https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

AZİZ BERABERLİK

Okunması Gerekenler

brunoYerine getirilmeyen vaatler, yalan, talan, dalkavukluk, menfaat ve yavşaklık üzerine kurulu siyaset anlayışına Türk usulü siyaset denir ve Türk toplumu bu tarz bir siyasetin meşru olduğu konusunda neredeyse hemfikirdir.. Hırsızlık, sözünde durmama, yalan ve menfaat Türk halkı için büyük kusur değildir, sandığa yansıdığı bugüne kadar pek görülmemiştir. Başbakanından muhtarına, muhtarından dernek başkanına, kulüp başkanından apartman yoneticisine kadar aklınıza gelebilecek her ne kadar baş varsa hepsi de aynı yolu izler. İstifa makamı ya hiç çalışmaz ya da “biz de” olduğu gibi yalama olmuştur, yeis bir ümitle insan içine çıkamayacak kadar rezil olup kendiliklerinden gitmelerini beklersin ya da yüce Allahtan tez vakitte vefatlarını niyaz edersin.

fb-zorya-3Dick Advocaat Bursa maçında ideale yakın bir 11 sürdü sahaya. Josef yerine Topal gelir, çok şey değişmez; Ben olsam Stoch’la başlarım orta sahada ama yine çok şey değişmez; Neustadterin yerine Kjaer oynar, Fenerbahçe yine sınıf atlamaz. İşte Fenerbahçe’nin içine düşürüldüğü durum bu. Son dakika da yeni hoca geldi; o da Türk usulü bir siyasetle enkaz edebiyatı yapmaya başladı bile. Belki de çok haklı, kalite bariz noksan. Fenerbahçe hayatımda adını ilk defa duyduğum bir takımla maç yapacak, kazansa ne kaybetse ne ? Geçen sene şampiyonluk kaçınca dedi ya basına; şampiyon olsan ne, olmasan ne?

Aha işte simdi de ben diyorum aynını ve o muhteşem seyircinin neden tribünleri terk ettiklerini de anlıyorum.. Eyvallah, güçlü ve karizmatik bir lider. 85 kg, 80’i testis. Cemaate direndi, boyun eğmedi ama bizim başımızı öne eğdi. Hatalar, hatalar, hatalar, yanlışlar, yanlışlar, yanlışlar. Yeter abi, büyük adam kabul ediyorum ama gitsin siyaset yapsın. Fenerbahçe’ye KOÇ gibi bir başkan lazım..

fb-zorya-2Rus ekolü hep ters gelmiştir, sürpriz yapar. Zorya takımı da bunlardan biri olabilir mi diye endişe edenler olmuştur. Zorya takımında tanıdık isimler var, dünyaca meşhur…Shevchenko ve Chaikovsky. Ama bildiğimiz Chaikovsky ve Shevchenko değil tabii. İşte öyle bir takım. Dick Advocaat geçen haftanın iki tepki çeken ismi Ozan ve Wiel’i ilk 11’e almamış. 1,5 metrelik Batalla’ya kafa topu veren Neustadter de yok kadroda. Salih ve Stoch ilk 11’de, santrfor da mümin Musa var ama bu çaresizlikte Topal-Souza yine yanyana denk gelmiş.. Fenerbahçe hücum emri almış, maça ona göre başladı ama böyle bir takıma karşı bile pozisyonlar verdi ve hiç bir şey üretemedi.. Mümin Musa ileride top alamadı, aldıklarını da ezdi, Salih pas hataları yaptı, Şener biraz didindi hepsi o kadar. Orta sahası olmayan takım hiç bir Dick yiyemez.

İkinci yarıya klasik diyebileceğimiz bir şekilde önde ve hırslı başladı. Advocaat sahanın en kötüsü Salih’i Ozan’la değiştirmis, aklından ne geçti bilmiyorum, Ozan’ı kanada atıp, Stoch’u göbeğe mi çekeyim dedi artık bilinmez, ekran başından ben kimin ne oynadığını anlamadım ama Fener daha etkili başladı. Sow’la gole de çok yaklaştı derken gelişen Zorya ani atağında Fenerbahçe golü yedi. Volkan’ın bilmem kaçıncı ceza sahası dışından yediği gol bilmiyorum, sayısını unuttum.

fb-zorya-4Bu gol bütün düzeni daha da bozdu ve ardından peşpeşe hamleler geldi. Stoch çıktı, RVP girdi ki; orta sahada top yapan tek adam Stoch’du. Ardından çaresizce bir Emenike-Alper değişikliği daha ve Fenerbahçe’nin üstünlüğünde geçen ama maglubiyetiyle noktalanan bir 90 dk daha mı diyorduk ki, 90+6 da gelen ve sevindirmeyen bir Fenerbahçe golü ve 1-1 biten maç.

Fenerbahçe fizik olarak iyi değil, moral olarak berbat ama tüm sorun orta sahada. Rakip gömülmüş, orta saha boşluğunda oyunu yayacak oyuncu yok. Kanat bindirmeleri hep pas hatalarıyla dolu, hiç bir atak olgunlaşmıyor; Ozan korner atıyor, gerisini siz düşünün. 4 maçta, 4 cıvata takımın dördünü de yenemediğimiz hiç bir sezon hatırlamıyorum ki; 2’sine de yenildik. Sorumlu kişi bellidir, yazımın başında diyeceğimi dedim ama gidişat çok kötü.. Her ne kadar Aziz Yıldırım bu kulübü babasının malı gibi görse de, bu kulüp bizim ve acilen sahip çıkmamız lazım, ilk maçta o tribünler dolmak zorunda. Bu gidişat kabus denilecek senaryolara gebe.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

ARTIK KROS DA BİZİM İŞİMİZ

Artık Kros da Bizim İşimiz 8 Aralık Pazar günü Türkiye önemli bir sınav verdi: SPAR Avrupa Kros Şampiyonası’na ilk kez ve...

Benzer Konular