https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EZELİ RAKİPLERİ TUTAN ÇİFTLER-3

Okunması Gerekenler

nuran celikAslında, çok koyu bir GS’li ile evli olan fanatik bir FB’li olarak, içinde bulunduğum durumu anlatacak, SADECE  1 TANE yazı yazmayı düşünmüştüm ama sizlerden gelen yoğun istek üzerine 2.si de geldi.
Ve siteye gelen onlarca ‘hadi devam’ maillerinin da rüzgarıyla, alın bu da üçüncüsü.

Diğer iki yazıda tebessüm ederek ”Hah işte tıpkı biz” diyen aynı durumdaki çiftlerin ve diğer ABCSPORLU’ların bu yazıda da kendilerinden bir şeyler bulmalarını ve yaşanmış yeni bir hikayeyi sıkılmadan okumalarını umarım..

12 Mayıs 2013 Pazar günü FENERBAHÇE-GALATASARAY Maçı  Kadıköy ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU’nda oynanacaktı. Arkadaşlar kalabalık bir grup halinde eşleriyle bize gelecek, maçı izleyeceklerdi.

Gelenlerin çoğu GS’liydi, FB’liler ve Beşiktaşlılar daha azdı.

Maç başladı. İki ezeli rakip,  gerginlikler içinde oynamaya çalışıyordu. 25. dakikada GS penaltı kazandı, Burak onu gole çevirdi. Moralimiz bozulmuştu. O arada arkadaşlara , daha önce gazetede okuduğum bir konuyu anlattım. Fanatik bir taraftar maç seyrederken acilen tuvalete gitmek zorunda kalmış, takımı o sırada gol atmış. O günden sonra takımı gol kısırlığı çektiğinde hemen lavaboya giriyor ve kulağını kapıya dayayarak gol sesi duymayı bekliyormuş. Bunu öğrenen bir FENERBAHÇELİ hemen tuvalete koştu. 33.dakikada Webo gol attı. Durum 1-1 olmuştu .Gol sesini duyan arkadaş, salona koştu, FB’liler sevinçten bağırıyordu. O sırada bir diğeri gerçekten ihtiyacı  için tuvalete gitti. 36. dakikada Emre’nin pasını Webo gole çevirdi. 3 dakikada 2 gol atmıştık. GS’liler faul var dedilerse de hakem Cüneyt Çakır dinlemedi. İlk yarı bu skorla bitti.

Tuvaletin uğuru herkesin hoşuna gitmişti. İkinci yarı başladı. Sahada yine gerginlikler vardı..Bu sefer de GS’liler tuvalete gitmeye başladılar. İki tuvalet sürekli meşguldü. İçeri girenleri çıkarmak için,  gooollll diye haykırmak yetiyordu. Zaten kulakları kapıda olan arkadaşlar apar topar salona geliyor, şaka yapıldığını anlayınca da surat asıp tv’ye bakmaya başlıyorlardı. Hanımlar da şamataya katılıyordu..Biri gidiyor, diğeri geliyordu.

İşin suyu çıkmıştı. Sanki vodvil oynanıyordu. Programlı olmadığı için, bazı çarpışmalar da oluyordu. Elimdeki çay tepsisini az  kalsın birinin üzerine döküyordum. Bu da gırgır konusu oldu Tuvaletteki GS’linin kapısını kırarcasına yumruklayan bir FB’li  “Çıkın lan, sizin yüzünüzden Nuran bizi neredeyse haşlıyordu, siz ortada yoksunuz, biz neden yanalım,çabuk gelin “ diye haykırıyor, uğurlarını bozuyordu.”LAN”lar,”LUN”lar havada uçuyordu.

O sırada bir arkadaş için kolonya  ve tabure istediler. Bayıldı zannederek telaşla götürdüğümde ne göreyim? Bir sehpanın üzerine peçete ve çay tabağı koymuş, tabureye hemen oturup, yolu kesmişti. Lavabodan çıkana kolonya döküyor, peçete veriyor, bozuk para almadan salona geçirmiyordu. Bir avuç taraftarın bu kadar gürültüyü nasıl çıkardığını ancak futbol fanatikleri anlar. Maçı ciddi izlemek isteyenler tv’ye yoğunlaşamıyorlardı. Tuvalet uğurunu anlattığıma pişman olmuştum! Zaten ikinci yarıda uğur muğur kalmamıştı. Çabalar boşa gidiyordu.

Herkes maça odaklanmaya başladı. 70.dakikada Caner’in şutunu Drogba çizgiden çıkardı.72.dakikada Kuyt düşürüldü, penaltı beklendi,  olmadı. 83’te Burak gole yaklaştı, Yobo izin vermedi. 86’da Sow’un topu direkten döndü,  Kuyt ağlara gönderirken Muslera çıkardı. Kaleciler devleşmişlerdi. 88’de Burak’ın şutunu Volkan kurtardı.

Uzatmalarda gerginlik had safhadaydı. Volkan ve Sabri tartıştılar, ikisi de kırmızı kart gördü. FB, 3 oyuncu değiştirme hakkını kullandığından kaleye Mehmet Topal geçti. Neyse ki maç bitti.

2-1 YENMİŞTİK.

Galatasaray 1999’dan beri Şükrü Saraçoğlu’nda galip gelememişti.

FENERBAHÇE, şampiyon Galatasaray’ın 7 maçlık galibiyet serisini de sona erdirmişti.

3 puan alan FENERBAHÇE , şampiyonlar ligi ön elemelerine katılmayı da garantilemişti.

Maç bitince gruptakiler, bağıra çağıra yorumlar yaptılar.  O kadar şamata arasında hiçbir şeyi kaçırmamışlardı. Sonra, GS’liler kös kös evlerine döndüler. Giderlerken herkesin elinde kırmızı kartlar gördüm. Asansöre binenlerin ellerine tutuşturuyor, kapıyı kapatıp onları sinir ediyorlardı. Ne arada kartları kırmızıya boyamışlardı bilmiyorum. Gülmekten çenelerimiz ağrımıştı.

 Ev savaştan çıkmış gibiydi. Galibiyet sevinciyle çabucacık toparladım ve büyük bir mutlulukla maçın tekrarını izlemeye başladım. Okurlarım az çok huyumu öğrenmişlerdir. Ben heyecandan, canlı maçı kolay kolay seyretmem, takımım  yenince , tv’nin karşısına geçerim.

GS’li eşimin ne vaziyette olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım. Onu da oldukça iyi tanıyorsunuz. Konuklar gider gitmez abus bir suratla yatmaya gitti. Ben de tv’nin sesini kıstım ve keyifle maçı izledim. Yorgunluk falan kalmamıştı. 90 dakikanın tadını çıkardım.Çünkü:

KADIKÖY’DEN GEÇİLMEMİŞTİ.

FENERBAHÇE GALATASARAY’ı yine yenmişti.

nuran.celik@abcspor.com

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular