*** Bundan çok değil 1 ay öncesinde topa tutulan Fenerbahçe bugün itibarıyla ligin en çok gol atan takımı ve Beşiktaş’ı da yenerlerse zirve yarışında ağırlıkları fazlasıyla hissettirecekler. İlk 12 hafta sonunda kısa bir FB değerlendirmeniz?
Alanyaspor beraberliğine kadar emeğinin hakkını alamayan bir Fenerbahçe vardı.
Fenerbahçe nasıl kurtulur, devre arası hoca değişikliği olur mu, hemen kongre toplanmalı mı gibi rasyonel olmayan yorumlar da gelmeye başlamıştı. İlk 5-6 haftada şampiyon olunmaz, şampiyonluk da kaçmaz ama maalesef gelecek yıllar da yine bunu konuşuruz gibime geliyor. Zira medyanın yıkıcı etkisi taraftara daha yakın gelebiliyor. Hemen bir şey yapılsın, sabır gösterilmesin gibi bir yaklaşım daha doğru sanılıyor ama değil…
Advocaat’ın takımı tanıması, rotasyona yeni isimleri eklemesi, oyuncuların galibiyetler sonrası özgüvenlerini kazanması, skorun bir çok oyuncuya dağılmasıyla Fenerbahçe zirveyle arasındaki puan farkını kapattı. Henüz zirvenin ortağı değil ama bol gollü galibiyetlerle futbol olarak zirveye yakınlaştığını hissettiriyor.
*** Kadıköy’de Galatasaray’ı 2-0 ile geçen Fenerbahçe, bu hafta sonu da Beşiktaş’ı konuk edecek. Nasıl bir maç ve skor bekliyorsunuz?
Şampiyon Kadıköy’e gelecek ve Fenerbahçe bu maçı mutlaka kazanmak isteyecektir.
Beşiktaş Galatasaray’a göre daha dirençli, alternatifleri bol bir takım.
Yüksek gerilimli bir maç bekliyorum. Kırmızı kartlar sürpriz olmaz.
Fenerbahçe kazanır.
*** Riekerink sizce sezonu tamamlayabilecek mi yoksa dedikodu kazanında bilinçli şekilde pompalanan Fatih Terim “bir kez daha” geri dönüyor senaryosu sizce gerçekleşecek mi?
Fatih Terim Galatasaray’a dönüyorum ve milli takıma da devam ediyorum derse TFF veya Galatasaray’dan bir itiraz gelir mi ?
*** Quaresma’ya Başakşehir maçında çıkmayan bir sarı kart vardı ki, fanatik BJK’liler de dahil aklı başında olan herkes bu pozisyona 3 sarı kartı olmasa çıkacağı konusunda hemfikirdi. Pozisyonu görüp, faulü de çalan ama kartı çıkartmayan hakem de ülkenin açık ara 1 numarası. Bu konudaki görüşleriniz?
Cüneyt Çakır olmayan olayları görüp, olan olayları görmemiş gibi yapmakta önemli bir isim. Alex Ferguson Leading isimli kitabında, maç sonu röportajlara hep kendisinin gittiğini, bir şampiyonlar ligi maçından sonra hakeme çok sinirlendiği için “sükunetimi koruyamayıp ceza alırım” diye düşünerek yardımcısını gönderdiğini anlatır. O hakem Cüneyt Çakır… Tabii Ferguson gibi birin kitabına girmek de önemli bir iş!
*** Şenol Güneş sanki sadece kendileri Avrupa Kupalarında mücadele ediyormuş gibi, maç trafiğinden şikayet etmesini nasıl buluyorsunuz? Ve de aynı bağlamda Advocaat’in cevabını.
Şenol Güneş’in hakem hakkında konuşmak istemiyorum deyip sonra hakem hakkında konuşması, maç trafiğinden şikayet etmesi sıradan olaylar. Üzerinde durmamak gerek.
*** Özellikle üç büyükler için bu yoğun maç trafiğinde angarya konumundaki Türkiye Kupası grup maçları başlıyor. 80 hatta 90’larda hepimiz için çok şeyler ifade eden bu organizasyon, her sene üstüne koya koya rating kaybetmeye devam ediyor. Sizce final, o da derby olması haricinde bu ilgisizliğin nedeni ne?
Çözüm tek maçla eliminasyon. Berabere biterse ya uzatma+ penaltı ya da ikinci maç.
Ancak grup maçları büyük takımlara az süre alan oyuncuları da oynatma fırsatı da yaratıyor. Bunu da tek avantajı olarak görmek gerek.
Şampiyonluğa oynamayan takımlar için kupa mutlaka ciddi bir hedef olmalı. Neden bu konuya odaklanmazlar anlamak mümkün değil.
*** Bu haftaki kitap öneriniz?
My Turn- Cruff. Kitabın sonunda “beni bir futbolcu olarak değil, sorumlu bir spor adamı olarak hatırlayın” diyor. Kitabı okuduktan sonra ben öyle hatırlayacağım.
Futbola başlangıcı, transferleri ve o transferlerin ilginç öyküleri, tüm parasını bir domuz çiftliğine yatırıp batırması, Cruyff Vakfı ile neler hedeflediği, futbolcuların gelişimi için nelerin gerektiği, Ajax gibi bir kulübün neden uluslar arası başarı kazanamadığı konularını anlatan güzel bir kitap. Tavsiye ederim!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky