https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

CANINIZ SAĞOLSUN!

Okunması Gerekenler

Umut bir yöntem değildir şeklinde bir eleştiri geldi tarafıma, makale çok mu fazla umut doluydu artık ne? Fark etmedim hiç..

Çok doğru bir söz ama sabrın da umut etme sanatı olduğu iddia edilir, bir de böyle bir durum var..

Ben şunu bilir şunu söylerim; kişi başına düşen gayri safi milli umut oranı en yüksek milletlerden biri biziz, kişi başına düşen gayri safi milli  sabır oranı en düşük milletlerden de biri biziz.. Umudumuz yüksek, sabrımız az, tahammülümüz ise hemen hiç yok dersem yeri var..

Önüne gelen de sabırdan bahsediyor bu aralar, onlardan biri de benim, hem de Türkiye’nin en sabırsız taraftarına bahsediyorum bunu, sanki kendim çok sabırlı biriymişim gibi..

Ama harbiden bu sezonun da bu maçın da şifresi sabırdı.

Sabırlı bir oyunla ve seyirci baskısıyla Benfica’’yı buradan gönderdik, gönderdik, aceleye hiç gelmez diye düşünüyordum, zira Bursaspor maçının ardından benim umudum epey bir kırılmıştı.. Bu ilk 11 ‘de Soldado’nun yerine Alper’i görünce daha da bir umudum kırıldı, yalan yok..

Cocu Alper’in sprinter özelliğinden faydalanmak istemiş, Ayew’le değişerek oynarlar diye düşünmüş, kendince bir takım hesaplar yapmış ama pek çok şey düşündüğü gibi gitmedi açıkçası..

Benfica kağıt üstünde daha iyi bir takım, değeri de Fenerbahçe’nin 3 katı.. Yeteneksiz diyebileceğimiz tek oyuncusu yok, orta sahası da forvet hattı da Fenerbahçe’den hızlı, fizik kaliteleri de oldukça yüksek..

İlk maçtaki 1-0’lık skor neden olmasın sorusunu ister istemez getirdi, 1-0’a maç uzar falan ama Fenerbahçe henüz o kıvamda bir takım değilmiş, bunu da anlamış olduk..

Futbolda bir gerçek var, reboundlar sizde kalmıyorsa  alan paylaşımınızda bir sıkıntınız var demektir, bu da kompakt olamıyorsunuz anlamına gelir, sebebi de bellidir, ileride top tutamıyorsunuzdur..

Bu kadar pas hatası yaptığınız bir maçta, ileride top tutamıyorsanız rakibi baskı altına alamazsınız, işiniz çok zor demektir bu! 10 numaralı formayı taşıyan oyuncunuz bırakın atak hazırlamayı, top saklamaktan dahi acizse işiniz Allah’a kaldı demektir, geçmiş olsun

İlk 20 dakikada sahada etkili olamayan Fenerbahçe Elif’in uzun pasında topu kontrol edemeyen İsla’nın  altı pastan harcadığı pozisyonla rakibi ilk kez  yokladı, ardından yine Elifin şutuyla taraftarını heyecanlandırdı, tam toparlıyor galiba derken bir verkaçta 5 Fenerbahçe’li oyuncu birden oyundan düştü nasıl olduysa ve topu Fenerbahçe kalesinde gördü..

Kucağını açmış vaziyette topa hamle yapan kaleci Volkan’ın enteresan görüntüsü sanırım çok konuşulur.

Fenrbahçe golden sonra biraz afalladı ama  çabuk toparladı, uzatma dakikalarında da Alper’in kafasından gelen gol başka bir ikinci yarıyı hazırladı.

Defans çizgisini biraz daha önde kuran Fenerbahçe ikinci yarıya daha derli topu ve organize ataklarla başladı, Benfica tamamen kontraya döndü bu yarıda  ama Fenerbahçe atakları maalesef etkili oldu diyemeyiz..

Dakikalar 60’ları bulduğu anda Cocu’dan iki hamle birden geldi.. Tek ön libero Topal’la beraber Valbuena’yı aynı anda oyundan alarak, Soldado ve Barış’ı oyuna dahil ederek riskin tillahını alırım dedi Cocu, önde basarım, rakibi baskı altına alırım dedi ve bu dediği de tuttu..

Fenerbahçe sağlı sollu gelmeye başladı, 10 dakika kadar da bunaltıcı bir baskı kuruldu ama bu baskı golü bulmaya yetmedi maalesef..

Bu dakikalarda Barış’ın kaleci tarafından çelinen nefis de bir şutu var..

Fenerbahçe’de bir kalite sorunu olduğu açık bu seviyeler için..  Öndeki 3’lü beklentiyi karşılayamadı henüz..

Ayew zaman-zaman sorumluluk alsa da beklentinin çok altında, bildiğimiz Ayew performansının yarısında bile değil..

Valbuena  ise rakip kalitesi bu seviyelere çıktığında sıradan bir oyuncu hüviyetinde.. Santrforu zaten yok Fenerbahçe’nin..

Oyun kompakt olamadığı anda bekler hücuma çıkamıyor, baskıyı kurduğun anda Hasan Ali ofansta malum, Isla maalesef bin beter..

Giuliano ise sezonun en büyük hayal kırıklığı, bence sisteme uygun bir oyuncu modeli değil çünkü klasik 10 numara değil.. Geçen yılda Giuliano’yu sadece asist ve gollerde gördük. Orta sahada oyun kurarken, top dağıtırken görmedik..

Sonuçta Fenerbahçe gol yememesi gereken maçta golü yedi ve kendisinden daha güçlü olan rakibine elenmekten kurtulamadı, maalesef galibiyet de alamadı..

Cocu’nun yapması gereken bir takım değişiklikler var, naçizane fikrim öncelikle Isla ısrarından vazgeçmeli, takımın ofansif gücünü hem hücum bölgesinde hem de geriden çıkarken artırır..

Isla’da kim, hangi yeteneği gördü, futbolcu olsun diye gaz verdi, çok merak ediyorum açıkçası..

Giuliano’nun yerine Mehmet Ekici denenmeli, çok faydalı bir deneme olacağına inanıyorum..

Islam Slimani’nin katkısıyla da oyun şekli ve oyun boyu mutlaka değişecek, Slimani’nin katkı yapmaması imkansız, mevki boş zaten..

O’nun haricinde Cocu şu ana kadar fena değil. Fenerbahçe sezon başı itibariyle kötü değil, Vaslui, Strum Graz, Vardar, Young Boys maçları düşünüldüğünde Fenerbahçe kat be kat iyi..

Fenerbahçe çok yaşlı bir takım, fizik ve kondisyon anlamında istenilen seviyeye gelmesi zaten 2 ayı bulur..

Onun dışında cesaret olarak gayet iyi, genç oyunculara güveniyor, maç içinde risk alıyor ama istediği olmuyorsa da biraz da güvendiği dağlara yağan karlardan.. Korkarım o dağlara o karlar bu sene epey bi yağacak, Eljif ve Barış’ın yanına bir de Ferdi’yi koyarsa kazanan Fenerbahçe olur zira gençlik başka bir şey..

Ne diyelim, UEFA’ da başarılar dileyelim Fenerbahçe’ye..

Bu arada takım içi muhalefet saz çalmaya başlamıştır, ne yapalım, haklılar.. Biz de eşlik edelim:

– Benfica ovası, Benfica ovası..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesçe soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular