https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BSL 2015-16 SEZONU İLK BAKIŞ (6. KISIM)

Okunması Gerekenler

efeBu bölümde konumuz, Royal Halı Gaziantep ve Rönesans TED Ankara Kolejliler ekipleri. Royal Halı alıştığımız kalitesinden uzaklaşırken, TED’in sağı da solu da daha şimdiden belirsiz.

 

 

 

ROYAL HALI GAZİANTEP

 

Gidenler: Cory Higgins (CSKA), Jaka Lakovic, Djordje Gagic, Ayberk Güleryüz, Oliver Stevic, Paul Harris (M. Uşak Sportif), Tufan Önen (Yeşilgiresun), Suat Cem Usal

Gelenler: Jure Balazic (İBSB), Andy Rautins (Varese), Anthony King (Artland Dragons), Kemal Canbolat (Sinpaş Denizli)

Kalanlar: Tomislav Ruzic, Earl Calloway, Jawad Williams, Gökhan Şirin, Ramazan Tekin, Görkem Sönmez, Erden Eryüz, Domen Lorbek, Can Öğüt, Berke Sungur, Altan Erol

 

Özet: Koç Jure Zdovc’un, bu takıma gelirkenki planı belliydi: Slovenya Milli Takımı’nda oynattığı basketbolun aynısını, burada sistem haline getirip uygulatmak. Bunu iki sene boyunca başardı, fakat artık hem rakipler onlara alıştı, hem de elindeki bütçeyle bu sistemi başarılı kılacak kalitedeki isimleri takıma dahil edemez oldu. Zira bu sistemi Avrupa’da benimseyen takım sayısı da az, sıfırdan böylesi bir yapıya adapte olabilecek oyuncu miktarı da az. O kadar ki, geçen sene 35’ini devirmiş bir Jaka Lakovic’i bile transfer etmek zorunda kaldılar ayakta durabilmek için.

 

Peki, bu sezon neler değişiyor? Artık içeride ne Gagic var, ne de Stevic. Böyle olunca, 4 kısalı sistemin âkil ve mutedil uzun ihityacını karşılayan faydalı isimleri bir çırpıda yitirmiş oldular. Yerlerine gelen isimler, Anthony King ve muhtemelen ligimizde emekliliğini açıklayacak olan 35’lik Balazic. Balazic’in onca ıskaladığı şuta karşın buraya gelebilmesinin esbab-ı mucibesi belli: Slovenya Milli Takımı’ndan koç Zdovc’a ve sisteme alışık olması. Yoksa ne savunması, ne de hareketliliği kaldı geriye Balazic’in. Şutlarının da üçte ikisini kaçırır hale geldi. Ama işte bu sisteme böylesi tipte bir 4 numarayı ha deyince bulamıyorlar. O yüzden, Balazic geldi. Peki ya King? O da iyi kötü bir dış şutu olan, içeriden, penetre üzerinden gelen müsait pasları, yüksek yüzdeyle çabucak bitirebilecek birisi. Topu elinde istemeden bile, her şeyi yapmaya çalışan ama sadece ribauntlarda ve birebir savunmada muteber işlere imza atabilen bir uzun. Ki zaten tam manasıyla bir pivot da sayılamaz. Yani, kaliteden ziyade, takımın sistemi sebebiyle tercih edilmiş bir isim. Muhtemelen Jawad Williams ile beraber oynatılıp, Williams’da olmayan dış şut tehdidini 5 numaradan arz eder hale gelecek (bir nevi Miha Zupan’lık yapacak). Zira Ruzic de 37 yaşına geldi, artık genç birileri Williams’a eşlik etmeli.

 

Kısalarda (eğer takımda kalacaksa) Domen Lorbek yine ekibin eli ayağı, aklı selim kişisi olacak. Andy Rautins, tecrübeli ve zeki bir isim olmasının yanı sıra, hem Lorbek’in, hem de Lakovic’in yaptığını yapabilecek, yani takıma lider olabilecek türden bir isim. Savunmada şahlandığını iddia edemeyiz, ama takım oyununa ve Zdovc’un sisteminden payına düşecek boş şutların iyi bir yüzdeyle sayıya çevrilmesine katkıda bulunacağı kesin. Earl Calloway yine 1 numaranın yegane hakimi. Ama Cory Higgins’in gitmesi, onlardan çok şey götürecektir (gittiği takım bile bize o’nun kalitesini anlatıyor). Calloway’in yedeği, geçen sezon kendini gösterip rüştünü ispatlayan Can Öğüt, Görkem Sönmez ve tecrübeli Erden Eryüz. Bütçe kısıntısı yüzünden orta kalitedeki yerli isimlere yönelmeleri gayet manidar; çünkü geçen sene, yerlilere en az süreyi veren takımdı Gaziantep…

 

Altan Erol – Andy Rautins (ve eğer kalırsa Domen Lorbek), 2 ve 3 numarayı dönüşümlü oynayacaklar. İşte burada Higgins’in değeri anlaşılacak; çünkü öylesi bir organizatörü bulamazlar, yerini dolduramazlar. Hele de savunmada. Belki de bu yüzden Rautins burada epey özgürlük bulacak, ve takımı bizzat taşıyacak. Nereye mi? Muhtemelen, küme düşme potasının hemen üstüne… Altan’ın burada göstereceği performans çok mühim, çünkü sadece savunma yapabildiğini düşünen çok rakibi olacak. Genç Berke’den de birkaç maçta sahne almasını bekleyebiliriz.

 

Jawad Williams ve Gökhan Şirin, kaldıkları yerden devam ediyorlar. Williams çok özel bir isim, o’nu takımda tutmaları çok olumlu bir gelişme. Williams’ın King ve Ruzic ile oynayacağı dakikalarda savunmada Antep ekibi biraz daha güç kazanacak ve panyadan seken her topa el sokacaktır. Takımda iki adet gencecik pırıl pırıl pivot var: Ramazan Tekin ve Kemal Canbolat. King ve Ruzic’ten onlara sıra gelmeyebilir, zira Antep’in maç takvimi çok ferah. Ama belli olmaz, bakarsınız Zdovc bile bir noktadan sonra sistemine “İllallah!” diyebilir ve gençlere şans verebilir. Hele ki, Eurochallenge (yeni adıyla FIBA Europe Cup) müsabakalarında aranılan başarı bulunamazsa…

 

“Penetre et-rakibi üzerine çek-orta bölgeyi karıştır-müsait durumdaki dış şutöre veya kendisini tutan rakibini eksiltmeyi başaran uzuna pas aktar” modeli sürüyor. Bu sene, küme düşmemeye oynayacaklar. Yerlilere ne denli itimat ederlerse, o kadar şanslı olurlar. Yoksa 14. sırayı görmeleri onlar için başarı olur.

 

İdeal 5: Calloway-Rautins-Lorbek/Altan-Williams-King.

 

 

RÖNESANS TED ANKARA KOLEJLİLER

Gidenler: Cevher Özer (Türk Telekom), Dexter Pittman (Virtus Bologna), Vanja Plisnic (Torku Konyaspor), Berent Kavaklıoğlu (Mamak Belediyesi DSİ), Alade Aminu, Clay Tucker (Torku Konyaspor), James Florence (Paris Levellois), Muhammed Baygül (Pınar KSK), Matthew Gatens (CSP Limoges), Marques Green, Predrag Samardziski (Mega Leks), Polat Kaya (Acıbadem Üni.)

Gelenler: Martynas Gecevicius (L. Rytas), Viktor Sanikidze (UNICS Kazan), Marko Tomas (KK Cedevita), Caner Erdeniz (BJK), Frank Elegar (EA7 Milano), Vladimir Dragicevic (Banvit)

Kalanlar: Ayberk Olmaz, Erol Can Çinko, Kalin Lucas, Önder Külçebaş, Alper Özcan, Kaan Sarıaslan

Özet: Ne yapmaya çalıştıklarını anlayan beri gelsin. Amiyane tabirle; “Kaşınıyorlar” resmen küme düşmek için. Hadi eldeki tüm işe yarar yabancıları gönderdin; peki Muhammed’i, Cevher’i, kaptan Berent’i veya Polat’ı niye yolladın? Hele de Muhammed ve Cevher’i? Peki, yerlerine kim geldi? Sakatlıktan imanı gevremiş iki isim; asla yıldız olamamış, Litvanya’lılığından şüphe duyulan swingman Gecevicius ve bir vakitlerin süper yıldızı, ama sakatlıktan sonra adeta pamuk helvaya dönen Marko Tomas… Yazıktır.

 

Yanlış anlaşılmasın; Tomas halen dış şutlarıyla bir katkı verebilir, ama savunma yapamaz, koşamaz, zıplayamaz, drive edemez… Hırvat milli takımında bile maskot olarak kenarda oturdu bu yaz. Sanikidze, Elegar ve Gecevicius ise, performansı her gün değişiklik gösterecek türden oyuncular. Sanikidze savunmada iyidir, ama geçen sene yedeklikten körelmiş vaziyette ve eskisi gibi ceza atıcılığı yapamıyor. Pas vermeyi tercih etmesi de bundan. Yoksa o öyle asisti sevecek yapıda birisi olmadı hiç.

 

Elegar biraz nakıs bir uzun. Kendi oyunu olmayan, şansını hep asist üzerinden kolay smaçlarla-turnikelerle veya hücum ribauntlarını tamamlayarak yaratan, sayı bulmaktan ziyade boyalı alanı karıştırmayı seven bir uzun. Mücadeleci, sert bir isim; fakat verimliliği çok tartışılır. Takımdan ve arkadaşlarından kopuk oynaması, hep o’nun başına bela olmuştur. Üstelik, şu ana dek kendisine gerçek anlamda bir yedek de bulunamadı (Ayberk’i yine sevmeyecekler belli ki). Zaten bunun için Banvit’ten ayrılan Dragicevic ile son dakikada anlaşıldı ve Önder Küçlebaş her maç rakip aslanlara yem olmaktan kurtuldu. Dragicevic, boyalı alanda sorunsuz bir bitirici, ama savunmada çok aksıyor. Üstelik, 5 numara o’nun verim verebileceği yer değil. O, bir 4 numara. Peki 4 numarada kim var? Sanikidze. Ve bu sefer de as oyuncu olarak oynatılmazsa, muhtemelen çeker gider.

 

Kalin Lucas’ın takımda tutulabilmesi, muhtemelen bu yaz TED’in yapabildiği en olumlu icraattı. Geçen sene TED’i küme düşmekten son anda kurtaran adamdı Lucas; ve en büyük yardımcısını, Florence’ı kaybetti. Yerine, Gecevicius oynayacak. Peki, nasıl olacak da Gecevicius’tan, her özelliği orta sıralarda kalmış bir isimden faydalanacaklar? Hele de, şuta ağırlık verecekleri 2 numarada? Zor. Asist konusu tamam, ama Gecevicius öyle sağlam bir şutör olamaz TED’in oyun anlayışında. Lucas’ın birebirleri ve her koşulda şut sokabilme meziyetleri olmasa, muhtemelen maçlarda 60 sayıyı göremezlerdi. Yine de göremeyebilirler, çünkü şu ana dek Gecevicius ve Tomas’ın zarardan çok yarar sağlayacağına ilişkin bir emare bulamadık. 3 numarada bu yüzden Kaan ve Caner bol süre bulacaktır. Caner’in bir şeyleri değiştirmesi mümkün, ama bakalım o’na bu sorumluluğu verecekler mi?

 

Alper Özcan ve Erol Can Çinko ile Lucas dinlendirilecek, fakat ötesini beklemek hata olur. Erol da Alper de hep topu elinde istiyor, sorumluluk bekliyor. Ama alamıyorlar. Böyle olunca da, verimlilikleri düşüyor ister istemez. Her pozisyonda yarı yarıya güç kaybetti bu takım, inkarın faydası yok. Tüm iş, Lucas’ta artık.

 

Takımın neticesi, alt sıralar olacak bu gidişle. Şimdiki görünümden, bunu öngörebiliriz. Bari Ayberk Olmaz’a bol süre verip, sekteye uğrayan kariyerini ayağa kaldırsın koç Hasan Özmeriç. Ama sanırım bu da beyhude bir hayal olacak. Küme düşmemeye oynuyorlar. İlk 11 takım ile alttaki 5 takım arasındaki uçurum bu yıl çok derinleşeceğe benziyor…

 

İdeal 5: Lucas-Tomas-Caner-Sanikidze-Elegar (Gecevicius’u ilk 5’e yazmaya içim elvermiyor. Geçen sene İBSB-Babrauskas seçiminde olduğu gibi)

 

(Devam edecek)

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

 

Son Haberler

LA QUINTA DEL BUITRE, AKBABA BEŞLİSİ

80'lerde İspanyol futboluna damgasını vuran, zamanın ünlü Real Madrid efsanesi Emilio Butragueno'nun başını çektiği, Manolo Sanchis, Martin Vazquez, Michel...

Benzer Konular