https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BOŞA HARCANAN FIRSATLAR

Okunması Gerekenler

Uzun Dünya Kupası arasının ardından Şenol Güneş ile 3. lig maçına Gaziantep deplasmanında çıktı Beşiktaş. Adeta bir yaz kampı gibi geçen 45-50 günlük sürecin ardından yeni teknik direktör dokunuşlarının daha net hissedileceği bir görüntü çizmesini bekliyorduk Siyah-Beyazlı oyuncuların, ancak öyle olmadı. Genel olarak topa ve oyuna hakimmiş gibi bir görüntüleri olsa da, topu aldığında hızlı ve etkili ataklar geliştirebilen taraf evsahibi ekipti. Beşiktaş ise ani kontraatak fırsatlarında -günümüzdeki moda tabirde geçiş hücumlarında- ya yavaş kalıyordu, ya da becerikli olamayıp topu kaybediyordu. Gaziantep takımı ise 10 saniye içinde geliştirdikleri ve sonuçlandırdıkları hızlı akınlarla gol arıyordu.

İlk yarı Beşiktaş açısından oyun kurma ve gol pozisyonu üretme bakımından oldukça kısır geçti. Bunda sahaya sürülen 11’in de etkisi büyüktü. Savunmanın solunda geldiği günden beri yeterli olmadığını gösteren Umut Meraş, orta sahada ise Atiba-Necip ikilisi yer almaktaydı. Josef’in yokluğunda bu ikiliden belki birini kullanmak istenmesi anlaşılabilir, ancak ikisi birden oynadığında Gedson’un da daha ileride konumlandığını düşünecek olursak savunmadan çıkartılan toplarla oyunu kim kuracaktı, burası soru işaretiydi. 45 dakikalık süreç, tahmin edildiği gibi bu sorunun tatmin edici bir cevabının olmadığını gösterdi.

Ayrıca sol kanatta formayı alan N’Koudou da yıllardır savunduğum gibi rakibin açık alan bırakmadığı başlangıç devrelerinde etkili olamadı. Oysa son yarım saatlik periyotlarda, rakip yorulup alan açtığı süreçte daha etkili olabildiğine defalarca şahit olduk (Son kupa maçı da örnekti) N’Koudou oyunun çizgiye hapsolmasında payı olduğu gibi, saçma sapan bir de sarı kart görerek (bence doğru karardı ama kırmızı verse kimseye derdini anlatamazdı) takımını zor duruma soktu.

Şenol Güneş devre arası N’Koudou’yu ve enerjisi artık sınırlı olan Atiba’yı çıkartarak Redmond ve Salih’i oyuna soktu. Cenk sağ kanattan sola geçti, Redmond sağda Rosier’in önünde oynamaya başladı. İkinci yarının ilk dakikasında Cenk’in soldan ortasında Weghorst ile gole yaklaşıldı. Ancak hücum sürekliliğini sağlayamadı Beşiktaş ve evsahibi ekip de tehlikeli kontraataklarıyla yoklamalarına devam etti. Beşiktaş’ta oyun Necip yerine Kerem Atakan veya Tayfur Bingöl gibi etkili olabilecek enerjik isimleri çağırıyordu, zira Salih de orta sahada Necip’le hiçbir şekilde uyum sağlayamadığı için etkisiz kalıyordu. Ancak bu iki oyuncuyu da kullanmayı düşünmedi Şenol hoca, onun yerine Umut yerine Masuaku, Necip yerine Muleka’yı kullanmayı seçti!

Masuaku en azından top kullanım becerisiyle Umut’tan daha faydalı oldu, ama onun önünde sol çizgide Muleka’nın kullanılıp Cenk’in de Weghorst’un yanına geçtiği bu 4-4-2 düzeni, Beşiktaş’ı tamamen orta kafa düzenine hapsetti. Organize ve ayağa paslarla atak geliştirilen değil, sağdan soldan amaçsızca çok sayıda orta yaparak gole ulaşılmaya çalışılan bir plandı bu. Zaman zaman da geriden uzun topları Weghorst’un indirmesiyle pozisyon bulmaya çalışıldı. Bunun sonucunda Beşiktaş son dakikalarda Masuaku’nun etkili bir ortasında arka direkte Weghorst’un kafa vuruşuyla beraberliği yakaladı, ancak ne oyun olarak taraftarını tatmin edebildi, ne de istediği 3 puanı almasına yetebildi. Haftaya lider başlayan Fenerbahçe’nin puansız tamamladığı bir haftada gelen bir fırsatı daha heba etmiş oldu Beşiktaş.

Henüz ligde çok uzun bir süreç daha var, sezonun asıl devre arasına 4 hafta var ama Beşiktaş bu sezon maalesef şampiyonluk ışığı veremiyor. Bu durum değişir mi, devre arası kadroda yapılacak değişiklikler bambaşka bir hüviyete kavuşur mu bilinmez. Lakin şu anki görüntüsüyle Türkiye Kupası şampiyonluğu ve maksimum lig ikinciliğini amaçlayabilecek bir takım izlediğimizi söyleyebiliriz. Şenol Güneş’in şampiyonluk hedefini gerçekçi olarak dile getirebilmesinin ancak bir sonraki sezon mümkün olabileceğini düşünüyorum…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular