Tabii ki CSKA Moskova hem saha ve seyirci avantajı, hem de Avrupa’nın en pahalı, en derin ve en kaliteli kadrosuna sahip olması sebebiyle maçın ağır favorisiydi ama karşılaşma hiç de düşündüğümüz gibi başlamadı. Momentumu maçın ilk saniyesinden itibaren elinden tutan lacivert-beyazlılar, özellikle hücum açısından ‘dış şutlar hariç‘ mükemmel bir çeyrek oynadılar. 27-21 önde kapadıkları ilk periyod sonrası, CSKA savunmayı sertleştirip oyuna iyice girdi ama yine de devre sonuna kadarki ‘dış atışlar hariç bütün istatistikler’ Anadolu Efes’i gösteriyordu. CSKA 5/7 üçlük isabet bulurken, 1/14’lik berbat ötesi istatistik devreyi Rusların 43-39 önde kapamasının tek sebebiydi!
Bu salonda 20 maçtır kaybetmeyen ve ilk yenilgisini bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe Ülker karşısında alan CSKA, fark bitime 5 dakika kala 2 sayıya kadar inse de USH’da bu kez hata yapmadı ve karşılaşmayı 88-83 kazanmasını bildi.
Maçın en skorer isimleri 20 sayı ile Teodosic ve 16 ile Sasha Kaun olurken, ribauntlarda Vorontsevich ile Dario Saric, asist istatistiklerinde de Teodosic ile Thomas Heurtel 9 rakamlarıyla ön plana çıkan oyuncular idi.
Anadolu Efes TOP16’ya başlarken, gruptan ilk 2 sırada çıkıp eleme turunda saha avantajını elime alabilir miyim diye düşünüyordu ama şimdi ilk 3 şansları kalmadığı gibi, 4.olarak F8 yapabilecekler mi, o bile şüpheli!
Tehlike çanları çalmaya başladı ama ipler hala temsilcimizin ellerinde… Şimdi basketbolu ülkemize Beyaz Gölge dizisi ile birlikte sevdiren iki isimden biri olan, bilinen ismiyle Efes Pilsen için telafisi olmayan son 4 maçlık periyoda girildi.
Bu maçlar içinde zorluk derecesi çok yüksek Olympiakos ve Fenerbahçe deplasmanları olduğunu da düşünürsek, diğer 2 maçta ‘ Novgorod-Milano’ alınacak 1 mağlubiyet bile lacivert beyazlılar için elveda Avrupa anlamına gelebilir!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
tuna.ozkaya@abcspor.com