Kötü Başlangıç ve Değişim
Hücum Verimliliği
Baskonia tartışmasız Euroleague’in en verimli hücum takımlarından biri. Maç başına 82.9 sayı buluyorlar ve bu alanda 3.sıradalar. Diğer taraftan asistlerde de 19.8 ile ikinci sırada yer alıyorlar. Aslında hücumdaki bu verimliliğin temel nedeni uzunların kalitesi ve çeşitliliği. Koç Martinez kuleler arasındaki pas trafiğini çok iyi kullanıyor. Timma, Shengelia, Poirier, Voigtmann hepsi çok yönlü uzunlar. Timma ve Shengelia dış şut tehditi olan, yüzü dönük topu yere vurabilen, aynı zamanda da sert, güçlü uzunlar. Özellike Shengelia savunma ribaundlarını aldıktan sonra bir guard gibi tüm sahayı geçip hızlı hücumları şekillendirmesi ile her eve lazım bir 4 numara. Poirier ise müthiş fiziğiyle her iki pota altında da boyalı alanda büyük bir tehdit. Voigtman da bir uzun için üst düzey pas yeteneği ve 3 sayı opsiyonu ile rakip savunmaların tüm eşleşme düzenlerini bozabilen bir oyuncu. 2.14’lük Alman uzun bu sezon kendini çok geliştirdi ve hem alçak postta hem de yüksek postta takımın pas merkezi konumunda dağıtımı sağlayan isim oluyor parkede olduğu sürece.
Savunma Zaafları
Baskonia bloklar ve savunma ribaunları açısından Euroleague’in iyi takımlarından biri belki ama ikili oyun savunmasında zaafları olduğunu belirtmemiz lazım. Hem Poirier hem de Voigtman adam değişmek zorunda kaldıklarında kısa oyuncular karşısında ağır ayakları ile problem yaşayan uzunlar. Özellikle Poirier bu tarz eşleşmelerle karşılaştığında çoğunlukla faul problemi yaşayabilen bir uzun. Bu açıklarını Shengelia ve Timma’nın ters taraftan getirdiği yardımlarla kapatmaya çalışıyorlar ki bu da 4 numaranın bir iki ekstra pasla boş kalması anlamına geliyor. Melli’nin dış şutları bu noktada bizim için çok değerli olacak.
Serinin Anahtarları
* Baskonia’nın savunma ribaundları:
Fizikli uzunları ile kendi pota altında ribaundlarda etkili bir takım. Hücumdaki verimlilik de zaten bu ribaundlarla başlıyor, bu sayede 5 numaralar hariç tüm diğer oyuncuların topu yere vurabilmesinin avantajını kullanarak yarı sahayı çabuk geçerek geçiş hücumlarını ya da hızlı hücumları kullanabiliyorlar. Bu sekansa engel olabilmek adına Fenerbahçe Doğuş’un mutlaka hücum ribaundlarını forse etmesi, alamasa bile Baskonia’nın net ribaund almasına engel olması gerekecek.
* Timma & Shengelia:
* Bu sefer iş kısalarda bitecek:
Fenerbahçe Doğuş geçtiğimiz 3 sezonda hep pota altındaki dominant performansı ya da ürettiği farklı çözümlerle play-off serilerinde başarı sağlamıştı, temelde boyalı alan etkinliği vardı. Ancak bu kez karşımızda pota altında çok verimli ve çeşitli bir rotasyona sahip olan Baskonia var. Bu kez serinin kilidini açacak anahtar guardlarımızın elinde bulunuyor. Birebir savunmada vasat bir takım olan İspanyol ekibine karşı başta Wanamaker ve Sloukas olmak üzere tüm kısalarımızın sürekli çembere giderek, skoru düşünerek oynamaları gerekiyor. Baskonia savunmasının direncini en kolay kıracağımız nokta ikili oyunlar sonrası topa hakim olan kısamızın çembere gitmesi olacak. Ayrıca Guduric ve Nunnally ikilisinden en az birisinin her maçta verimli bir hücum performansı sergilemesi gerekiyor ki üstünlüğü rahat kurabilelim hücumda. Özellikle bu iki isimden gelecek dış şut katkısı çok değerli olacak.
* Savunma bizim işimiz:
Koç Obradovic takımları her zaman savunma performansları ile ön plana çıkmıştır. Fenerbahçe Doğuş da şuana kadar kazandığı başarıların tamamını bu şekilde sağladı, maçların krize girdiği ya da geriye düştüğümüz her anda takım savunması imdadımıza yetişti. Bu sezon Baskonia karşısında oynadığımız İki maçta da yine savunma performanslarımız ön plandaydı. Deplasmanda 83-69 ve Ülker Arena’da 79-74’lük skorlarla kazanmayı bilmiştik.
Özetle Fenerbahçe Doğuş geçtiğimiz sezonlarda play-off serilerinde elediği takımlara nazaran kağıt üstünde daha kolay bir rakiple eşleşti diyebiliriz. Çünkü Baskonia temsilcimizin en önemli zaafı olan delici ve birebirde etkili kısalara sahip değil. Diğer taraftan geniş bir uzun rotasyonuna sahip olsalar da genelde ayakları ağır oyuncular bunlar. Melli ve Vesely gibi isimlerle bu eksikleri işlememiz kolay olacaktır. Deplasmanlarda bu sezon vasat bir performans sergileyen Baskonia karşısında serinin ilk 2 maçında sarı lacivertli taraftarlara da büyük iş düşecek. Ülker Arena’da alınacak 2 galibiyet Final Four biletini cebe koymuş olmamız anlamına gelecek. Ligin en az sayı yiyen takımı olan Fenerbahçe en iyi bildiği şeye, takım savunmasına konsantre olur ve oyunun temposunu kontrol altında tutabilirse normal sezonda oynanan iki maçta olduğu gibi Baskonia’yı geçerek adını Final Four’a yazdıracaktır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: fersu.deniz@abcspor.com
twitter: @fersudeniz