LONDRA’NIN EŞSİZ FUTBOL KULÜBÜ, FULHAM FC…
Bir ay gibi yazılarıma ara vermek durumunda kaldım. Amsterdam-İstanbul-Amsterdam-Londra arasında epey seyahatlerim oldu.
Beni takip edenler çok iyi bilir. Fulham FC’ye ilginç bir şekilde gönül bağım vardır. Belki Craven Cottage’ın o büyülü tarih kokan hali, belki yeri (Bishops Park ve Thames Nehri ile iç içe olması), belki Londra’nın en eski kulübü olması kendisini benim gözümde Londra’nın eşsiz futbol kulübü yapıyor.
Dün ayağımın tozu ile Craven Cottage’a gittim. Yine o eşsiz havasını içime çektim.
Yakında, Londra’nın tüm kulüplerinin stadyum turlarına katılmayı düşünüyorum. Ama, eminim ki, hiç biri bana Fulham FC’nin verdiği ve vereceği o tarifsiz duyguları yaşatamayacak.
10 yılı aşkın süredir Fulham FC’yi takip ediyorum, pek çok maçına gittim. UEFA Kupası finalinde Erik Nevland’ın giymiş olduğu formayı halen saklamaktayım. Roy Hodgson (2007-2010), Mark Hughes (2010-2011), Martin Jol (2011-2013), Rene Meulensteen (2013-2014), Felix Magath (2014), Kit Symons (2014-2015), Slavisa Jokanoviç (2015-2018), Claudio Ranieri (2018-2019) ve Scott Parker (2019-2021) dönemlerini çok iyi biliyorum. Felix Magath ve Claudio Ranieri’nin ne denli büyük hayal kırıklıkları yaşattığını da çok iyi biliyorum.
Fulham FC geçen sene Premier League’den düştükten sonra teknik direktör olarak kulübün başına Portekiz’li Marco Silva’yı getirdi. Bildiğimiz gibi Marco Silva’nın adı Fenerbahçe ile de anılmıştı. Eski teknik direktör Scott Parker’da Bournemouth’a teknik direktör oldu. Yani artık rakipler. Kulüp tarihinde kendisine göre özel bir yer edinen Slavisa Jokanoviç ise Sheffield United’ın teknik direktörü, şu anda. Yani Fulham FC bu sene Championship’de eski teknik direktörlerinin takımları ile keyifli maçlar yapacak.
Fulham FC, Shahid Khan’ın kulübü Temmuz 2013’de satın alması ile birlikte düşüşe geçti. 2013-2014 sezonunda Championship’e düşen kulüp Championship’de 4 sezon oynadıktan sonra 2017-2018 sezonunda Slavisa Jokanoviç ile tekrar Premier League’e çıktı. 2018-2019 sezonu tam bir hayal kırıklığı oldu. Sezona Slavisa Jokanoviç ile başlayan kulübün kötü gidişine Claudio Ranieri ve Scott Parker da engel olamayınca tekrar Championship’e düştü. 2019-2020 sezonunda Scott Parker kendisinden beklenilenin de üzerine çıkarak takımı tekrar Premier League taşımayı başardı. Beklenilenlerin aksine takım geçen sezon (2020-2021) Premier League’de tutunamayarak tekrar Championship’e düştü.
Son 4 yıldaki bu inişli çıkışlı performansa bir son verilmesi, tekrar Premier League çıkılarak artık Premier League’de tutunulması hedefleniyor. Artık transfer politakası da değişmiş durumda. Her sezon yapılan son dakika kiralık transferlerinden de vazgeçilmiş durumda. Geçen sezon kulüpte kiralık oynayan Alphonse Areola, Joachim Andersen, Ola Aina, Mario Lemina, Ruben Loftus-Cheek, Ademola Lookman, Josh Maja eski kulüplerine döndüler. Aboubakar Kamara, Aris’e, Marcus Bettinelli Chelsea’ye, Stefan Johansen ise QPR’a satıldı.
Geçen seneki kadro nerede ise korundu. Sadece 2 transfer yapıldı ki bence çok yerinde oldu. Tottenham’dan Arjantin’li kaleci Paulo Gazzaniga ve Liverpool’dan Galli kanat oyuncusu Harry Wilson kadroya dahil edildi. Akademiden Fabio Carvalho, Tyrese Francois ve Jay Stansfield ise A kadrosuna katıldı. 18 yaşındaki Fabio Carvalho ise ilk 3 maçta takımın değişmezi oldu. 3 maçta 2 golü ve 1 asisti bulunuyor. Bu senenin sürprizlerinden olabilir. Kendisini yakında flaş transfer listelerinde görürsek, şaşırmayın derim. Önemli bir potansiyel. Geleceğin 10 numaralarından biri olmaya aday.
Kadro uzun süredir birlikte oynayan oyunculardan kurulu. Kaptan Tom Cairney’in 7. sezonu. Aleksandar Mitroviç’in ise bir sezonu kiralık olmak üzere 5. sezonu. Kadro’da ülkemizden çok yakından tanıdığımız Fabricio Agosto Ramirez (Fabri) ve Jean Michael Seri de bulunmakta.
Fulham FC’nin Championship’e iyi başladığını söyleyebilirim. İlk 3 maçta 2 galibiyet ve 1 beraberlik ile.
Ben bu sezondan açıkcası çok umutluyum.
Biraz da Marco Silva’dan bahsetmek isterim. Fulham FC’nin başına gelirken epey tartışıldı, Portekiz’li teknik adam. Geçmişinde Portekiz’de Estoril ve Sporting CP, Yunanistan’da Olympiakos, İngiltere’de ise Hull City, Watford ve Everton tecrübeleri bulunuyordu. Kendisinin özellikle Estoril, Sporting CP ve Olympiakos’ta başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, Hull City ve Watford’da kısa süreli görev alması kafalarda soru işareti yaratmıştı. Everton tecrübesinin de çok başarılı olduğu söylenemez.
Bence başarılı bir gelecek için hem Fulham FC’nin Marco Silva’ya, hem de Marco Silva’nın Fulham FC’ye ihtiyacı var. Ben her iki taraf için de doğru seçimler olduğunu düşünüyorum.
Yazılarıma kaldığı yerden devam etmek üzere…
Saygılarımla,
mail: halit.giray@abcspor.com
twitter: @halitselimgiray
