve Sayın Direktörümüz Fatih Terim’e veririz, kendisinin aracılığıyla hukuk birimine gider, görüşülür kabul edildikten sonra tekrar geri gelir. Bizler yönetim kuruluna gider sunumlar yaparız. Dolayısıyla bu karaları ve statüleri kabul eden ve uygulayan Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunun değerli üyeleridir. Kendilerine bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.

Sohbetimizin başından sonuna kadar Sayın Fatih Terim hocamızın kulaklarını çok çınlattık. Benim bu hayattaki tek çocukluk kahramanım. Kısmet olursa kendisiyle tanışacağım. Fatih hocamızla ilgili neler söylersiniz?

İnşallah tanışacaksın..(Gülerek) Soru itibarıyla de Sayın Fatih Terim’i ben uzun yıllardır tanıyorum, Fatih hocayı hakikatten tanımak gerekir. Fatih Terimle çalışmak son derece kolay, zor ve şanstır. Çünkü profesyonellerine çok güvenir, doğru seçer ve takip eder. Bu liderliğin en önemli prensibidir. Bizleri çok destekler kendisine bir kez teşekkürlerimi iletiyorum.

Sayın Fatih Terim’den  öğrendiklerim ise

  1. Ekibini doğru seçmeyi
  2. Güvenmeyi
  3. Sporda imkânsız diye bir şey olmadığını
  4. Mucizelerin olduğunu bununda biraz zaman aldığını öğrendim.

Sayın Fatih Terim ülke için çok büyük bir şanstır. Avrupa ve dünya futbolunu çok yakından takip eder. Uluslararası toplantılara birlikte katılırız gittiğimiz her yerde hocamıza çok büyük sevgi ve çok büyük bir saygı vardır. Kendisi dünya teknolojisini yakından takip eder.

Unutmayın Fatih Terim gibi insanlar hayatların onlara güldüğü için başarılı olmazlar hepsi birer strateji takip ettikleri için disiplini aile hayatına sahip oldukları için disiplinli kişilik, kalitenin devamını gerçekleştirip ve çok çalıştıkları için başarılı oldular ve oluyorlar.

Saygılarımla…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: kaan.ilhan@abcspor.com

Twitter: @sinyorrkaan

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular