Herkes bunu soruyor ve durumu yadırgıyor… Bence bunda şaşıracak bir şey yok. Durum gayet normal… Neden mi?
1-) ABD karşısında kullanılan yavaş ve kontrollü hücum stratejisi kazanmak değil fark yememek için kurgulanmıştı. Biz 24 saniye süresini sonuna kadar kullandık ABD ise hızlı hücumlarla 5 saniyede sayıları attı. Sadece 2 veya 3 kısa oyuncuları koştu, uzunları orta sahayı bile ender olarak geçtiler. İlk 3 periyot hiç yorulmadılar. 4. periyot işi biraz sıkı tutup gerçek oyunlarını oynadılar ve beş dakikada fark 30 a dayandı.
2-) Dış şutlarla maç kazanılamayacağını artık minik takım oyuncuları bile biliyor.
3-) Basketbol basit hataların matematik oyunudur. 20 nin üzerinde top kaybeden takımın maç kazanması imkansızdır. Bizimkiler ellerindeki topa sahip çıkamadılar.
4-) Savunmada bu kadar kolay sayı yiyen takım asla motive olamaz.
5-) Ukrayna’yı neden küçümsüyoruz anlamadım. Rus ekolünün çok önemli bir parçası. Biz kumda oynarken onlar ABD’yi yenip dünya şampiyonu oluyorlardı. Avrupa’da Yugoslavya dışında rakipleri yoktu. Evet bölündüler ve eski güçleri yok ama ekolleri var.
6-) Konu rakibin gücü değil, sizin rakibi ne kadar ciddiye aldığınızdır. Rakip Patagonya bile olsa ciddiye almazsanız her an tokadı yiyebilirsiniz. Basketbol başka branşlara benzemez.
7-) Bu şampiyonaya katılma hakkını zaten sahada kazanamamıştık. Wild Card denilen paralı hakkı 1.000.000 İsviçre Frangı para ödeyerek satın aldık. Mesela istenen bu paraya karşılık FIBA’ya “oha bu ne biçim teklif alın şampiyonanızı başınıza çalın” diyen İtalya Wild Card’a aday olmadı Bence tek sorun para değildi, katılsalar bile derece yapamayacaklarını biliyorlardı ve ülkelerinin parasını ve itibarını daha fazla heba etmemek istediler.
