https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ÇAĞ DIŞI OYUN STRATEJİSİYLE BURAYA KADAR

Okunması Gerekenler

ÇAĞ DIŞI OYUN STRATEJİSİYLE BURAYA KADAR

Beşiktaş’ın çoktan gerçekleştirilmesi gereken transferlerinin gecikmesiyle beraber son haftalarda oynanan kötü futbol, tekerin bir yerde patlayacağını bağırıyordu adeta, ama o günün bugün olacağını sanırım hiç kimse beklemiyordu. Ekonomik olarak ağır bir buhran içerisindeki rakip Antalyaspor’un küme düşme adayı olarak gösterildiği bir dönemde Beşiktaş’ın işini bu kadar zorlaştırabileceği hesapta yoktu, son 30 günde 8. maçına çıkan Beşiktaş takımı yorgunluğun da etkisiyle bu maçta kendilerini çok sıkmadan rahat bir galibiyet alabilecekleri düşüncesine girerek hayati bir hata yaptılar.

Şenol Güneş’in kendi imzasını attığı 2015/16 sezonuna ait ve sadece o sezonla sınırlı kalan muhteşem pas oyununu terk ettiği günden beri Beşiktaş başarılarını belli oranda sürdürse de, oyun olarak asla ileriye gidemedi. Hatta son bir senedir geriye gitmeye başladığını söylemek mümkün. 80’li yıllarda İngiliz futbolunun bir klasiği olan kenarlardan bol orta ile gole ulaşma taktiğini Beşiktaş’ta da dönemin efsane hocası Gordon Milne başarıyla uygulamış ve 90’lı yılların başında üst üste 3. şampiyonluk kazandırmıştı. O yılları bilen bilir, Rıza’nın yaptığı muz ortalar ve ceza sahasında Metin-Ali-Feyyaz üçlüsünün leblebi gibi attığı golleri…

Lakin o yılların üzerinden çeyrek asır geçti ve modern futbol artık bambaşka yerlere geldi. O dönemin bu taktiği de tarihin tozlu sayfalarına süpürülüp gitti. Ancak az önce sözünü ettiğimiz modern ve göze hoş gelen, taraftarların “tiki-taka” diye adlandırdığı futbolun Beşiktaş’taki mimarı Şenol hoca, çok ilginç bir şekilde belli bir dönemin ardından bu oyun tarzını bırakıp, çağ dışı uzun top ve orta-kafa taktiğine dönmeyi tercih etti! O sezonun pas odaklı güzel oyununda kilit isimlerden biri olan Sosa’nın ayrılıp yerinin halen doldurulmamış olması belki bu duruma mazeret olabilir, ama bence yeterli değil. O oyun tek bir oyuncunun eseri değildi, bir taktik zihniyetin ürünüydü.

Antalyaspor maçını tribünden izlerken şahsen bir dakikadan sonra bana sinir krizleri geçirten; her topu Quaresma ve Caner’e atıp ceza sahasına doldurmalarını bekleme taktiği bugün alınan yenilginin başlıca sebebiydi diye düşünüyorum.
Elbette biraz şanssızlık, biraz savunma organizasyonundaki hataların yol açtığı beklenmedik 3 gol takımın tüm dengesini bozmuştur, lakin inanın ki Beşiktaş bu 3 golden bile maçı çevirebilecek yetenek ve motivasyona sahip bir takım. Ancak tek bir hücum organizasyonunda dahi iki üç pasla göbekten rakibi delmeye çalışmamak, bir kez olsun verkaçlarla ceza sahasına girmeye çalışmamak, bunun yerine orta saha çizgisini geçen her oyuncunun taç çizgisinden bekleyen oyunculara topu atıp ceza sahasındaki iki üç oyuncuya top atmasından ibaret çağ dışı futbol anlayışı elbet bir yerde patlayacaktı ve bugün o gün oldu. İşin ilginci bu taktik daha yeni denenmiyor, ceza sahasında 30 küsür orta yapılıp tek bir gol atılamadan berabere biten 7-8 maç oynandı geçen sezon ve bu şampiyonluğa maloldu. Bundan en ufak bir ders çıkartılmamış olması akıl almaz gerçekten!

Maçın detayına çok fazla girmek gelmiyor içimden, zira yine hiçbir suçu günahı olmayan isimlerin futbol bilgisi bakımından cehalet içerisinde olanların çoğunluğunu oluşturduğu tribünlerce ıslıklanması, aklı selim kesimlerin onlara isyan etmesi ve oluşan bölünmüşlük yeterince can sıkıcı oldu bizim açımızdan. Utku kardeşimizin ilk lig maçında çok da hak etmediği biçimde 3 gol yemesi de şanssızlıktı. Yenen ilk gol dışında hiçbirinde yapabileceği bir şey yoktu, ikinci gol zaten tamamen tesadüfiydi, son gol ise takım savunmasının -özellikle savunmada Vida toparlanmalı- alarm verdiğinin göstergesiydi.

Taraftar açısından iç sahadaki 45 maçlık yenilmezlik serisinin bozulması nedeniyle acı verici olsa da, bunun henüz ligin başında gerçekleşmiş olmasını hayırlı bir durum olarak görüyorum. Tabii Şenol hoca bu durumdan çıkartması gereken dersleri çıkartırsa. Ancak maç sonu hocanın yaptığı açıklamalar maalesef şu anda pek de öyle olmadığını gösteriyor. Hoca maç sonu açıklamalarında galibiyeti hak ettiklerini, iyi oyunlarının karşılığını alamadıklarını iddia etmiş. Lakin bu çağ dışı oyun tarzıyla galibiyet alınmış da olsa bu iyi oyunla ve hak edilerek elde edilmiş bir galibiyet olmayacaktı kanısındayım. Şenol Güneş’i kişisel olarak çok seven bir Beşiktaşlı olarak dost acı söyler diyorum ve kendisini bazı gerçekleri artık görmeye davet ediyorum.
Skorlar çok önemli değil, önemli olan tek şey şu ki, futboldan birazcık olsun anlayan hiçbir Beşiktaş taraftarı bu oyun tarzından hiç ama hiç memnun değil. Daha iyisinin yapılabildiğine defalarca kez şahit olduk ve bu yüzden bunu talep ediyoruz, bekliyoruz, istemekten de vazgeçmeyeceğiz…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular