O kadar zor maçtı ki her yönden, zorlanacağımızı bir çoğumuz tahmin ettik maçtan önce. Taş gibi takım Ankaragücü. Çok ta iyi motive olmuşlar. Bir hayli zorluk çıkardılar bize. Bir türlü oyunumuzu tutturamadık. Rakibi sürekli bir baskı altına alamadık. Oyunu hızlandıramadık. Çokça top kaybettik. Zaman zaman rakip te geldi üstümüze çok pozisyon bulamasalar da.
Bu kıran kırana oyunda Fred ön plana çıktı. İleri geri çalıştı, her atakta vardı. Anormal bir efor sarfetti. Maç içinde İsmail’i de bir kaç kez fırçaladı. İsmail’in iyi niyeti ve mücadelesini hepimiz seviyoruz ancak çok ciddi fundamental eksikleri var. Hem topu ayağından çıkarma konusunda hem de defansif müdahele zamanlaması ile ilgili. O yüzden şu anda rafa kalkmış gibi gözüken 6 numara transferinden vazgeçmememiz lazım diye düşünüyorum. Puzzle’ın son parçası eksik kalmamalı.
Konu mücadeleden açılmışken aslında tüm takım çok disiplinli ve hırslı idi. Bazı pozisyonlarda iki oyuncumuzun kendini topun önüne attığını gördük. Belli ki İsmail Hoca “takım yaratma” konusunda iyi işler yapmış. Dziku defansta bu mücadelenin lideri gibiydi. Kritik müdaheleleri vardı. Osai az çıktı öz çıktı, önündeki uçak hızındaki Chepa’ya aman vermedi.
Tadiç Dzeko’ya bir al da at yaptı, az farkla kaçtı. Aynı Dzeko golde derslik bir asist yaptı önce defansı üzerine çekerek. Sebastian az göründü bugün, canı sağolsun. Irfan Can da kritik bir kurtarışla galibiyete onemli katkıda bulundu.
Ancak bugün tek tek oyuncuları değil takımın isteğini, konsantrasyonunu, disiplinini konuşma günü. İyi futbol ikinci planda. Ben burdan son derece memnun ve keyifli bir şekilde Istanbul’a doğru yola çıkacağım.
Yola çıkarken de bu güzel deplasman tribününün bir parçası olmaktan gurur duyacağım. Bugün de ligin en sert, en coşkulu taraftarı Ankaragüclüler’e karşı 1.000 kişi ile harika bir destek verdi Fenerbahçe tribünü. Sahadaki nefis mücadeleye onlar da tribünde eşlik ettiler. Hepsine helal olsun, bu galibiyete büyük katkı verdiler.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter @alperalp72