https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BKY İLE 7 SORU-7 CEVAP

Okunması Gerekenler

*** Sorulara Derbi maçıyla başlayalım ve öncesi-90 dakika ve sonrası için görüşleriniz?

“Kimse zevk almadı, berbat maç oldu, iki takım taraftarı da mutsuz” vs vs Bunları okuyoruz… Galatasaray kazansaydı elbette “taktik deha” konuşulacaktı.  Ülkemiz derbilerinde sonuç konuşulur ama Fenerbahçe yenmişse tesadüfler…

Fenerbahçe bu yıl derbi kaybetmedi, derbilerde gol yemedi ama pardon bunları konuşmayalım,  tatsız tuzsuz maçlar oldu diyelim, ya tutarsa !

Maçın kırılma anı Bruma’nın oyundan çıkmasıydı. Şener özgürlüğünü ilan etti; 2 kere ileri çıkıp, birinde asisti yaptı.

Sahaya atılan torpiller ile Volkan’ı yaralamaya çalışanlar tespit edildi mi ? Galatasaray korner kullanırken Fenerbahçeli defans oyuncularına isabet eden torpil yüzünden gol olsa ne olacaktı ?

Uzatmayalım, ülkemizde iki “dev” derbi var. Fenerbahçe ilkini 2-0 almıştı, bunu da 1-0.

*** Ve Fenerbahçe dün geceki Panathinaikos galibiyetiyle bir kez daha F4 sevinci yaşadı. Seri öncesi kendi adıma, OAKA faktörüyle, burun farkıyla da olsa Yunan ekibini bir adım önde görüyordum ama siz “Fenerbahçe Sinan Erdem’de oynayacaktır ! Yeter ki tam kadro ve motivasyonla çıkabilelim…” demiştiniz ve haklı çıktınız. Üst üste 3.Final Four ve sizce kupa bu kez gelecek mi?

Demiştim:) Çünkü bu takım 3 yıldır playoffları çok farklı bir güç seviyesinde oynuyor. Sanki bir turbo düğmesi var, ona basıyor.

3 yılda play-offlardaki skor 9-0 oldu… Bunu günlük başarı ile açıklayamayız.

Final 4 başlı başına zaferdir, mutluluktur. İlk Final 4’a giderken “öncelikli hedefimiz beş yılda dört Final 4 olmalı” demiştim. Bu fikrimde ısrarcıyım…

Sinan Erdem’de 2011’de şampiyonluk kupasını almak nasip olmamış, Abdi İpekçi’ye kalmıştı. Çok daha büyüğü ile o salonda kupa kaldıracağız inşallah !

Müzemizin en değerlisi girişindeki General Harrington kupasıdır. Yanında da Atatürk’ün Fenerbahçe stadına konulması için verdiği büst durur. Tam karşısında bu kupayı görmeyi hayal ediyorum…

*** Euroleague ile devam edelim. Sizce Anadolu Efes ve Darüşşafaka Doğuş da F4 vizesi alabilecek mi? İstanbulda sahne alacak dev organizasyonda 3 Türk Takımı yorumları fazla mı ütopik?

Fazla ütopik, benim için sürpriz olur. Real Madrid’i mi Darüşşafaka’yı mı istersin diye sorsan o da çok zor bir soru olur…

*** Başakşehir’in Rize deplasmanında yaşananlar, oynanan futbolun önüne geçti. Olayın içindeki isimler ve verilen cezalar hakkındaki düşünceleriniz?

Bu ülkede sahaya girip hakemi dövebilirsin, maç çıkışında da gazeteciyi ama asıl cezalar merdiven boşluklarına, dil çıkarmaya verilir.

Bir de renkler olayların önemini azaltır çoğaltır… Fenerbahçeli futbolcular böyle bir terbiyesizliği yapsalardı, otobüsten inmemiş olanlar bile “engel olmadılar” diye 1’er maç ceza alırlardı…

*** Fenerbahçe’nin önünde matematiksel anlamda şampiyonluk şansı devam da etse, lig 2.liği ve kupa şampiyonluğu en gerçekçi hedefler olarak gözüküyor. Sizce Fenerbahçe sezonu iki kulvarda da nerde bitirecek?

Kupa Avrupa’ya gitmek ve süre kazanmak için en emin yol. Kupayı alan ligi ikinci bitirirse, ligi üçüncü bitiren “kupayı almış” gibi doğrudan katılacak…İnşallah bu detay Fenerbahçe’ye lazım olmaz ama aklımızda olsun.

Ligde Beşiktaş ve Trabzonspor’u yenmek ve alabildiğin kadar puan almak ilk hedef olmalı…Aslında Fenerbahçe’nin Kasımpaşa beraberliğinden sonra serbest düşüşe geçip 5-6-7. sıralara inme ihtimali de vardı. Zor da olsa toparladı…

*** Real Madrid- Barcelona maçını izlediniz mi ? Yorumunuz.

Bizim derbi sonrası zevkle oturdum TV karşısına..FBTV’de Josef de Souza’nın konuk olduğu 1’e 1 programı da başladı ve bu programı mutlaka seyret diye TV’deki arkadaşlarımın tavsiyesi vardı… İyi ki dinlemişim onları, hakikaten müthiş bir programdı, çok duygulandım. Golü Josef attığı için daha da mutlu oldum…O program bitiminde İspanya’ya döndüm…

O gece hem Galatasaray’lı hem Real Madrid’li olmak istemezdim. Bir de Messi’nin Maradona’dan büyük olduğu fikrini tartışmayı dahi reddediyordum, artık tartışabilirim.

*** Bir kitap tavsiyesi var mı ?

Berbat bir kapağa ve sıkıcı bir 20 sayfalık başlangıca sahip, ama çok güzel bir kitap: The Quotable Klopp.

Jürgen Klopp’un sözlerinden oluşuyor ve hangi olaydan önce veya sonra söylediği. Çok rahat okunuyor, çok sayıda değerli  söz var.

Tavsiye ederim.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com

twitter: @_bky

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular