Ülker Arena sakinlerinin pek de alışık olmadığı bir oyundu, Obradoviç’in son 4 sene de play off’lar da aldığı 11.galibiyetin planı. Aslında Baskonia maça istediği gibi başlayınca biraz da zorunluluktan bu plan devreye girdi.
İlk maçın aksine ribaund üstünlüğünü eline geçiren ev sahibi, ilk yarıda bu kez üç sayı çizgisinden 7/15 ile atarak başlayan inatçı İspanyolların maça tutunma heveslerini yine Wanamaker ve Sloukas’ın 28 sayı, 10 asistlik performanslarıyla kırmayı bildi.
Asist sayısındaki düşüş, top kaybı sayısındaki düşüşle dengelenince de seride durum 2-0’a geldi.
Kırılma anlarında Gigi, Kostas, Guduriç ve Nunnaly üç sayılık denemelerde 4/17’de yerine 50% ortalamayı bulabilseler maç Fenerbahçe Doğuş adına daha önceden de kolay hale gelebilirdi.
Gün özelinde Kaliniç’in sırtı dönük oyunları ve temiz şutları katkı verirken Thompson’ın sezon ortasında yükselen performansının kırıntısı özellikle Poirier ve Voightman eşleşmelerinde mumla aransa da Ahmet bu boşluğu doldurmayı bildi. Keza Melli’nin çöpçü misali pozisyon oyunu biraz da şutuna güvense geceyi süsleyebilirdi.
Önümüzdeki hafta Salı akşamı Vitoria’da, sert bir deplasmanda maça iyi bir girişle alıştığımız şekilde 3-0’la seriyi sonlandıracak Fenerbahçe Doğuş performansını izleyeceğimizi düşünüyorum. Granger’ın büyük ihtimalle dönecek olması, karşımıza sırtı dönük pozisyonda üretim yapabilecek bir Baskonia oyunu gösterebilir. Kendi sahalarında daha agresif ve sertlik dozajı yüksek oynamak isteyeceklerdir. Obradoviç’in takımı bu maçları son yıllarda fazlaca oynadı ve yaşadı.
Dolayısıyla Belgrad sarı lacivert olmaya sadece bir maç kadar yakın..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan