https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

WIMBLEDON ERKEKLER FİNALİ, NOLE Mİ FEDEX Mİ ???

Okunması Gerekenler

EMRAH
Wimbledon 2014 yarı finalleri öngördüğümüz gelişti ve Novak Djokovic – Roger Federer ikilisi, ikisi de 23 yaşında olan rakiplerini geçtiler ve finale yükseldiler. Son 37 Grand Slam’in 35’ini kazanan büyük dörtlünün bu iki üyesi bize yine ve belki de Federer adına son kez bir klasik izletecekler.
Turnuva öncesi analizimde bir numaralı favori olarak Djokovic’i, iki numaralı favori olarak ise Federer’i göstermiştim. Ama aynı kadınlarda olduğu gibi bu konuda da fikrim değişti. Bence Roger Federer bu sene kupayı kazanmaya daha yakın olan taraf.
35. kez karşılaşacak olan bu ikilinin arasındaki maçlarda Roger’ın 18-16 üstünlüğü var. Bu seneki üç maçtan ikisini de yine İsviçre’li kazandı. Wimbledon’daki son mücadelelerinde, 2012 yılında kazanan yine Federer olmuştu. Aralarındaki en inanılmaz istatistik ise daha önce sadece bir kez Grand Slam finalinde karşılaşmış olmaları. 2007 yılı Amerika Açık finalinde o zaman daha toy olan Nole karşısında Roger rahat bir galibiyet almıştı. Tabii köprünün altından çok sular aktı ve Djokovic yarınki karşılaşmada bütün otoritelere ve bahis şirketlerine göre favori olan taraf. Ama ben aynı fikirde değilim. Finale kadar yolunun açık olduğunu belirttiğim Federer tahminimden de kolay bir şekilde finale geldi, tabii bunda en büyük etken Nadal’ın 4. turda turnuvaya veda etmesi. Djokovic’e oranla kortta çok daha az kaldı.
Tüm turnuva boyunca sadece Wawrinka’ya set veren Roger, final yolunda servisini ise yalnız bir kere kırdırdı! Buna karşın maçlarda hep ilk seti alan Novak daha sonraki setlerde tam üç kez rakiplerine yakalandı hatta Cilic karşısında setlerde mağlup duruma bile düştü. Yarı finalde Dimitrov karşısında ise önemli puanlarda hep gergin gözüktü.
Bu iki şampiyon için psikolojik baskı olmaz gibi düşünülebilir ama yine de baskı, üçü üst üste olmaz üzere oynadığı son 6 Grand Slam finalinin 5’ini kaybeden Novak’ın üzerinde olacak. Aynı zamanda Londra seyircisinin Federer’ e aşk boyutunda bağlı olduğu da düşünülürse, bu baskı seyirciden bazen etkilenebilen Sırp raketi daha da zorlayabilir.
Bu zeminde servisleri çok iyi okuyan Federer karşısında Novak en az %70 ile ilk servis kullanmak zorunda aksi takdirde servislerine tutunması çok zor olur, Federer’in servislerinde ise ilk toptan itibaren mümkün olduğunca uzun toplarla backhande saldıracaktır. Eğer hava dünkü gibi çok rüzgarlı olursa bu toplar Federer’i zorlar ama olurda yağmur yağar ve kortun üstü kapanırsa İsviçre’linin şansı bence çok daha artar.
Djokovic Federer’e oranla daha çabuk ve daha atlet bir oyuncu olmasına rağmen bu zemin ve özellikle bu kort Roger’ın kortu. Çim zeminde hiç kimse onun kadar ayaklarına hakim değil. Federer çim kortta ayak hareketlerinde sürekli sorun yaşayan, defalarca ayakkabı değiştirmesine rağmen bazı puanlarda ayakta kalmakta zorlanan Djokovic’e karşı elinden geldiğince değişik türde vuruş yapacak ve onu ters ayakta yakalamaya çalışacaktır. Savunma açısından en büyük silahı ise backhand sliceları olmalı, Dimitrov karşısında bu vuruşlar karşısında Djokovic’in zorlandığını gördüğü için bu vuruşlarda ısrar edecektir. Ama tabii ki basit hata sayısını minimumda tutmak zorunda.
Turnuva boyunca sıklıkla fileye gelen ve servis vole oynayan Roger, karşısında dünyanın en iyi return oyuncularından biri olduğu için bunu o kadar fazla denemeyecektir ama yine de iyi bir yaklaşma vuruşu yapacağını hissettiği anda fileye gelmeli bence.
Bu arada bir enteresan düello da iki raketin koçları arasında yaşanacak. Almanya’daki ünü ve saygınlığı tam dibe vurmuşken Djokovic sayesinde bir anda küllerinden doğan Boris Becker ve Federer’in yeni koçu Stefan Edberg yıllar sonra yine bir Grand Slam finalinde bu sefer koç olarak karşı karşıya gelecekler.
Yukarıda da belirttiğim gibi, gönlüm ve mantığım Djokovic karşısında Roger Federer’in 8. Wimbledon, 18. Grand Slam zaferini kazanacağını söylüyor.
Herkese iyi seyirler
emrah.seber@abcspor.com

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular