https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BEŞİKTAŞ’IN 10 NUMARA HASRETİ VE ZORLU ARSENAL VİRAJI

Okunması Gerekenler

gorkem1Beşiktaş’ın son yıllarda derbilerdeki kötü istatistiği ve ligde de genelde istediği konumda sezonu bitirememe nedeni bence iyi bir 10 numara ve aynı zamanda takımda lider eksikliğinden kaynaklanıyor. Sergen Yalçın’ı çıplak gözle izleme şansına nail olmuş bir Beşiktaşlı olarak bana göre Türkiye’de kendi mevkisinde Rıdvan Dilmen ve Tanju Çolak’la birlikte gelmiş en yetenekli futbolcudur. Yeteneğinin yanı sıra özellikle FB, GS ve TS’de de oynadıktan sonra Beşiktaş’a olgunluk döneminde yaptığı katkı da 100. yıldaki şampiyonluk ve Avrupa’daki görece başarılarla birlikte kesinlikle yadsınamaz. Beşiktaş uzun yıllardır Sergen’in Lucescu’yla beraber takıma yaptığı önderliği başarabilecek bir lider arayışı içinde.

bjk1Fenerbahçe ve Galatasaray’a bakıldığında ise 1996-2001 arası sarı-kırmızılı formayı giyen ve UEFA Kupası’nın kazanılmasının mimarı Hagi ve 2004-2012 yılları arasında Fenerbahçe’nin başarılarında büyük pay sahibi olan Alex’i, Beşiktaş’ın ihtiyacı olan oyuncu profili olarak gösterebiliriz. Forvet olmamalarına rağmen Hagi’nin 132 maçta attığı 59 gol (0.45 ortalama) ve Alex’in oynadığı 245 maçta kaydettiği 136 gol (0.56 ortalama ve ligde iki gol krallığı), değme hücum oyuncusuna taş çıkartacak istatistiklerdir. Ayrıca Hagi’nin Emre Belözoğlu gibi bir yeteneği Türk futboluna kazandırdığını da unutmamak lazım. Her ne kadar saha içindeki davranışlarıyla ne Hagi’yi ne de Emre’yi sevmesem de Alex’in o konuda da hakkını yememek lazım.

Beşiktaş ise yıllardır bu tarz bir oyuncunun eksikliğini fazlasıyla hissediyor. Uzun bir süreden sonra kalecisinin de güven verdiği ve geri ikilide de Ronaldo-Zago zamanından sonra ilk kez Ersan-Pedro Franco veya Sivok gibi defans oyuncularıyla zor gol yemeye başlayan takımda acıların adamı Almeida’nın da ayrılmasıyla Demba Ba’nın ikinci bir Ferdi veya Amokachi olup gol yollarında Mustafa Pektemek’le birlikte tribünleri coşturması çok uzak ihtimal değil gibi görünüyor.

bryan ruizAncak bu transfer sezonunda isimleri çok sık anılan Lanzini, Belhanda ve Bryan Ruiz ile ilgili görüşüm ise kesinlikle son Dünya Kupası’nın flaş takımı Kostarika’nın kaptanı, 68 kez milli olmuş ve 15 gol kaydetmiş ve şu anda PSV Eindhoven’da kiralık oynayan Ruiz’in transfer edilmesidir. Zaten Oğuzhan gibi çok yetenekli fakat daha gelişmesi gereken bir orta saha oyuncusuna sahip takımda onun yanına yaşça daha büyük, deneyimli ve Bilic’in de sahadaki gözü ve kulağı olabilecek olgunlukta bir oyuncu transferi şart. Bana göre de bu adaylar içinde kariyer olarak da en uygun isim Bryan Ruiz.

Bütün bu 10 numara tartışmalarının içinde Şampiyonlar Ligi kurasında Arsenal’i çekmek bütün Beşiktaşlılar’da olduğu gibi tabii bende de soğuk duş etkisi yaptı. Diğer bütün muhtemel rakipleri elemeyle ilgili umutlar taşırken Arsenal’in Şampiyonlar Ligi’nde yıllardır gösterdiği istikrarlı performans o umutları epey azalttı. Ne var ki 18 yıldır takımın başında olan ve benim gibi istikrar yanlısı bir futbolseveri bile artık bıktıran Arsene Wenger bana göre uzun süre önce takımla yollarını ayırmalıydı çünkü günümüzde iş dünyasında bile olağanüstü başarılar elde etmedikçe 5 yıl aynı kurumda çalışmak bile bir yönetici için uzun bir süre sayılmaya başladı.

WENGERKaldı ki Arsene Wenger yönetimindeki Arsenal son 18 yılda M.United, Chelsea ve hatta son zamanlarda M.City’nin bile gerisinde kaldı. Kadrosuna Alexis Sanchez gibi bir süper yıldızı katan ama Sagna ve Bendtner gibi oyuncularıyla da yollarını ayıran Arsenal çok iyi bir hazırlık dönemi de geçirmedi ama bugün sezon öncesinin önemli göstergelerinden sayılan Community Shield’ı M.City’i 3-0 gibi etkileyici bir skorla yenerek kazandı. Beşiktaş’ın turu geçebilmesi için İngiltere’de yıllar önce Chelsea karşısında Sergen’in olağanüstü oyunuyla sergilediği performansı göstermesi ve iç sahada da 3-0’lık Barcelona ve 2-1’lik Liverpool maçlarında oynadığı gibi oynaması gerekiyor ki turu geçebilsin. Matematiksel olarak düşük bir olasılığa karşılık gelse de ben Beşiktaş’ın geçen yıl yaşadığı pek çok olumsuzluğa karşın yine ‘taş’ gibi bir takım olma yolunda ilerlediğine inanıyorum ve umudumu koruyorum.

gorkem.isik@abcspor.com

 

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular