Fenerbahçe’liler bu dünyaya ağlamak için gelirler ve yeterince ağladıktan sonra da ölüp giderler.
Benimkisi tamamen tespit, herhangi bir şikayet mahiyetinde değil, biz bize içimizi dökelim biraz.
Yaw arkadaş neydi cumartesi gecesi Konya’da yaşanan o kepazelik? İnanın bu kez ağlatmadı bile, sadece sinirleri bozdu, güldürdü.
Tabii bu arada insan düşünmeden de edemiyor, bu nasıl bir şanssızlık, nasıl bir kısmetsizlik, yoksa ilahi bir takdir mi?
Maç sabaha kadar oynansa Fenerbahçe’nin tek gol atamayacağı ortada, rakibin iki oyuncusu kırmızı kart görüyor ne gereği varsa? Bari rakip 9 kişi kalmayaydı da, ağızlarda sakız durumu olmayaydı, keşke maç 11’e 11 biteydi.
Uzun yıllardır bu takımı takip eden ve bu camiaya gönül vermiş biri olarak şunu söylemem de lazım, puan tablosundaki ve yeşil sahalardaki şu durumun benzerleri hedefsiz kalınmış pek çok sezonda karşılaştığımız bir şey, hedef yoksa Fenerbahçe de yok, bu durum biraz da camianın dinamikleri ve fıtratıyla alakalı ama bu kadar da değil be kardeşim ?
Böyle zamanlarda da yönetim bir ortaya çıkar, kılıcını şöyle bir kaldırır. Böylesine bir yönetim zaafiyetini bugüne kadar görmedim, bu kadarına da pes dedirttiler.
Ne demek yahu? Hoca istifa etmiş, istifanın üzerinden de 15 gün geçmiş, ortada hoca falan yok henüz, formalite icabı Murat Hoca saha kenarında ama takımın hocası Emre, yardımcıları da Volkan ve Tuncay. Takımı Emre hazırlamış, taktiği beraber vermişler, Emre kendini de ilk 11’e yazmış, kulübeden bi biri çıkıp bağırıyor, bi öteki, Murat Hoca bir o yana bir bu yana taç çizgisinin dibinde volta atıyor, ortada ne taktik görebiliyoruz ne de bir mücadele? Çıkın oynayın dese birisi bundan fazlasını görürüz sahada.
Saha kenarında Falette var ama Jailson yine stoperde. Bu maça kadar bireysel hatasından Fenerbahçe 7 gol yemişti, Konya’da da Jailson 8.sini yedirdi.
Emre’nin eline bir fırsat geçti, geçmemeliydi de, o fırsatı verdiler Emre’ye ama hiç de olumlu değerlendiremedi. Rakip 10 kişi kalmış, sahada Tolga Ciğerci. Rakip 9 kişi Tolga Ciğerci hala orada. Maçın bitimine 8 dakika kalmış, Ferdi hadi koçum, göreyim seni diyorlar. Bunun için mi Emre orada?
Maç sonu Gustavo’nun açıklamaları ima dolu, Ersun Yanal’ın başını yediler demeye getiriyor, sanıyorum Emre’yi kastediyor Gustavo..
Böyle bir saçmalık olmaz. Fenerbahçe böyle yönetilmeyi kesinlikle hak etmiyor..
Bugün bakıyorum medyaya, Ali Koç soyunma odasına girmiş, sizden utanıyorum demiş, trip atmış, gitmiş falan, filan.
Şu finansal tablonun müsebbibi Ali Koç değil. Ali Koç değil derken onun da payı var ama o kadar değil. Büyük kaynak yarattığını da görmezden gelecek değiliz ama sadece işin finansal kısmına odaklanmak doğru değil, hayat da devam ediyor, rekabet de. Bu kulübü şirket yönetir gibi yönetemezsin başkan!
Bu kulübe para lazım, eyvallah. Sıfır Dolar’la hiçbir şey yapılmaz, onun da farkında bu taraftar. İlla ki o borçlara bir yapılandırma falan gelecek, borçlar ötelenecek, illa ki az da olsa para olacak, bunu da biliyoruz ama güvenemiyoruz.
O yüzden başkan, bu kulübün öncelikli ihtiyacı ne kaliteli futbolcu ne de dünyaca ünlü teknik direktör. Bu kulübün birinci önceliği futbol aklı.
Teknik direktör illa ki bulunur ama bir an evvel sen şu futbol aklını bu kulübe kazandır, Daum’sa Daum, Lucescu’ysa Lucescu, Kimse kim. Yeter artık, ligin sonu geldi, kendini de kurtar bizi de. Hani şu çok güvenip de takımı emanet ettiklerin var ya? Vallahi de, billahi de seni ham yapar bu zilliler.
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
