NBA’de normal sezon sona erdi, sıra play-off ağacını sallamaya geldi. Söylemesi kolay, oynaması zor, izlemesi çok keyifli. Çünkü malum, 30 takım silkelendi, ham meyveler düştü. Ağaç, olgun meyvelere kaldı; asıl sezon şimdi başlıyor…
Play-off’a yükselmek için sistem basit, fakat adilane olup olmadığı tartışılır… Bu sene yine Batı’da %50 galibiyet oranının üzerine çıkan bir takım (Oklahoma City Thunder) play-off yarışında saf dışı kalırken, Doğu’da %50 galibiyet oranının altında kalan iki ekip (Boston Celtics ve Brooklyn Nets) play-off’lara kapağı atmayı başardı. Batı’nın Doğu’ya üstünlüğü, iki yakada oynanan basketbolun kalitesi ve yakaların kendi içerisindeki veya arasındaki çekişmenin niteliği elbette ki bir tartışma konusu. Fakat hazır “izler tazeyken”, gelin biz şu eşleşmelere bir göz atalım:
Batı Konferansı:
Golden State Warriors (1) – New Orleans Pelicans (8)
Golden State’ten 4 farklı oyuncu (Curry, Thompson, Green, Speights) sezonun farklı bireysel ödülleri için aday gösterilebiliyor. Pelicans’da ise bu isimlerin sayısı tek: Anthony Davis. Takımların oynadıkları basketbolun türü ve kalitesi de iki takımı Warriors lehine birbirinden ayırıyor. Tek bir ortak noktaları var: İki takımın da as pivotları (Bogut ve Ömer) skor değil savunma esaslı, yedek pivotları (Speights ve Ajinca) ise hücum-savunma dengesini kurmuş isimler. İşin sırrı, Pelicans’ın sezon boyu ideal ilk beşini sahaya sürmekte büyük sıkıntı yaşayacak kadar büyük bir revire dönmesi. Pondexter parladı, ama Gordon-Holiday-Ömer-Evans-Davis beşini sağlam biçimde sahada tutamazlarsa, bu seride bir maç kazanmaları bile zorlaşır. Dahası, üç sayının gerisini savunmakta muazzam bir iş başaramayan Pelicans’ın karşısına bu konuda NBA’in üçlük konusunda formda ikilisi Thompson ve Curry çıkıyor. Davis sağ salim tüm maçlarda oynayabilirse, Draymond Green’e bile kabusların şahını yaşatır ve Pelicans iki maçı başa baş götürüp, birini alabilir. Yine de, Golden State turu geçecektir. Tahmin: 4-1 Warriors
Houston Rockets (2) – Dallas Mavericks (7)
Howard döndü. Karşısında ise Tyson Chandler ve Amar’e olacak. Harden çok formda, ve onu durduracak savunmacı Mavs’de de yok, ligde de yok. “Great” Dirk, Parsons, Rondo, Monta Ellis, Chandler ve toparlanmaya başlayan Felton iki maçı kopartabilirler. Fakat her ne kadar Howard henüz form tutamasa da, sahada var olması halinde bile Ariza, Josh Smith ve Corey Brewer da çok daha fazla katkı verebilecekler. Harden yorulursa diye elimi bol tutuyorum: Tahmin: 4-3 Rockets.
Los Angeles Clippers (3) – San Antonio Spurs (6)
Clippers’ın makus talihi, ligde fırtınalar estirip play-off’ta en kazık rakibi, en kısa çöpü çekmek. Spurs sezon boyu rölantide giderek yıldızlarını dinlendirdi; ve sezon sonuna doğru asıl güçlerini göstermeye başladıklarında ne kadar büyük bir takım olduklarını yine gördük. Kawhi formda, Mills formda, Duncan formda. Splitter ile Baynes hep göreve hazır. Ginobili ve Parker, normal düzeylerinden iki gömlek aşağıda oynamayı bırakırlarsa, Clippers’ın işi çok çok zor. Çünkü Clippers oyuncu kalitesine, Spurs ise sistem kalitesine dayanıyor. Griffin-Paul-Jordan üçlüsünden birisi teklerse, ne “aranan kan” Spencer Hawes, ne Glen Davis ne formsuz Hido ne de Matt Barnes bir şeyleri düzeltebiliyor. Crawford’ın sakatlığı onları çok geriye itecek. Popovich’in varlığını da unutmayalım tabi. Tahmin: 4-3 veya 4-2 Spurs.
Portland Trail Blazers (4) – Memphis Grizzlies (5)
Yine Memphis, yine Ivan Drago – Rocky Balboa maçı gibi 15 raunt sürecek “ölümüne” bir maç, bir seri. Wesley Matthews’un yokluğu, hücumda Arron Afflalo ile telafi edilebilir, fakat savunmada kendisinin bir muadili yok. Lilliard ve Aldridge bildiğimiz kalitelerinde, Kaman ise Robin Lopez’den doğan tüm boşlukları kapatabiliyor; fakat, Batum’daki inanılmaz düşüş ve istikrarsızlık virüsünün üzerine bir de sakatlık eklenince, Memphis ve birbirini tamamlayan parçaları birkaç adım öne çıkıyorlar. Gasol, Randolph, Allen, Lee, Conley, Green ve güzide bir bench… Hem enerjik, hem tecrübeliler. Güneybatı Grubu’nun tüm takımları play-off’lara kalarak muazzam bir başarıya imza attılar, malum. İşte bu bile, bu grubun, tüm play-off ağacının altını üstüne getireceğine delalettir. Tahmin: 4-3 Memphis.
Doğu Konferansı:
Atlanta Hawks (1) – Brooklyn Nets (8)
Nets belki zorlaya zorlaya bir şeyler başardı, doğruya doğru. Fakat, Karasev sakat, Bogdanovic istikrarsız, Deron Williams aşırı derecede formsuzken, bu takımın kısa rotasyonu hiç de emin ellerde değil. Karşıdaki isimler ise Teague ve Korver’dan açıyorlar kapıyı. Uzunlarda ise Plumlee ve Brook Lopez’e karşılık Al Horford, Paul Millsap ve Pero Antic gibi hem içeriden, hem orta mesafeden hem de 3 sayının gerisinden coştukça coşan isimler var. Atlanta’nın ilk beşinden 4 isim bu sene All-Star seçildi ve çizgilerini bozmadan seneyi noktaladılar. Birkaç tabii afet üst üste gelmezse, tahminim: 4-0 veya en iyi ihtimalle 4-1 Hawks.
Cleveland Cavaliers (2) – Boston Celtics (7)
Celtics masalı zaten buradan ötesini amaçlamıyor. Karşılarına Toronto veya Milwaukee çıksaydı, belki 1 galibiyet alabilirlerdi. Fakat Cavs için yüksek tansiyonlu ve bol rekorlu geçen sezon, asıl şimdi başlıyor. LeBron, ses kesmek için pusuda bekliyor. Mozgov ve Perkins gibi duvarları, Love ve Thompson gibi çok amaçlı uzunları, Irving ve Smith gibi atmakta sorun yaşamayan kısaları, Shumpert gibi bir “çöpçü”leri var. LeBron da burada… Tahmin: 4-0 Cavs.
Chicago Bulls (3) – Milwaukee Bucks (6)
Düşünün ki, kadronuzun en iyi oyuncusu, henüz bir çaylak (Jabari Parker) ve siz onu sezonun yarısında sakatlığa kurban veriyorsunuz, geri de alamıyorsunuz. Yerini, form tutan Ersan dolduruyor doldurmasına ama, takımın tek kalıplı pivotu Larry Sanders takımdan gönderildiğinden beridir içerisi Zaza – Miles Plumlee ikilisine emanet. 4 numarada ise Ersan, Johnny O’Bryant ve kimi zaman da Antetokounmpo var. Bu bile, Chicago’nun Pau Gasol – Joakim Noah – Taj Gibson ve Nikola Mirotic’ten müteşekkil pota altı rotasyonunun açık ara üstünlüğünü belgelemeye kafi. Dahası, MIP Jimmy Butler’ları ve yeniden kavuştukları Derrick Rose’ları var. MCW, Bucks’a geldiğinden beridir ortalamaları keskin şekilde düştü ve 1 adet bile triple-double yapamaz oldu. Kadroda PG çok belki, ama hiçbirisi bu takıma Phoenix’e yollanan Brandon Knight kadar iyi uymuyor. Bayless belki bireysel skor gücüyle sivrilebilir, ama henüz ligde ikinci yılını geçiren MCW bu takımı taşıyacak tecrübeye sahip değil. Hem zaten, sezon içerisinde Bulls ile yaptıkları 4 maçın sadece 1’ini kazanabildiler. Netice? Tahmin: 4-1 Bulls.
Toronto Raptors (4) – Washington Wizards (5)
Bu eşleşmeyi tahmin etmek zor. Çünkü, müzmin sakatlar yüzünden her iki takım da her an bir sahada bir dispanser desteğine gereksinim duyabilir. Wizards’ta Nene çok kıymetli bir silahmış gibi görünüyor fakat özellikle hücumda top alamayınca savunmayı o denli boşluyor ki, takımın bir anda en zayıf halkası olup çıkıyor. Gortat erkenden faul problemine girerse, şaşmayalım. Wizards’ın en kıymetli hazineleri, hiç kuşkusuz Paul Pierce ve John Wall. Aksi gibi, rakibin en dinç ve kuvvetli bölgesi de, 1 ve 2 rotasyonu; yani Kyle Lowry, DeMar DeRozan, Landry Fields ve Lou Williams. İçeride 4 numaraların atletizmini 5 numaraların oyun bilgisiyle birleştiriyor her iki takım da. Peki, farkı kim yaratacak? DeRozan ve Pierce. Kim daha yüzdeli atarsa, o kazanır. Tahminimce, ilk iki maçı aynı takım kazanacak, sonra seri 2-2’ye gelecek. Peki, sonuç? Tahmin: 4-3 Raptors.
Herkese iyi seyirler. Cumartesi günüyle birlikte, basketbol zevkimiz katlanacak. Uykusuz geceler bizleri bekler…
EFE ÖZENÇ
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
efe.ozenc@abcspor.com
@efe_ozenc