BİNBİR SURAT BEŞİKTAŞ
Saat dilimiyle bile Avrupa’dan uzaklaştırıldığımız bir dönemde hala UEFA’ya bağlı olmayı nimet mi saymalıyız acaba? Uluslararası itibarımızın ciddi şekilde hasar gördüğü son yıllarda futbol eğer bizim modern dünyaya açılan kapımızsa Beşiktaş o bayrağı şu anda gayet iyi taşıyor. 4 maç, ikisi deplasman, ikisi evinde ve aldığın tek üç puan deplasmanda grubun en güçlü takımına karşı. Koyduk onu cebe. Kendi evinde aldığın bir beraberlik grubun en zayıf takımına karşı, bu ne yaman çelişki anne! İlk dört maçlar sonunda Şampiyonlar Ligi’nde mağlubiyet almayan tek Türk takımı, ki büyük bir başarı. Hatta Avrupa’da lig dahil Real Madrid’le birlikte yoluna yenilgisiz devam eden iki takımdan birisi. Lakin bu akşamki maçta oynanan futbol tamamen eksiklere ve Şenol hocanın sağlamcı/akılcı stratejisine mi yorulmalı acaba?
Cuma günü Gençlerbirliği’ne karşı ilk yarıda sezonun belki en kötü futbolunu oynayan Beşiktaş ikinci yarıda da en iyi oyunlarından birisini sergilemişti. Bu aşırı dalgalanma ve gelgitler bünyeyi tabii ki yoruyor ama takım da yoluna namağlup ve sapasağlam devam ediyor. Şenol Güneş belli ki eski hatalarından ciddi dersler çıkarmış ve yoğurdu üfleyerek değil adeta buza daldırarak yiyor. Bu akşam ise dalgalanma yoktu. Beşiktaş sıkıcı ve sağlam bir futbol oynadı. Çok az saman alevi gibi parladığı bölümlerden birisinde penaltıdan golü de buldu ve dayanması gereken sadece 13 dakika vardı ama futbolun ilahlarının da sanırım kırmızı çizgileri geçilmişti ve Napoli hak ettiği beraberliği Hamsik’in nefis golüyle aldı.
Tosic’in erken sakatlığı tabii ki oyun planlarımızı ciddi şekilde bozdu ve o anda Şenol hocanın Cenk tercihine de pek anlam veremedim çünkü tek forvete daha uygun olan ve iştahlı bir görüntü sergileyen Aboubakar kanada geçince oyuna biraz da küstü ve Cenk de forvette bildiğimiz gibi olunca oyun büyük ölçüde bizim yarı sahada geçti. Bizim aksimize Napoli daha dikine oynayarak hızlı paslarla ceza sahamıza girdi ama defansın ve kalecinin uyanıklığı sayesinde çok büyük bir iki yürek çarpıntısı dışında biz de rakip kalede özellikle Atiba ile gole çok yaklaştık. Ikinci yarıda da benzer senaryo daha da bayıltıcı bir futbolla devam etti.
Arada taraftarın eski günleri anımsatan desteği bile uyuyan devi uyandırmaya yetmiyor derken üstüste birkaç top yaptığımız 3-5 dakikalık zaman diliminde penaltıyı bulduk. Napoli’nin defansının konukseverliği biliniyordu ama biz pek rakip ceza alanına misafir olmak istemediğimiz için gol de ancak böyle penaltıdan geliverdi. Takımdaki penaltıcı olarak son seçim Quaresma ise bana göre olumlu bir tercih. Özellikle soğukkanlılık gerektiren böyle bir anda tecrübesiyle hata yapmadı ve topu iyi yere nişanladı. Şenol hoca takım biraz daha dayanabilseydi planının karşılığını muhteşem bir üç puanla alacaktı ama bu sonuca da enseyi kesinlikle karartmamak lazım.
Neticede gruptan çıkmak için ipler hala elimizde. Benfica maçındaki tek seçeneğimiz galibiyet ve bunun için de mutlaka bu akşam oynadığımız futbolun ötesine geçmemiz lazım. Benfica, Napoli kadar güçlü bir takım değil ve o maçta alacağımız üç puan bizi büyük ihtimalle gruptan çıkartır. Yaşanan sakatlıklar geniş kadronun önemini gösterdi. Rhodolfo harika bir profesyonel ve vatandaşı Marcelo’yla çabuk uyum sağladı. Marcelo’nun futbolunu beğeniyorum çünkü soğukkanlı ve ayağa top yapmayı becerebilen bir stoper. Adriano da bu akşam sorumluluğunu çok iyi yerine getirdi ve sol bekte tatlı sert ısıran bir futbol oynadı. Fabricio Gençlerbirliği maçındaki saçmalamasını bu akşam telafi etti ve oyunun ciddi bir parçası oldu. Beck ve Gökhan İnler bu akşam çok aksadı, Tolgay ise oyununu günden güne geliştiriyor ve Oğuzhan da eski formuna kavuşursa orta saha epey rahatlar. Ben de yine statta İtalyan hemşerilerimi buldum.
Ne hikmetse bu Şampiyonlar Ligi maçında da aynı D.Kiev maçında olduğu gibi bizim olduğumuz bölüme Napoli taraftarlarını koymuşlardı. 60 yaşlarında karı-koca bir çift de benim yanıma düşmüştü ve sigara içildiğini öğrenince pek bir mutlu oldular. Aslında tiryaki olsam herhalde sıkıntıdan bir paketi bitirirdim ama 1-0 bitseydi kesin bir keyif sigarası yakardım. Darısı Benfica maçına artık…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @saturnocontro3
